İmralı tecridini gündemine alan BM Türkiye’den savunma istedi

BM İşkenceye Karşı Komitesi oturumlarında söz alan Özel Raportörü Maeda Naoko, İmralı tecridine dikkat çekerek, Türkiye’den bu konuda savunma istedi.

8 Temmuz’da BM Cenevre Ofisi’ne bağlı Palais de Wilson da başlayan Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komitesi 80. Oturumları devam ediyor. 

Oturumlar kapsamında bugün Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri ele alınıp tartışılıyor. Oturumlara BM İşkenceye Karşı Komitesi raportörleri, Türkiye’ye dönük rapor sunan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve Türk heyeti katılıyor. 

STÖ’LER DİNLENDİ

16 Temmuz Salı günü başlayan Türkiye oturumunda BM Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komitesi, Türkiye’ye ilişkin oturumlara rapor sunan Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri ile basına kapalı bir şekilde bir araya gelerek, sözkonusu raporlara ilişkin sunumlarını dinledi. 

Kulislerden aldığımız bilgilere göre burada söz alan birçok sivil toplum örgütünün ülkede yaşanan hak ihlallerinin boyutuna dikkat çekerek, Türkiye’nin BM İşkenceye Karşı Sözleşmesi’nin gereğini yerine getirmediğine vurgu yaptı. 

Oturumların bugünkü bölümü ise Türk devleti kendi raporunu sunmasıyla başladı. Türk heyetinin ardından BM İşkenceye Karşı Komitesi Özel Raportörleri Bakhtiyar Tuzmukhamedov ve Maeda Naoko Türkiye’ye dönük raporları çerçevesinde sunumlar yaptı. 

ÖZEL RAPORTÖR TUZMUKHAMEDOV: ÖNERİLER YERİNE GETİRİLMEDİ

İlk olarak söz alan Özel Rapörtör Bakhtiyar Tuzmukhamedov, özellikle Türkiye’de Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Türkiye’de tutsakların avukat ve aile görüş haklarının kısıtlandığına dönük birçok vakanın yaşandığını ifade eden özel raportör Tuzmukhamedov, bir önceki BM İşkenceye Karşı Oturumlarında Türkiye’ye yapılan birçok önerinin yerine getirilmediğine vurgu yaptı. 

ÖZEL RAPORTÖR NAOKO İMRALI’YI SORARAK SAVUNMA İSTEDİ

Tuzmukhamedov’un ardından özel raportör Maeda Naoko’da hak ihlallerine dönük bir sunum yaparak Türk heyetine cevaplaması üzerine sorular yöneltti. Terörle mücadele yasalarından kaynaklı Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Naoko, bu yasaların   insan hakları savunucularına, gazetecilere ve muhalif kesimlere dönük kullanıldığına vurgu yaptı.  

Özellikle Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dönük kendilerine çok sayıda raporun ulaştığını ifade eden Özel Raportör Maeda Naoko, 25 yılı aşkın bir süredir İmralı Ada Hapishanesinde ağır işkence koşulları altından tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına da dikkat çekti. 

Kendilerine gelen raporlara göre İmralı’daki tutsakların 3 yılı aşkın bir süredir dış dünyayla hiçbir iletişimlerinin olmadığını ifade eden Özel Raportör Naoko devamla şunları kaydetti: “25 Mart 2021 tarihinden bu yana, İmralı Ada Cezaevinde bulunan 4 mahkumla hiçbir iletişim olmamıştır. Avukat ve aile ziyaretlerine izin verilmiyor. Tüm diplomatik çabalara rağmen, bu 4 mahkûmun durumları hakkında hiçbir bilgi edinilmemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) daha önce Abdullah Öcalan’ın davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlal edildiğine dönük karar vermişti. Komite olarak İmralı’da yaşanan bu durumun nedeninin açıklanmasını istiyoruz”. 

Oturumlar, BM İşkenceye Karşı Komitesi özel raportörleri hem kendi raporlarına hem de STÖ’lerin raporlarına dayanarak Türk yetkililere ülkede yaşanan hak ihlallerine dönük sorular yöneltmesi ile devam edecek. Türkiye ise kendilerine yöneltilecek sorulara dönük savunma yapacak. 

30 YAKIN STÖ RAPOR SUNDU

Aralarında Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), TOHAV, Asrın Bürosu, İnsan Hakları Derneği (İHD), İşkence ’ye Karşı Dünya Örgütü (OMCT), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) gibi ulusal ve uluslararası 30 yakın sivil toplum örgütü Türkiye’ye dönük bu oturumlara raporlar sunmuştu. 

Birçok sivil toplum örgütü oturumlara sundukları raporlarda Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve Türk devletinin ve ona bağlı çete gruplarının işgali altında bulunan bölgelerde yaşanan savaş suçlarına dikkat çekmişti. 

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekilen raporlarda, özellikle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 40 aydır içinde bulunduğu mutlak iletişimsizlik hali işaret edilmişti. 

26 Temmuz’da sona erecek olan BM İşkenceye Karşı Komitesi 80 oturumlarının ardından, ülkelere dönük işkence raporları hazırlanarak devletlere düzeltmesi için önerilerde bulunulacak.