Erken seçim, Türkiye’nin en yoğun gündemi. Siyasi partilerin aday ve ittifak polemiği sürerken emekçiler verecekleri oyun rengini belirledi bile. İnşaat işçisi Refik Gönül, AKP’nin emekçileri sömürdüğünü belirterek oyunu HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a vereceğini söylerken, bir diğer inşaat işçisi de AKP’nin sonunun geldiğini yorumlayarak, halkın önünce hesap vermesi gerektiğini söyledi.

EMEKÇİLER ÇOK ZOR DURUMDA

Yirmi yıldan fazladır inşaat işiyle uğraştığını belirten Gönül, ekonomik olarak emekçilerin çok zorlandığını söyledi. Önceki yıllarla şu an ki dönemi kıyasladığında arada dağlar kadar fark olduğunu anlatan Gönül, "Şu anki durumla bir emekçiler kendimizi finanse edemiyoruz. Türkiye ekonomisi gittikçe batıyor" dedi. Türkiye'de savaş bütçesine ayrılan giderlerin emekçilerden alındığını ifade eden Gönül, "Bu yüzden AKP bu seçimde biz emekçilerin oyunu hak etmedi. Bir oyda bir oydur; AKP olsun CHP olsun biz bu partilerin hiç birine oyumuzu vermeyeceğiz. Bizim için işçi sınıfını temsil edecek olan Selahattin’edir. Halkların kardeşliğini esas alan, düşünceyi ve ideolojiyi taşıyan partiye vereceğiz. Onun için, benim oyum Demirtaş’a ve HDP’yedir" diye konuştu.

'AKP’NİN EKONOMİK ÇÖKÜŞÜNDEN ÖTÜRÜ MEMLEKETİMDEN UZAKTAYIM'

Güvenlik gerekçesiyle ismini paylaşmak istemeyen diğer bir inşaat işçisi de, ailesinden uzakta ekonomik nedenlerden kaynaklı inşaatta çalışmak zorunda kaldığını belirtti. Bu durumunun nedeninin AKP’nin ekonomik politikasının çöküşünden kaynaklandığını kaydeden işçi, "Ömrüm boyunca huzuru düşüneceğimi ve arayacağımı düşünmemiştim ama şimdi Türkiye’ye baktığımda bu acı gerçekle karşı karşıyayız. Her seçim zamanı bize mikrofon uzatılıyor ama siyasi partiler güvensiz çalışma ortamlarımız ile hiç bir zaman ilgilenmiyor. Sigortam yok, bazen çalıştığım şirketlerden emeğimin karşılığını alamıyorum bile. Bunu soran yok" dedi.

MÜCADELE EDECEĞİZ; EMEĞİMİZLE, KALBİMİZLE, ALIN TERİMİZLE

Seçimde oyunu Selahattin Demirtaş’a vereceğini aktaran işçi, nedenini de şu sözlerle anlattı: "Oyumu vermemin nedeni benim sadece Kürt olmam değildir. Beraberinde bir emek var. Tutuklu bir siyasi partinin eski eş başkanının neden cezaevinde olduğu gerçeği var. Sürekli payımıza düşen ezilmek mi, sömürülmek mi, aşağılanmak mı? Biz Kürtlerin, emekçilerin, yok sayılan tüm halkların payına düşecek olan eğer bunlarsa, bizler de bunun değişmesi için mücadele edeceğiz. Emeğimizle, kalbimizle, alın terimizle."