Ruhani, parlamenterleri ikna edemedi

Hakkında gensoru önergesi verilen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, parlamenterleri ekonomik ve sosyal sıkıntılar konusunda ikna edemedi.

Hasan Ruhani ilk kez vekillerin karşısına çıkarak sorgulandı. Bu durum, İran’ın nükleer programı etrafında ABD ile gerilimin tırmandığı, ekonomik ve sosyal kriz karşısında protesto eylemlerinin arttığı bir döneme denk geldi.

Yaklaşık iki saat süren meclis oturumunda milletvekilleri, oylamaya sunulan beş dosyadan dördü üzerinde memnuniyetsizliklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ruhani, muhafazakarlar ve reformcuların eleştirileri karşısında “Bir krizle karşı karşıya olduğumuz söylenmemeli. Kriz yok. Eğer bunu söylerse, bu bir toplum sorununa dönüşecek ve gerçek bir tehdit olacak” dedi.

Ruhani, meclis oturumunda ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkış için herhangi bir öneride bulunmadı.

Cumhurbaşkanı, “İnsanları ABD’den korkuyor. Bizim anlaşmazlığımızdan korkuyorlar. Eğer insanlar, birlik olduğumuzu görürlerse, sorunlarının da çözüleceğine inanacaklar” iddiasında bulundu.

Parlamento, Ruhani’yi azletme yetkisine sahip ancak Ruhani şimdilik dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in desteğini almaya devam ediyor.

İran’da son aylarda ekonomik kriz daha da derinleşti. Ekonomik kriz ve İran parasının dolar karşısında ağır kayıplar vermesi nedeniyle 26 Ağustos günü meclis toplanmış, Ekonomi ve Maliye Bakanı Mesud Kerbasiyan’ı görevden almıştı. İran Çalışma Bakanı Ali Rebii de 8 Ağustos'ta mecliste yapılan gensoru oylamasında güvenoyu alamayarak görevinden azledilmişti.

ABD yönetiminin, İran ile 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan geçtiğimiz Mart ayında çekilmesiyle, kriz daha fazla hissedilir hale geldi. ABD Başkanı Donald Trump, 6 Ağustos’ta ise İran’a yönelik ekonomik yaptırımların ilk kısmını uygulamaya koymuştu. Washington, diğer ülkelere de İran’dan çekilmeleri için 90 ila 180 gün süre tanımıştı.

Sefaletin derinleştiği ülkede, İran rejimi silahlanma ve kendi toprakları dışında yürüttüğü savaşa büyük bir bütçe ayırıyor. Ülkedeki protesto eylemleri de ABD’nin Mayıs ayında nükleer anlaşmadan çekilmesinden dört ay önce başladı. Kısa sürede 142 kente yayıldı. Rejim halen eylemleri bastırmak için “dış güçlere” bağlarken, işçi sınıfının mali durumu felaket düzeyde.