2017 seçimlerinde CDU ve CSU’nun ayrı ayrı katılması fikrinin ise, mülteci göçü nedeniyle kaybedilen popülist oyları geri kazanma amaçlı olduğu da dikkatlerden kaçmıyor.

Stern dergisi ve RTL televizyonu tarafından Forsa şirketine yaptırılan son ankete göre, Başbakan Angela Merkel’in başında olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile sadece Bavyera’da örgütlenen Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU)‘nun oyları yüzde 32’ye geriledi. İki partinin oyları 2013 yılı seçimlerine oranla 10 puan azalırken, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise ancak yüzde 23 oy oranına ulaşabiliyor.

Göçmen karşıtı söylemleriyle öne çıkan Almanya İçin Alternatif Parti (AfD) oyları yüzde 13’e çıkarken, Yeşiller yüzde 11, Sol Parti (Die Linke) yüzde 9 ve Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 6 oy alabilecek.

INSA şirketinin anketinde ise CDU-CSU’nun oyları yüzde 30,5’e kadar gerilerken, SPD’nin oy oranı 21,5’a kadar geriliyor. AfD’nin yüzde 15 ile bugüne kadar bir ankette aldığı en yüksek oyu alacağı öngörülürken, Yeşiller yüzde 11,, Die Linke yüzde 10 ve FDP yüzde 7 oyla Federal Meclis’e giren partiler olacak.

SEÇİMLERE AYRI GİREREK AFD’NİN ENGELLENMESİ PLANLANIYOR

Başbakan Angela Merkel’in CDU’su ile CSU arasında son günlerde yeniden 2017 seçimlerine ayrı ayrı girme tartışması gündeme getirildi. Bugüne kadar CDU Bavyera hariç 15 eyalette örgütlenirken, CSU sadece Bavyera’da seçimlere katılıyordu.

CDU’ya oranla göç, güvenlik ve sosyal politikalarda daha radikal bir tutum takınan CSU’nun Bavyera dışında da seçimlere katılması tartışmalarının AfD’nin önünü almaya dönük olduğu tahmin ediliyor. Zira Bavyera eyaletinde yapılan tüm anketlerde AfD’nin yüzde 7-9 oy alacağı görülürken, diğer tüm eyaletlerde bu oran yüzde 10’ların çok üzerinde.

CSU’nun Almanya genelinde seçimlere girmesiyle CDU’nun AfD’ye kaptıracağı oyların azaltılması hedefleniyor. Ancak bu durumda CDU’nun oylarının CSU lehine azalması ve Bavyera partisinin artık ‘küçük kardeş parti’ olmaktan çıkması endişesi de yaşanıyor.