3 kentte eylem: Hasta tutsakların durumu ağır

3 kentte düzenlenen eylemlerde, hasta tutsakların durumunun ağır olduğu belirtildi.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta gerçekleştirdikleri eylemin 433’üncü haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde bir araya geldi. “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” yazılı pankartın açıldığı eylemde, bu hafta Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tekli odada bulunan ağır hasta tutsak Emin Gurban’ın durumuna dikkat çekildi. Açıklamada, İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü ve Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen söz aldı.

Gurban’ın 1996 yılından bu yana tutuklu olduğunu aktaran Çevirmen, cezaevi koşullarından kaynaklı birçok hastalığının ortaya çıktığını söyledi. Mide kanseri taşıma riski bulunan Gurban’ın alerjik bir bünyeye sahip olduğunu dile getiren Çevirmen, şunları söyledi: “Gurban, 2018 yılında safra kesesi ameliyatı geçirmiştir ve ailesine zamanında haber verilmemiştir. Bu yıl Eylül ayında İzmit Seka Devlet Hastanesi’nde göz muayenesi sonucu presbiyopi teşhisi konulmuştur. Tansiyon hastasıdır ve diyetle beslenmesi gerekmektedir. 1 Aralık 2022 tarihinde şiddetli baş ağrısı, kusma, baş dönmesi gibi sağlık sorunları başlamış ve 2 Aralık 2022 tarihinde Kocaeli Seka Devlet Hastanesine sevk edilmiştir. Aynı gün tekrar cezaevine getirilmiştir. 6 Aralık 2022 tarihinde yeniden hastaneye sevk edilmiş ve 6 gün süreyle hastanede kalmıştır. Yapılan tetkiklerde boyundan beyne giden ana damarlarda tıkanıklık olduğu, beyincik bölümünde yüzde 60 oranında hasar oluştuğu tespit edilmiş ve aynı tarihte hastanede Nöroloji bölümü tarafından verilen raporla G46.4 Serebellar Felç Sendromu, G46.8 Serebrovasküler hastalıklarda beynin diğer Vasküler Sendromu teşhisi konulmuştur. Aynı raporda hastanın kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğu, sürekli ve yakın bakım gerektirmesinden dolayı refakatçiye ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.”

Gurban’ın hastaneye yatışının yapılmasından bir gün sonra ailesine haber verildiğini belirten Çevirmen, ailesinin refakatçi olma talebinin reddedildiğini, yoğun çabalar sonucu izin verildiğini ifade etti. Gurban’ın refakat hakkına kısıtlılık getirildiğini söyleyen Çevirmen, “Hastanede ilaç tedavisi yapılmış ve ileri bir tarihte tekrar kontrole gelmesi gerektiği ve düzelmenin olmaması durumunda Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edileceği söylenmiş ve 12 Aralık 2022 tarihinde yeniden Kocaeli Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmiştir. 16 Aralık 2022 tarihinde ailesine ve avukatlarına haber verilmeden, ağır hasta olmasına rağmen ve tedavisi yarım bıraktırılarak Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine sürgün edilmiştir. Ereğli’ye askeri ambulans ile sedyeye yatırılmış vaziyette ve bir eli kelepçeli bu şekilde yaklaşık 8 saat yolculuk yaptırılarak getirilmiştir” diye konuştu.

