Bundan 30 yıl önce Paris Pasteur Enstitüsü tarafından keşfedilen AİDS virüsü, sayısız moleküler biyoloji çalışmasına rağmen halen çok sayıda gizem barındırıyor.

Trento ve Cenevre üniversitelerinden bir grup bilim insanı, AİDS hastalığından sorumlu virüse karşı mücadelede önemli bir ilerleme sağladı.

Bilim insanları retrovirüs karşıtı bir protein keşfettiler. Bu keşfe "SERINC5" adı verildi. Yeterli miktarda sözkonusu proteinin virüsün agresifliğini frenleme yeteneğinde olduğu kaydediliyor.

Bu protein HİV virüsü enfeksiyonunu engellediği için, virüs hücrelere artık etkili bir şekilde saldıramıyor.

SERINC5 proteini, bir alarm sinyali gibi hareket ediyor ve hücreyi virüsün gelişinden haberdar ediyor. Böylece virüs, hücreye artık sızamıyor.

Ancak HİV virüsü söz konusu proteine karşı koymak için "Nef" isimli başka bir proteine sahip. Nef proteini virüs parçacıklarının bulaşma gücünü arttırıyor. SERINC5'i engelleyen Nef proteini HİV virüsü ve enfeksiyonun gelişmesi için temel bir unsur olarak dikkat çekiyor.

Bununla birlikte eğer SERINC5 proteini büyük miktarda olursa, NEF proteini bunun üstesinden gelemiyor.

Bilim insanlarının hedefi bundan böyle güçler dengesini tersine çevirmek ve SERINC5 proteinini geliştirmek olacak.

Keşfedilen diğer retrovirüslerin aksine SERINC5 insan bedenindeki bağışıklık sistemi hücrelerinin tümünde yer edinme özelliğine sahip.

Araştırmalar şimdi HİV virüsündeki bu boşluk üzerinde yoğunlaşarak daha iyi kullanmaya odaklanacak.

Tedavi edici stratejiler ya SERINC5'in varlığını tüm hücrelerde güçlendirmek, ya da NEF sızmasından daha iyi kaçabilmesi için proteinin yapısında değişiklik yapmak üzerinde duracak.