Mereş’ta art arda meydana gelen iki büyük depremde halk bir yandan iktidara rağmen yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da AKP ve MHP’ye tepki gösteriyor. Tepkilerin en çok gösterildiği alan olan sanal medya mecrası Twitter bu tepkiler yüzünden Türkiye tarafından yavaşlatıldı. Buranın yardım çağrılarının da yapıldığı mecra olması tepkileri artırdı. HDP Van Milletvekili Sezai Temelli hem şu an bulunduğu Maraş’taki son durumu hem de politik arenada yaşanan bu gelişmeleri ANF’ye değerlendirdi.
HDP heyeti olarak Mereş’te bulunan HDP’li Sezai Temelli, kentteki son durumu aktarırken tabloyu kıyamet olarak nitelendiriyor: “Bu iki büyük depremin en yıkıcı etkilerinin Maraş, Adıyaman ve Hatay üzerinde olduğu görülüyor. Ben de Maraş heyetindeyim ve gerçekten durum tarif edilecek gibi değil. Gerçek bir kıyamet hali diyebiliriz. Özellikle Pazarcık ve Elbistan tamamıyla yıkılmış durumda yıkılmayan, ayakta duran binaların da bir daha içine girilmesi mümkün değil. Tabii ki onlar da yıkılacak bir şekilde. Çünkü oralarda artık yaşamak mümkün değil. Merkezdeki tahribat da çok büyük, orada da ciddi anlamda bir yıkım var.”
GEÇ MÜDAHALE KAYIPLARI ARTIRDI
Temelli, deprem şiddetli olsa da yaşanan yıkımın asıl sorumlusunun iktidarın uygulamaları olduğunu söylüyor: “Bu yıkımlar depremin etkisiyle olan bir şey ama depremin bu kadar şiddetli bir etkiye yol açmasının nedeni kuşkusuz bugünkü iktidarın uygulamaları. Çünkü bu bölgenin bir deprem bölgesi olduğu çok net bilinen bir şey. Bilim insanları özellikle bu bölge üzerine çok ciddi çalışma yapmış durumda. Bunların raporları söz konu ve özellikle Türkiye bir deprem ülkesi, en büyük deprem kuşaklarından biri de bu kuşak. Buralardaki kentlerin depreme dirençli, dayanıklı şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Fakat maalesef depreme en dayanıksız kentler buralarda. Ortaya çıkan tablo da bunu bize gösteriyor.
Enkaz altında hala insanlar var. Şu ana kadar geçen süreye baktığımızda böyle bir felaket karşısında acil, ivedilikle yapılması gereken şeylerin yapılmamasından dolayı da can kayıpları giderek artıyor. Buraların hızlı bir şekilde afet bölgesi ilan edilip ve tam anlamıyla bu afetle mücadele edecek şekilde bütün güçlerimizi harekete geçirmemiz gerekirken bir gün boyunca hiçbir şey yapılmadı. İkinci gün ne yapılacağı tartışıldı ancak şimdi şimdi bir hareketlenme var. Fakat bu artık kayıpların giderek artmasına neden olacak bir sonuç yarattı. Önemli bir etki de kış koşulları. İnsanların o enkazın altında normal bir hava koşulunda yaşama olasılığı daha yüksek olacakken, kıştan dolayı çok daha çabuk hayatlarını yitiriyorlar. Bunda da müdahalenin gecikmesinin etkilerini görüyoruz.”
KÖYLERDEN HABER BİLE ALINMIYOR
Üçüncü günden sonra az çok yardımın gelmeye başladığını ifade eden Temelli bu kadar saat sonra gelenlerin de yeterli olmadığını kaydediyor: “Müdahale edilmeye başlandı derken de her yere ediliyor, çok çok büyük eksik var. İş makineleri, kurtarma ekipleri sadece belli başlı merkezlere doğru yönlendirilmiş ama öyle büyük bir yetersizlikle karşı karşıyayız ki başta ilçeler ve köyler olmak üzere yardımın birçok yere ulaşmadığını görüyoruz. Köylerden haber bile alınmıyor şu anda. Birçok yere ulaşılamamış, ne olduğundan haberdar bile değiliz. Biz bir iki köye uğradık, şans eseri can kaybı olmamıştı ama evlere girmek mümkün değil, çok hasarlıydı. Köyü kurtaran da yamaçta olması, zeminden dolayı hayatta kalmışlardı ama durum vahim.
Ayrıca enkazdan çıkanlar ya da kurtulanlar için başka bir sorun başlıyor. Çünkü su yok, ekmek yok, çocukların için süt yok, ilaç yok. Dolayısıyla birçok mesele üst üste gelmiş durumda. Barınak yok, soğuk ve bir an önce çadırlar kurulmalı. Bu sonuçla karşılaşılmasının nedeni de yönetim zafiyeti. Bir iktidarın aymazlığı, halkına, topluma, yaklaşımdaki zihniyeti. Bu ülkenin hani her zaman için dile getirilen “çok güçlü ordusu” ile ilgili şunu biliyoruz ki ellerinde kış koşullarına dayanıklı çadırlar var, mobil mutfaklar var. Hadi enkazla ilgili meselelerde ihmal ettin bari bunları bir an önce gönder deme boyutuna geldik! İnsanlar başlarını bir çadıra soksunlar ya da en azından karınları doyursun, iki tane battaniyeye sarılsınlar. Nereden ele alsanız inanılmaz bir vahşetle, vahim bir durumla karşı karşıyayız.”
40 SAAT HAREKETE GEÇMEYEN BİR İKTİDAR
HDP’li Temelli 99 depreminden hiç ders çıkarılmadığını vurgularken OHAL ve Twitter yavaşlatılmasını da iktidarın suçüstü yakalanma paniğine bağlıyor: “1999 depreminden bu yana hiç ders çıkartılmamış. Belli kurumlar hayata geçirilmiş, belli şeyler yapıldığı söylenmiş, edilmiş ama yapılan söylenen o kurumların aslında ne kadar yetersiz olduğunu 2023 depreminde gördük. Bir deprem ülkesi, geçen bu 23 yılda çok önemli adımlar atarak belki de bu depremin etkilerini onda bire, yirmide bire indirebilirdi. Bugün yaşadığımız tablonun yüzde beşini yaşayabilecekken çok ağır bir tablo yaşıyoruz.
Bu depremle beraber şu ortaya çıktı ki son 20 yıl boyunca halkın bütün kaynaklarını kendi ikballeri, bekaları ve zenginlikleri için harcamış bir iktidar suçüstü yakalandı. Bugüne kadar Kürt halkı bunu söylüyordu. Faşizmle mücadele eden güçler söylüyordu, HDP söylüyordu bu suçları. Ama şimdi tüm toplum gördü. Bu durumda bütün suçları bir anda açığa çıktı. 20 yıldır yapmadıklarının belki de en net anlaşıldığı sahne ortaya çıktı. On binlerce insanın hayatı, yüz binlercesinin yaralanması ve milyonlarca insanın yerinden yurdundan olduğu bu kıyametle her şey daha net görüldü.
İşte o panikle şu anda hala bunun üstünü örtmeye çalışıyorlar. İnterneti yasaklayarak, tehdit ederek adeta yalan söyleyerek ya da saldırılarını arttırarak hala bunun üstünü örtüp buradan nasıl sıyrılabiliriz diye hesap yapıyorlar. İnsanlar enkaz altında kurtarılmayı beklerken 40 saat geçirmiş, bir şey yapmamış bir iktidardan bahsediyoruz ve o 40 saatin ne kadar kıymetli, ne kadar önemli olduğunu hiç kimse unutmasın.”