Hastanın Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edileceği zaman idareye sözlü olarak, “hayati tehlikesinin bulunduğunu, kendi ihtiyaçlarını gideremeyecek derecede sağlık sorunları olduğunu, tedavi tamamlandıktan sonra sevk işlemlerinin yapılmasını” ifade ettiğini ancak kabul edilmediğini aktaran Çevirmen, Gurban’ın avukatının aktardıklarına ilişkin şunları söyledi: “Ereğli’de 19 Aralık 2022 tarihinde hastaneye sevk edildiğini ancak hastalığı ile ilgili herhangi bir tedavi yapılmadığını, yalnızca darp-cebir raporu düzenlendiğini ve geri getirildiğini, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğunu, ayakta durmakta zorlandığını, temizlik ve gıda gibi temel ihtiyaçlarını gideremediğini bu nedenle 3 kişilik koğuşa alınması ve mutlaka koğuş arkadaşı olması gerektiğini, bu husus ile ilgili cezaevi yönetimine sözlü başvuru yaptığını, 22 Aralık 2022 tarihinde cezaevi doktoru ile görüştürüleceğini, cezaevi doktoru tarafından hastaneye sevki sağlandıktan sonra alınacak olan Hastane raporu doğrultusunda bu talep ile ilgili değerlendirmenin yapılacağının kendisine söylendiğini aktardı. Tansiyon hastası olduğunu ve diyet gıdalar ile beslenmesi gerektiğini, geldiği günden itibaren bu hususta henüz bir adım atılmadığını, sadece ekmek ve yoğurt tükettiğini, diğer yemekleri yiyemediğini ifade etti. Cezaevi yönetimi tarafından 23 Aralık 2022 tarihinden itibaren diyet yemek verileceğinin kendisine iletildiğini ifade etti. Avukat görüş odasına gelirken dahi küçük ve zayıf adımlar ile görüşe geldi.”

Gurban’ın hayati tehlikesi olan hastalıklardan kaynaklı diyet yemek talebinin bir an önce uygulanması gerektiğini vurgulayan Çevirmen, “Gurban, hızlıca tekli odadan alınıp daha kalabalık bir odada kalması sağlanmalıdır. Bu süreç devam ederken Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevki sağlanmalı ve ailesinin yanında daha iyi koşullarda tedavisinin yapılabilmesi için bir an önce infazı ertelenmeli" dedi.


İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla yapılan “F oturumu” eyleminin 561’incisini dernek binası önünde düzenledi. Bu haftaki eylemde Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şaban Kaygusuz’un sağlık durumuna dikkat çekildi. Eylemde “Tedavi haktır engellenemez” pankartı taşındı. Sık sık “Şaban Kaygusuz serbest bırakılsın”, “İnsan haklarıyla insandır”, “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır”  sloganlarının atıldığı eylemde, açıklamayı İHD Hapishane Komisyonu Üyesi Gülendam Özdemir okudu.
Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şaban Kaygusuz’un sağlık durumuna dikkat çeken Özdemir, Kaygusuz’un yüzde 90 engelli raporlu olduğunu belirterek, “Sağ kolu ile sağ ayağı olmayan 25 yaşındaki Kaygusuz, engellilik durumu ve bağlı gelişen rahatsızlıkları nedeniyle yaşamını ancak başkalarının yardımı ile sürdürebilmektedir” dedi. Kaygusuz'un, ailesiyle yaptığı görüşmelerde kötü muameleye maruz kaldığını bildirdiği bilgisini paylaşan Özdemir, Kaygusuz’un durumunun her geçen gün daha kötüye gitmesinden dolayı ailenin endişelendiğini aktardı.
Muhammed Kaygusuz’un kendilerine abisi ile ilgili aktarımlarda bulunduğunu belirten Özdemir kardeş Kaygusuz’un aktarımlarını şu şekilde paylaştı: “Ağabeyimin durumu her geçen gün daha kötüye gidiyor. Sağ eli ve ayağı olmayan ağabeyim her sayım sırasında tek ayağı üzerinden bekletilmeye zorlanıyor. Haftada iki defa arama adı altında koğuşlara yapılan baskınlarda, tutuklulara ait kitap, yazı ve günlüklere el konuluyor. Kaloriferlerin ısısı düşürülüyor.”
Kaygusuz’un 5 yıllık tutukluluğu süresince 5 ayrı cezaevine sevk edildiğine dikkat çeken Özdemir, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından “cezaevinde kalamaz” raporu verilmesine rağmen, Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi  "cezaevinde kalabilir" raporu düzenlediği için Kaygusuz’un tahliye edilmediğini vurguladı. Ailesinin, Kaygusuz’un, ATK raporu esas alınarak tahliye edilmesini istediğini söyleyen Özdemir, Kaygusuz’un cezaevinde kalmasının, sağlık ve yaşam hakkı üzerinde tehdit oluşturduğunu kaydederek serbest bırakılması talebinde bulundu.


