Finlandiya'da ırkçı örgütlerin yasaklanması için kampanya başlatıldı

Finlandiya'da mültecilere yönelik saldırıların artmasının ardından sivil toplum örgütleri ırkçı kuruluşlara karşı hareketlere geçti.

Irkçı ve Nazi örgütlerin sığınmacı kamplarına yönelik saldırıları, sığınmacılara karşı örgütlenmeler oluşturarak sokaklarda devriye gezmeleri ve toplumda yabancılara yönelik nefret söylemlerinin yaygınlaşması Finlandiya’daki gençlik örgütlerini ırkçılık ve Nazizme karşı harekete geçirdi.

Aralarında parlamentoda grubu bulunan partilerden bazılarının gençlik örgütlerinin de yer aldığı ülke çapında ve yerel bazda çalışma yürüten 22 örgüt ve kuruluş, örgütlü ırkçılığın yasaklanması ve ırkçı örgütlerin çalışmalarının kriminalize edilmesi için Finlandiya genelinde “Kaygısız Gelecek” adını verdikleri kampanyayı başlattı.

IRKÇILIĞA TAVİZ VERİLMEMELİ

22 örgüt ve kuruluşun başkanlarının imzalarını taşıyan basın açıklamasında, “Bizler kaygının olmadığı gelecek istiyoruz. Toplumumuzu tehdit ve dar görüşlülüğün yönlendirmediği yarınları görmek istiyoruz. Gelecekte hiç tereddüt etmeden örgütlü ırkçı gruplara hayır denilmeli ve kurumlar, bu tür grupların etkinliklerine karşı harekete geçebilmeli. Irkçılığa en küçük bir taviz verilmemeli” deniliyor.

Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa Komisyonu’nun (ECRI) Finlandiya’yı toplumda ırkçılığın olmasına karşı ırk ayrımcılığıyla ilgili suçları mahkemeye yansıtmamakla eleştirdiği hatırlatılan açıklamada, yürürlükteki yasaların belirgin olmamasının ve pratikte ugulanmamasının toplumdaki aktörlere daha etkili yasalarıın çıkarılmasını isteme yükümlülüğü getirdiği vurgulanıyor.

46 YIL ÖNCE İMZALANAN SÖZLEŞME UYGULANSIN

Finlandiya’nın ırk ayrımcılığına karşı sözleşmeyi 46 yıl önce imzaladığını hatırlatan 22 örgüt başkanı, artık imzalanan sözleşmedeki yükümlülüğün zamanının geldiğini söylüyor ve bu amaçla yeni bir yasanın çıkarılmasını istiyor.

Yasa değişikliği veya yeni bir yasanın parlamentoya sunulabilmesi için en az 100 milletvekilinin imzaladığı bir önerinin verilmesi gerekiyor. Kampanyayı başlatan örgütler bu yılın ekim ayına kadar 100 milletvekilinden imza almayı ve konuyu parlamentonun gündemine getirmeyi hedefliyorlar. Halka yöneli başlatınan imza kampanyasına bugüne dek 5 bini aşkın kişi imza attı.

IRKÇI “ODİN’İN ASKERLERİ” FİNLANDİYA SOKAKLARINDA DEVRİYE GEZİYOR

Geçtiğimiz yıl 32 bin sığınmacının Finlandiya’ya iltica etmesinin ardından ırkçı gruplar, ülkenin pek çok yerleşim biriminde sığınmacı ve göçmenlere karşı “Vatandaş Muhafız Alayları” ve “Sokak Ekipleri” olarak adlandırılan gezici timler oluşturdular.

İskandinav mitolojisinin savaş tanrısı Odin’in adını kullanan ve “Odin’in Askerleri” olduklarını iddia eden  ırkçılar, kendilerini beyaz bir Finlandiya için savaşan yurtseverler olarak tanımlıyorlar. Sığınmacıları kriminal olmakla suçlayan “Odin’in Askerleri”, sığınmacı ve göçmenlerin suç işlemelerini önlemek amacıyla sokaklarda devriye gezdiklerini iddia ediyor.

Kürdistan’daki korucuların Finlandiya versiyonu olan ancak devletten maaş almaksızın gönüllü olarak sığınmacılara savaş açan bu örgütlenmenin kurucusu Mika Ranta adlı bir sabıkalı.

