Lübnan çöküyor, siyasi-mali oligarşi çözüme yanaşmıyor

Lübnan tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Ülke nüfusunun yarısı yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Onbinlerce kişi işten çıkarıldı. Siyasi-mali oligarşi tüm çözümler önünde engel.

Onlarca yıllık yolsuz siyasi sistem, ülkeye tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşatıyor. Covid-19 küresel salgını ile birlikte durum daha da kötüleşti. Buna Lübnan siyasi yaşamına hakim olan İran’ın ittifakı Hizbullah ile ABD arasındaki gerilimler de eklenince tablo daha karamsar hale geliyor.

Son aylarda ülkede onbinlerce kişi işten çıkarıldı ya da ücret kesintisine maruz kaldı. Lübnan parası ve alım gücü çöktü. Bankalar da dolar kıtlığı gerekçesiyle para çekme ve yurtdışına transfer etmeye sıkı engeller getirdi.

Borcunu ödeyemeyen Lübnan, Nisan ayında Uluslararası Para Fonu IMF ile yeni bir reform planı müzakere etmeye başladı. Ancak iki ayı aşkın bir süre ve 17 kez görüşmeye rağmen henüz bir sonuç çıkmadı.

Siyasi partiler, ülkenin kayıpları ve çözümü üzerine anlaşamıyor. Tüm siyasi oluşumlar kendi kişisel çıkarlarını korumak için mücadele ediyor.

Ufukta bir çözüm görünmezken, sistem krizi ve ekonomik krizin faturasını halk ödüyor. Korkuya, güvensizliğe, kıtlığa ve hiç bir soruna çözüm getiremeyen siyasi sınıfa rağmen halk hayatta kalmaya çalışıyor.

İNTİHARLAR, SEFALET

Daraj sitesi, Lübnan’ın çöküşünün gelen küçük haberlerle kendisini ortaya koyduğuna dikkat çekiyor.

Beyrut’ta bir genç kalabalık Hamra sokağında gün ortasında intihar etti. Ayı gün Beyrut’un güneyindeki Saida kentinde bir kişi kendisini astı.

Yeni doğan bebeklerini bir elektrik dağıtım merkezine götürerek, 24 saat elektrik sağlanmasını dilenen aileler dikkat çekiyor. Devlet günde sadece 5 ila 6 saat elektrik sağlıyor.

SOYGUN YAPAN HIRSIZLAR ÖZÜR DİLİYOR: ÇOCUKLARIMIZ AÇ

Son haftalarda silahlı soygunlar da arttı. Beyrut’ta bir gözetim kamerasındaki görüntülerde genç bir erkeğin eczaneye girerek elindeki silahla görevlileri tehdit ettiği ve sadece bebek bezi alarak çıktığı görülüyor.

İsviçreli 24 minutes gazetesine konuşan 37 yaşındaki Zekeriya El Omer, Hamra sokağında bir silahlı soygunu anlatırken, karşısına çıkan kişinin söylediklerini şöyle aktarıyor: “Ses çıkarma, sana kötülük yapmak için burada değilim, sadece bana para ver veya benimle bir markete alışverişe gel. Evde, çocuklarım açlıktan ağlıyorlar.”

Resmi istatistiklere göre 2020 yılının ilk beş ayında evler, marketler ve eczanelerde 863 hırsızlık olayı gerçekleşti. Bu da her ay 173 soygun yapıldığı anlamına geliyor.