Netanyahu, İsrail’in Arap ülkeleriyle barışı sağlamasının Filistin halkıyla barışın önünü açabileceğini kaydetti. 

Arap ülkeleriyle barışın İran karşıtlığı sayesinde mümkün olabileceğini belirten Netanyahu, birçok Arap ülkesinin İsrail’i bundan dolayı ‘müttefik’ olarak gördüğü savını ortaya attı. 

Netanyahu, İran’a olan karşıtlık nedeniyle Arap ülkelerinin İsrail’i ‘düşman’ olarak görmek yerine ‘İran saldırısını püskürtmek için müttefik’ olarak kabul ettiğini iddia etti. 

Netanyahu devamla, “Bu ise barışa götürebilecek bir normalizasyona yol açtı. Arap dünyasıyla barışı kurabilirsek, bunun Filistinlilerle barış yapmamıza yardımcı olacağına inanıyorum” diye konuştu. 

Arap ülkelerinden sadece Mısır ve Ürdün’ün İsrail ile barış antlaşması imzaladıkları biliniyor. Diğer Arap ülkeleri ise İsrail’i tanımayı ancak Filistin halkıyla barış yapılması halinde kabul edecek. 

Bu konudaki en aykırı görüş Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’dan gelmişti. Nisan ayında bir açıklama yapan Muhammed bin Selman, İsrail’in de Filistin gibi devlet hakkını kabul ettiğini söylemişti. 

Ancak veliaht prensin açıklamasının hemen ardından Kral Salman’dan düzeltme yapılmış ve Kudüs başkentli bir Filistin devletinin savunulmaya devam edileceği vurgulanmıştı. Suudiler, İran’ın bölgedeki en büyük karşıtı olarak sık sık İsrail’e yakın olmakla suçlanıyor. 

Son olarak Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Kuveyt, Umman ve Kuveyt’in üyesi olduğu Körfez İşbirliği Konseyi’nin açıklamasında, İsrail Parlamentosu’nun İsrail’i ‘Yahudi halkının devleti’ olarak tanıyan yasası mahkum edilmişti.