İşçi Emekçi Birliği’nden asgari ücrete karşı genel grev çağrısı

Halkı sefalete mahkûm eden yeni asgari ücreti Kadıköy’de protesto eden İşçi Emekçi Birliği, “Kölelik düzenine karşı birleşelim, genel grevi örgütleyelim” çağrısında bulundu.

İşçi Emekçi Birliği, iktidar tarafından yeni belirlenen 2023 yılının asgari sefalet ücretini Kadıköy Süreyya Operası önünde protesto etti. HDP Milletvekili Musa Piroğlu’nun katılımıyla gerçekleşen eylemde, “İnsanca yaşanabilecek ücret için mücadele edelim, ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim” yazılı pankart açıldı. Sık sık, “ İşgal, grev, direniş”, “ Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”,  “Asgari değil insanca yaşam” sloganlarını atan İşçi Emekçi Birliği, genel grev çağrısında bulundu.

İŞÇİ VE EMEKÇİLERE SEFALET ÜCRETİ REVA GÖRÜLDÜ

İşçi Emekçi Birliği adına açıklamayı İpek Bozkurt okudu. 2023 yılı asgari ücreti için sergilenen orta oyunun bugün sona erdiğini hatırlatan Bozkurt, açlık sınırının resmi verilere göre 7.785 TL olarak açıklanırken, milyonlarca işçi ve emekçiyi ilgilendiren asgari ücret net 8.500 TL olarak belirlendiğini vurguladı. “Hayat pahalılığı bizler için artık çekilmez bir hal almışken bir kez daha biz işçi ve emekçilere sefalet ücreti reva görüldü” diyen Bozkurt, gerçek enflasyon verilerini dikkate alındığında, açıklanan 8.500 TL asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını söylemenin yanlış olmayacağını kaydetti.

O KÜFEDE RANT, TALAN, YOKSULLUK VAR

Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asgari ücrette geçtiğimiz ocak ayından beri yüzde 80 artış yapmakla övündüğünü belirten Bozkurt, “Hani diyorlar ya, ‘Sırtında küfe olmayanlar atıyorlar. Devlet olarak sırtımızda devamlı bir küfe var. Ve bu küfe devamlı doluyor. Biz o küfede kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. O küfede sermayenin ihtiyaçları, rant, talan, yolsuzluk var. Ödeme garantili köprülere, hastanelere, havaalanlarına ödenecek para, şirketlerin silinen vergi borçları, sarayın ödeneği, makam araçlarına ayrılan para var” diye konuştu.

TÜRK-İŞ ŞOV YAPTI

Sermayenin temsilciliğini yapan AKP-MHP iktidarının pervasızlığının asgari ücret tespit sürecine de yansıdığını vurgulayan Bozkurt, şöyle konuştu: “ Asgari ücret, tüm komisyon bileşenleri toplanmadan, işçi vekili olarak masada oturması gereken Türk-İş olmadan açıklandı. Böylece AKP-MHP iktidarı keyfi uygulamalarına bir tanesini daha ekledi. Geçtiğimiz senelerde açık kalan mikrofona ‘Uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle’ diyen Türk-İş ağaları, bu sene masadan kalkarak şov yaptılar. Türk-İş ağaları masadan kalkarak sorumluluktan kaçabileceklerini zannediyorlar. Ama yanılıyorlar. Nasıl ki şimdiye kadar asgari ücret tespit süreçlerinde oynanan orta oyunun sermayeden yana parçası oldularsa bu sene de aynı rolü üstlendiler. Ne sözde temsil ettikleri milyonlarca işçi-emekçiyi örgütlemek, insanca yaşamaya yetecek ücret için mücadeleye yönlendirmek için adım attılar ne de masada işçi-emekçilerin gerçekten haklarını savundular. Asgari ücret için yaptıkları şov 9.000 TL’den ibaretti.”

GENEL GREVDEN BAŞKA YOL YOK!

İşçi ve emekçiler olarak bu ihanetlerin hiçbirisini unutmadıklarını ve unutmayacaklarının altını çizen Bozkurt, sermayeden ve onların temsilciliğini yapan iktidardan ile sendika bürokratlarından hesap soracaklarını kaydetti.

