Cezaevi İdari ve Gözlem Kurulu’nun (İGK) 2021’de yürürlüğe girmesiyle birlikte yüzlerce siyasi tutsağın ya infazı yakıldı ya da tahliyeleri engellendi. İdari ve Gözlem Kurulları kendileri adeta paralel bir mahkeme yerine koyarak, binlerce hak ihlallerinin yaşanmasına neden oluyor. 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Hapishaneler Komisyonu Üyesi Yusuf Çakas, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili ANF'ye konuştu. Çakas, "Cezaevi İdari ve Gözlem Kurulu’nun başında bir savcı var ve bu savcının dışında kalan bütün üyeler, savcının memurları; savcının verdiği oy dışında bir oy verme ihtimalleri yok. Kurul, siyasi tutsaklara pişmanlık dayatma üzerine hareket ediyor. Asıl sorun, bir mahkeme gibi çalışıyor olmasıdır. Adeta sıkıyönetim, İstiklal Mahkemeleri ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) gibi çalışıyor. Bunun çok net bir şekilde söyleyebiliriz. 1990'larda gözaltına alınan kişiler, 50 güne yakın gözaltında tutulurdu ve avukatını görmezdi. DGM ile İGK’nin mantığı aynı. Avukatsız bir şekilde bir mahkeme kurup yargılama yapmanın, sıkıyönetim mantığından hiçbir farkı yoktur" dedi. 

KOŞULLU SALIVERME YOK EDİLİYOR

30 yıl cezaevinde kalmış, baskı altında ve işkenceyle imzalatılan ifade dışındaki hiçbir suçlamayı kabul etmemiş kişiye 'pişman mısın?' demenin, aslında 30 yıllık iddiasını çürütmek anlamına geldiğini vurgulayan Çakas, şöyle devam etti: “Kurul, Kürt meselesi hakkındaki görüşlerini soruyor. Aslında cezaevi idaresinin, savcının ve komisyonun hiçbir şekilde ilgisi olmayacak soruları sorarak, serbest bırakmama üzerine hareket ediyor. 6 yıl 3 ay ceza almış birinin normalde 4 yıl 8 aydan sonra serbest bırakılması gerekir ama birçok cezaevinde tamamı yatılıyor. Koşullu salıverilme dediğimiz ve tüm dünyada geçerli olan bir yasal düzenleme, pişmanlık dayatmasıyla yok ediliyor."

KURULLAR DA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN PARÇASI

Kürt meselesinin varlığını sürdürdüğünü ve çözülmediğini belirten Çakas, “Çözülmemiş bir meselenin cezaevinden tutun sokağa kadar bir yansıması olacaktır. Kurullar da bunun bir parçasıdır" şeklinde konuştu. Bu politika cezaevlerinde tutmadığının altını çizen Çakas, şunları ekledi: “Tutsaklar, Kürt olmalarından ve Kürt meseline olan yaklaşımlarından dolayı pişman olmadı.”