Katalanlar direniyor; ETA’dan İspanya’ya sert tepki

Katalan halkının iradesine yönelik baskıların sert bir dille kınandığı ETA açıklamasında, İspanya’nın ‘halklar için cezaevi’ haline geldiği uyarısı yapılırken, Katalanlar Pazar günü irade beyanında ısrarlı.

1 Ekim’de yapılacak olan ve İspanya merkezi hükümetinin tüm gücüyle baskılamaya çalıştığı Katalonya bağımsızlık referandumu için günler sayılıyor. Katalonya’daki 948 belediyeden 700 kadarı referandum için sandık kuracağını ilan ederken, bunlar arasında Barselona dahil 5 büyük şehir de bulunuyor.

Ancak İspanya Anayasa Mahkemesi’nin 2014’de olduğu gibi Katalanların kendi kaderini tayin hakkına yönelik referandumu yasaklaması ardından merkezi hükümet tüm baskı araçlarını devreye koymuş durumda.

ETA’DAN SERT TEPKİ: İSPANYA HALKLAR İÇİN CEZAEVİ

Katalan halkına yönelik tüm polis ve yargı gücünü harekete geçiren İspanya’ya sert tepki ise Bask ülkesinden gelirken, ETA, İspanya’nın ‘halklar için cezaevi’ olduğunun altı çizildi.

2011 yılında silahlı eylemlere son veren ve geçtiğimiz yıl gizlediği silahları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla bırakan ETA, Katalan halkının yanında olunduğunu duyurdu.

ETA açıklamasında, İspanya’nın diktatörlük sonrası 1978 yılında kabul ettiği mevcut anayasanın ‘temel sorun’ olduğu vurgulanırken, “1 Ekim referandumunun yasaklanması yapısal bir sorun olduğunun göstergesidir” denildi.

ANAYASANIN TEMEL DİREKLERİ: ZORLAMA, BAĞIMLILIK VE BASKI!

1978 anayasasının aradan geçen 40 yıldan sonra ‘gerçek yüzünü gösterdiği’ belirtilen açıklamada, “Katalonya’da (anayasanın) gerçek temel direklerini gördük: Zorlama, bağımlılık ve baskı” denildi.

Açıklamada, İspanya’nın ‘halklar için cezaevi’ haline geldiğine dikkat çekilirken, Katalan halkının iradesine saygı gösterilmesi çağrısı yapıldı.

ETA’nın yanı sıra Bask Özerk Bölgesi Başkanı Iñigo Urkullu da Katalan halkına destek vermişti. Urkullu, geçtiğimiz Pazar yaptığı bir açıklamada, İspanya’nın Katalan ve Baskları ‘ulus olarak tanıması’ ve kendi kaderlerini tayin için İskoçya ve Kanada’nın Québec bölgesinde olduğu gibi referandum düzenlenmesine engel olmamasını istemişti.

BÖLGE BAŞKANINI TUTUKLAMAYA KADAR GİDEBİLİR

Referandumu engellemeye çalışan İspanya merkezi hükümeti, Katalonya’daki üst düzey 14 yöneticiyi gözaltına aldırmış ve Seçim Komisyonu üyelerini istifaya zorlamıştı. Birçok bakanlığa el koyan Madrid yönetimi, Katalan bölgesel polisi Mossos’un yönetimini de değiştirerek, referandumu engellemeye yönelik operasyonlar için kullanmaya başlamıştı.

Son olarak İspanya Genel Savcısı’nın talimatıyla Mossos polislerinin binlerce seçim sandığının kurulacağı alanlara girişi engellemesini istemişti. Madrid yönetimi ayrıca 10 milyon kadar oy pusulasına el koymuş, referandumu düzenleyen yöneticilere günlük binlerce euro para cezası tehdidini gündeme getimişti.

 Son olarak savcı tarafından yapılan açıklamada, Pazar günü referandumu düzenlemekte kararlı olan Katalan Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont’un dahi tutuklanabileceği tehdidi savrulmuştu.