ABD’nin Washington eyaletinde yapılan incelemeler sonucu çok sayıda genetiği değiştirilmiş buğday filizlerine rastlanırken, bu ürünlerin dünyadaki birçok ülkeye satılmış olmasından endişe ediliyor. Temmuz ayındaki bu bulgular ışığında Japonya’nın ABD’den buğday ithalatını durdurduğu, birçok Avrupa ülkesinin olası yasağa ilişkin çalışma başlattığı öğrenildi.

Dünya genelinde milyonlarca kişinin protesto ettiği Monsanto şirketine ait olduğu ortaya çıkan genetiği değiştirilmiş buğdaylara ilişkin ABD’de yapılan denetimlerin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından da takip edildiği bildiriliyor. Komisyonun ABD’li otoritelerden elde edilen test sonuçlarını iletmesi yönünde talepte bulunduğu ve bu sayede olası ürünlerin birliğe girişinin engellenmesini hedeflediği kaydediliyor.

İddialara göre, Monsanto şirketinin geliştirdiği buğday türü, genetik manipülasyon yoluyla glifosat adlı tarım ilacına dirençli hale getirildi. Bu türün ABD yasalarınca da yasak olmasına rağmen denendiği ortaya çıktı.

Monsanto şirketi ise, genetiği değiştirilmiş buğday filizlerinin şirketin daha önce açık alanlarda yaptığı denemlerden geriye kalmış olduğunu savunduğu öğrenildi.

Japonya’nın ABD’den buğday ithalatını durdurması ardından birçok Avrupa ülkesinin de bu yönlü kararlar alınabilmesi için çalışmalar başlattığı da verilen bilgiler arasında.

Genetiği değiştirilmiş tarımsal ürünler konusu AB ile ABD arasında yürütülen serbest ticaret anlaşması TTIP’ye yönelik en temel muhalefet noktalarından biri. Avrupa’daki birçok sivil toplum kuruluşu, TTIP müzakerelerinin durdurulmasının yanı sıra genetiği geliştirilmiş tarımsal filizlerin ekiminin de tümüyle yasaklanmasını istiyor.