İZMİR
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için düzenlediği basın açıklamalarının 266’ncı haftasında Konak eski Sümerbank önünde toplandı. Eylemde “Susma suça ortak olma, ölüyorlar” ve “Ağır hasta mahpuslar ölüyor susma”  pankartlar taşınırken açıklamayı okuyan İHD İzmir Şube Sekreteri Ali Aydın, Afyon T Tipi Cezaevi’nde bulunan 68 yaşındaki Yunus Nisgavlioğlu’un durumunu kamuoyuyla paylaştı.
Nisgavlioğlu’nun 12 yıldır tutuklu olduğunu hatırlatan Aydın, Afyon T Tipi Cezaevi’nde bulunduğu sırada 26 Ekim 2022’de fenalaştığını ve hastaneye götürüldüğünü söyledi. Aydın, “Nisgavioğlu tansiyon ve şekeri yüksek olmasına rağmen hapishaneye geri gönderildi. 31 Ekim günü gece saatlerinde yeniden fenalaşan Nisgavlioğlu, kalp krizi geçirerek bilinci kapalı bir şekilde Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne getirildi. Burada bir hafta yoğun bakımda kalan Nisgavlioğlu’na nöroloji doktoru tarafından verilen raporda beyin ve çevresinde aşırı sıvı birikmesi (hidrosefali) tanısı konuldu. Nisgavlioğlu’nun bakıma ihtiyacı olduğu da belirtilen raporda, acilen ameliyat olması gerektiği belirtti” dedi.
Yapılan incelemelerde Nisgavlioğlu'nun beyninin sol lobunda da açıklanamayan lezyon tespit edildiğini ifade eden Aydın,  kanserden şüphelenildiğini kaydetti. Nisgavioğlu'un ailesine hastanede PET çekimi yapılacak ekipmanın bulunmadığının söylendiğini aktaran Aydın, “Ancak bir süre sonra Nisgavlioğlu’nun PET çekimi aynı hastanede yapıldı. Ailesinin mücadelesi sonucu İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesine sevk edilen Nisgavlioğlu’nun PET sonucu da belli oldu. Nisgavlioğlu’na kanser teşhisi konulurken, hastalığın vücutta metastas yaparak yayıldığı belirtildi” ifadelerini kullandı.
Nisgavlioğlu’na Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne verilen heyet raporunda ceza tehirinin uygun olacağı belirtildiğini kaydeden Aydın, şunları söyledi: “Raporda, Nisgavlioğlu’nda monoton konuşma, kognitif yıkım, oral alım azlığı, yürüyüşte dengesizlik, sürekli olan idrar inkontinansı mevcut olduğu belirtilerek, mutlaka üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında tedavi edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca öz bakım yapmakta zorlandığı ve cezaevi koşullarında öz bakımını tek başına yapamayacağı da ifade edildi. Heyet raporunun ardından aile Adli Tıp Kurumuna (ATK) başvurdu. Ancak başvurudan halen daha bir sonuç çıkmadı.”
Aydın, Nisgavlioğlu'nun son olarak omurilik ameliyatı olduğunu ve yaklaşık 40 gündür kontrollerinin devam ettiğini belirterek, “Nisgavlioğlu’nun ATK raporu bir an önce gelmelidir, yarın çok geç olabilir. Biz, insan hakları savunucuları, hasta mahpusların tedavilerinin acilen yapılmasını ve ağır hasta mahpusların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.