‘İSLAMCI İŞGALCİLERE’ KARŞI “ODİN’İN ASKARLERİ”NE KATILMA ÇAĞRISI

Finlandiya’ya yönelik sığınmacı akımının hemen arkasından “Odin’in Askerleri”ni kuran Ranta, Pohjalan Sanomat gazetesine “değişik kültürlerin buluşmasının toplumda kaygı ve korkuya yol açtığı için” örgütlendiklerini açıkladı. 20 bin nufüslu Kemi kasabasında kurulan örgüt kısa zamanda Finlandiya’nın 17 yerleşim birimlerine yayıldı. İnternetteki sitesinden ‘yurtsever ve sığınmacı karşıtlarına’ Finlileri ‘İslamcı işgalcilere’ karşı ssavunmak için sokak ekiplerine katılmaları çağrısı yaptı.

EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ: “ODİN ASKERLERİ” POLİSİN GÖZÜ VE KULAĞI

Bu yılın temmuz ayında Nazi bir örgüt olan Finlandiya Direniş Hareketi de kendi sokak güçlerini oluşturduğunu açıkladı.  Tüm bunlar olurken güvenliği sağlamakla görevli olan Finlandiya polisi ırkçıların siyah üniformalar giyerek sığınmacılara terör estirmelerine karşı çıkmak bir yana bu yasadışı oluşumu destekleyen bir tutum takındı. Emniyet Genel Müdürü Seppo Kolehmainen, bir basın toplantısında gazetecilerin sorunu gündeme getirmeleri üzerine “Polis yasa ve düzeni sağlayacak. Ama onlar yasaları uygulamaya kalkmadıkça polisin gözü ve kulağı gibi davranabilir” açıklamasını yaparak yasa dışı örgütlenmeleri meşrulaştırdı.

Kolehmainen, ırkçıların böylesi örgütlenmelere gitmelerinin yasalara aykırı olmadığını savunurken Finlandiya İstihbarat Teşkilatı sokaklarda gezen timlerde yer alanlardan çoğunun aşırı sağcı örgütlerle ilişkide olduklarını açıkladı.

ADALET BAKANI’NDAN IRKÇILARA DESTEK

İçişleri Bakanı Petteri Orma, timlerin oluşmasını kaygı verici bulduğu ve  hiç kimsenin şiddete başvurma hakkı olduğunu söylerken Hükümet ortağı Gerçek Finliler partisi üyesi Adalet Bakanı Jari Lindström,  ırkçı oluşuma destek çıktı. Finlilerin kendilerini güvende hissetmediklerini öne süren Lindström, sokak timlerinin önemli görevler üstlendiğini iddia etti.

BAŞBAKAN SUSKUN

Hükümet içinde böylesi bir çatlak yaşanırken tüm gözler Başbakan Juha Sipila’ya yöneldi. Başbakanın konu hakkında açıklama yapmaması muhalefet partilerinin tepkilerine ve medyada eleştirilere yol açtı.

İşte tam bu noktada başını Yeşiller Partisi’nin gençlik örgütünün çektiği siyasi parti ve kitle örgütlerinin temsilcileri, sokaklarda terör estiren “Odin’in Askerleri” ve diğer ırkçı örgütlerin yasaklanması için kampanya başlattı.

YASALAR YETERSİZ

Yeşiller Partisi’nin gençlik örgütünün Eşbaşkanı Saara Ilvessalo, Finlandiya’nın 1970’li yıllarda Birleşmiş Milletler’in ırkçı örgütlenmelerin yasaklamasını öngören sözleşmesini imzaladığını, ancak yürürlükteki yasaların derneklerin amaç ve gelenek ve yasalara aykırı olmadıkça kurulmalarına izin verildiğini söyledi. Var olan yasaların yetersiz olduğunu, yeni çıkarılacak yasalarda ırkçı çalışmaların yapılmasının yasaklanmasının ve ırkçı çalışmalar  yapanların cezalandırılacağının açık ve net olarak yer alması gerektiğini söyledi.

EN BÜYÜK SORUN GÜNLÜK YAŞAMDA YAYGINLAŞAN IRKÇILIK

İsveçli Gençlik adlı örgütlenmenin Başkanı Ida Schauman ise Finlandiya’nın prensipte ırkçılığa karşı iyi bir yasası olduğunu ama sorunun yasanın yorumlanması ve uygulanmada çıktığı görüşünde. 'Rajat kiinni' gibi örgütlerin ırkçı olarak sınıflandırılması gerektiği halde bunun yapılmadığını söyleyen Schamaun, neyin yapılıp yapılmayacağının yasalarda açıkça belirtilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Finlandiya’nın yasalarda belirginlik olmadığı için uluslararası kuruluşlar tarafından pek çok kez eleştirildiğine dikkat çeken Schauman, “Ancak en büyük sorun “Odin’in Askerleri” gibi gruplar değil, günlük yaşamda yaygınlaşan ırkçılıktır. Finlilerin gri büyük kitlesi sığınmacılar söz konusu olduğunda daha tutucu bir yöne gidiyor” şeklinde konuştu.