Bu topyekûn sefalet dayatmasına karşı genel grev çağrısı yapan Bozkurt, “Asgari ücret tüm işçi sınıfını, emekçileri, emeklileri ilgilendiriyor. Öyleyse üretimden gelen gücümüzü kullanmak, genel grev, genel direnişi örgütlemek dışında bir yol yoktur. Bizlere sefalet dayatan bu düzene karşı insanca yaşamaya yetecek ücret, insanca çalışma ve yaşam koşulları için fabrika fabrika, işyeri işyeri örgütleneceğiz! Keyfi grev yasaklarını tanımayarak hakları için mücadele eden Bekaert işçilerinin yolunda mücadeleyi büyüteceğiz. İşgal, grev, direnişlerle kazanacağız” dedi.

ZAM BİR LÜTUF DEĞİL ALINTERİMİZ

Açıklamanın ardından bir konuşma yapan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, iktidarın yalan söylediğini vurgulayarak sözlerine başladı. Asgari ücrete 3 bin TL zam yapıldığını belirten Piroğlu, ama bunun iktidar tarafından bir lütuf gibi sunulduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı’nın açıklamayı bizzat kendisinin yaptığını hatırlatan Piroğlu, şunları kaydetti: “Bunu bir seçim yatırımı olarak görüyor. Sofrayı satın aldığını sanıyor. Ama bu yapılan zam işçilerin alınterinin kesintilerinden başka bir şey değil. Bu zam halkın vergisinin halka yönelik kırıntılarının aktarılmasından başka bir şey değil. Ceplerinden para dağıtmıyorlar, lütufta bulunmuyorlar. İşçilerin hakkını kısarak, yok ederek işçiyi kandırarak geri gönderiyorlar.

‘HALKIN PARASIYLA SARAYLARDA YAŞAYIP SAVAŞ SİYASETİ YÜRÜTÜYORLAR’

Diyorlar ki kaynak yok, diyorlar ki sırtımızda küpe var, diyorlar ki halkın parasını çarçur edemeyiz. Bunu diyenler nüfusun yüzde 10’u milyarlar içinde yüzdürüyorlar. Bunu diyenler halkın parasını inşaat, savaş baronlarına peşkeş çekiyorlar. Bunu diyenler saraylarda yaşıyorlar. Bunu diyenler büyük savaş siyasetini halktan kestikleri parayla yürütüyorlar. F-16’ların benzinlerine, toplara, tüfeklere ne kadar para harcadıklarını mecliste kendileri söylüyorlar. ÖSO çeteleribi nasıl beslediklerini kendileri söylüyorlar. Halkın boğazından kestikleri parayı savaşa harcamaya devam ediyorlar. Büyük bir yalan söylüyorlar. Halkı kandırarak halkın gönlünü alacaklarını sanıyorlar.”

TEK YOL MÜCADELE

Asgari ücrete yapılan zammın iki sonuç doğuracağına dikkat çeken Piroğlu, “ Aldığımız zam gün gün eriyecek ve yılbaşı bittiğinde ocak ayı bittiğinde aldığımız zaman bir şeye yaramadığını hepimiz göreceğiz. Asgari ücreti bahane eden patronlar kriz gerekçesiyle işçi çıkarmaya başlayacaklar” diye konuştu.

Bu sefalet ücretine sessiz kalındığı sürece daha da beteriyle yüzleşmek zorunda kalınacağını vurgulayan Piroğlu, “Bir avuç insan zenginliğin, milyonların servetin içinde yüzüyor. Zenginlerin tüm serveti bizden çalınandır. Çalınanları geri istiyoruz. Savaşa karşı barış istiyoruz. Asgari değil insanca yaşam istiyoruz. Bunun için sadece tek bir yolu var. İktidarın, patronların ve sarı sendikaların iki dudağına sıkışmadan öz gücümüzle direnerek, mücadele ederek iyi bir dünyayı, güzel bir dünyayı insanca yaşayacağımız barış dolu bir dünyayı birlikte kuracağız. Ve bilsinler ki biz kazanacağız” vurgusunda bulundu.