İsveç'e çocuklara işkence yaptığı suçlaması

Suç işleyen veya ciddi uyumsuzluklar gösteren çocuk ve gençler, Gençler Bakım Yasası (LVU) uyarınca sosyal hizmetler kurumunun kararı ile rehabilite amacıyla islah evlerine alınıyor.

Çocuk hakları söz konusu olduğunda örnek ülkeler arasında gösterilen, uluslararası çocuk hakları konferasları düzenleyerek çocukların haklarının güvence altına alınmasını öneren İsveç,  islah evlerinde (Ungdomshem) kalmak zorunda bırakılan çocuklara işkence yapmakla suçlanıyor.

Suç işleyen veya ciddi uyumsuzluklar gösteren çocuk ve gençler, Gençler Bakım Yasası (LVU) uyarınca sosyal hizmetler kurumunun kararı ile rehabilite amacıyla islah evlerine alınıyor. İsveç Devlet Radyosu (Sr) Ekot servisinin yaptığı bir araştırma, bu çocukların sık sık ve yönetmenliklere aykırı bir biçimde hücreye atıldıklarını ve dış dünyayla ilişkilerinin tamamen kesildiğini ortaya koydu.

Yasa ve yönetmenlikler çocuk ve gençlerin ancak çok aşırı durumlarda, örnegin şiddete başvurduklarında izole edilmeleri için hücrelere kapatılabileceklerini öngörüyor. Ekot'un araştırmaları geçtiğimiz yıl 787 kez hücre cezası uygulamasına gidildiğini gösteriyor.

ÇOCUKLARIN DIŞ DÜNYA İLE İLİŞKİLERİ TAMAMIYLE KESİLİYOR

Yayımlanan son istatistikler de tutuklanan ve tecrit edilen çocukların sayısında belirgin bir artış olduğunu gösteriyor. 1991 yılında 18 yaşının altında 41 çocuk tutuklanırken bu sayı 2014'te 125, geçtiğimiz yıl da 140'a yükseldi. 140 çocuktan 115'inin dış dünya ile ilişkileri tamamen kesildi ve bunların 17'si 60 günden fazla tecrit hücrelerinde bekletildi.

Tecrit edilen çocuklar arasında 12 yaşın altında 16 çocuk da var. Bunlar arasında arasında 9 yaşında iki çocuk da bulunuyor. 9 yaşındaki bir kız çocuğu bazı eşyaları yere attığı ve yere şampuan döktüğü için üç kez tecrit hücrelerine atıldı.

Masa, sandalye ve diğer eşyaların olmadığı tecrit hücrelerinde sadece yere serilmiş bir yatak bulunuyor. Tecrit edilen çocuklar dört duvar arasında 24 saat tutulabiliyor.

TECRİT UYGULAMASINA SON VERİLMELİ

Ekot'un olayı kamuoyuna duyurmasından sonra açıklamalar yapan çocuk ve insan hakları örgütleri ve bazı köşe yazarları, İsveç'i çocuklara psikolojik ve fiziki işkence yapmakla suçladılar ve tecrit uygulanmasına derhal son verilmesini talep ettiler.

Çocuk Ombudsmanı Fredrik Malmberg de, çocukların hücrelere atılmalarına tepki gösterdi. Çocuk ve gençlik islah evlerinde hiç bir biçimde hücre cezalarının uygulanmaması gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz yıl İsveç'te incelemeler yapan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, çocuklara verilen hücre cezalarının derhal kaldırılması ve yasalarda değişiklik yapılarak 18 yaşından küçük gençler ve çocukların tecrit edilmelerinin yasaklanmasını talep etmişti.

İNTİHARLARDAKİ ARTIŞ TECRİTİN SONUCU

Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi de, “çocuklara uygulanan kapsamlı ve uzun tecridin üzücü” olduğunu belirtmiş, çocuk islah evlerinde intihar ve intihara teşebbüs vakalarındaki artışın tecridin bir sonucu olduğu değerlendirmesini yapmıştı.

Doktorlar ve uzmanlar da, hücreye kapatma cezalarının çocukları islah etmek için en kötü yöntem olduğu konusunda hemfikir. Daha önceden güven içinde olmayan ve yetişkinlerin desteğini alamayan çocukların nasıl yetişkinlere, çevrelerine ve topluma güven duyacakları sorusunun cevaplandırılması gerektiğini söylüyorlar. 

TECRİT FİZİKİ VE PSİKOLOJİK HASTALIKLARA YOL AÇIYOR

Suçluların bakımından sorumlu Kriminalvården adlı kurumun yaptığı araştırmalar tutuklu olmanın bazı insanlar için çok güç olduğunu, fiziki ve psikolojik hastalıklara yakalanma riskini artırdığını, uzun süre tecrit edilenlerin sağlıklarına yeniden kavuşmalarının uzun süre aldığını gösteriyor.

İsveç'te tutukluların % 70'ine soruşturmanın devam ettiği sürece ailesi ve yakınlarıyla görüşmeme, gazete ve dergi vermeme ve televizyonlara seyretmelerine izin vermeme gibi yaptırımlar uygulanıyor. Tek başına bir hücrede bulundurulan tutukluların sadece günde bir saat tek başlarına havalandırmaya çıkma izinleri var. Tutuklular sadece cezaevi personeli ve avukatlarıyla konuşabiliyor. Ağır suç işlediğinden şüphelilenlere uygulanan tecrit süreleri fazla ve daha sıkı yaptırımlar uygulanıyor.

25 YILDIR İLERLEME YOK

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi'nin işkenceyi önlemeden sorumlu komiteleri 25 yıldan bu yana İsveç'teki uzun tutuklama sürelerini ve tutuklulara uygulanan yasakları eleştiriyor ve İsveç hükümetlerinden önlem alınmasını talep ediyorlar.

Geçtiğimiz yıl, İsveç'teki cezaevlerinde incelemeler yapan Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) Başkanı George Tugushi, “İsveç gibi tutukluları tecrit eden ülke yok” diyerek tutsakların sık sık ve uzun süre hücrede tutulmalarını eleştirdi.

Tüm bu eleştirilere rağmen bir arpa boyu bile ilerleme bile kaydedilmedi. Yapılan tek düzenleme tutukluluk sürelerini belirleme yetkisinin savcı yerine hakimlere verilmesi oldu. Ama tutukluluk süresinin azami sınırı ve yasaklar konusunda her hangi bir düzenlemeye gidilmedi. Şüpheliler bazen yıllarca dış dünya ile ilişkileri tamamen kesilmiş bir halde hücrede tek başlarına yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Bu da intihar ve intihar girişimlerinin artmasına yol açıyor.

CPT: İSVEÇ TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİN İNSAN HAKLARINI ÇİĞNİYOR

Bu yılın şubat ayında Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT)  İsveç'in tutuklu ve hükümlülerin en temel insan haklarını çiğnemekle suçladı. Ardından da Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi, İsveç Hükümeti'ne sert eleştiriler yöneltti.

İsveç'e yönelik eleştiriler; çocuk ilticacıların yeterli derecede korunmaması, ruh sağlığı hastanelerinde çocuklar ve yetişkinlerin zorla kemerle bağlanmaları ve tecrit edilmeleri, orantısız şiddet uygulayan polisler hakkında soruşturma açılmaması, kadınlara yönelik şiddet ve tecavüz olaylarının çoğu kez takipsizlikle sonuçlanması ve tutuklu çocukların tecrit edilmeleri olarak sıralanıyor.

...