İzmir ve İstanbul’da gaspa karşı nöbet: AKP-MHP meşruluğunu yitirmiştir

Colemêrg Belediyesi’nin gasp edilmesine karşı İzmir'de sürdürülen nöbet eyleminde, "Sandığa ve seçmen iradesine saygı duymayan bir iktidar artık meşruluğunu yitirmiştir" denildi.

İRADE GASPINA KARŞI NÖBET

Colemêrg Belediyesi’nin gasp edilmesine karşı Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Platformu’nun (SMF) İzmir’de başlattığı "Adalet Nöbeti" bu hafta da sürdü. 

Eyleme çok sayıda kurum temsilcisi ve halk katıldı. ”Kayyuma karşı adalet nöbetindeyiz” yazılı önlükler giyen eylemciler, “Kayyım darbedir. Belediyeler bizimdir. Gasp edemezsiniz. Kayyuma karşı nöbetteyiz” pankartı açarak “Halkın iradesi kazanacak”, “Kayyumları kabul etmiyoruz” dövizleri taşıdı. Kitle sık sık “Bijî berxwedana Colemêrg”, “Kayyum darbedir, darbeye hayır” ve “Hakkari diren İzmir seninle” sloganları attı.

TİP İzmir İl Yöneticisi Sena Yazıbağlı, AKP ve MHP tarafından hukuksuz bir şekilde kayyum atandığını belirterek bu hukuksuzluğun ve irade gaspının karşısında olduklarını vurguladı. Sena Yazıbağlı,”Ismarlama suçlarla bir halkın iradesi gasp edilemez. Sandığa ve seçmen iradesine saygı duymayan bir iktidar artık meşruluğunu yitirmiştir. Seçilmişlerin yerine atanmışlar atanamaz. Kayyum anlayışın kendisi demokratik bir hukuk devletinde yok hükmündedir" diye konuştu.  

Sosyalist Mücadele İnisiyatifi üyesi Tuğçe Kızıldemir ise kayyum atamalarının provasının Wan'da yapıldığını ve direniş sonucu irade gaspının önüne geçildiğini hatırlattı. Aynı direnişin şu anda Türkiye ve Kurdistan'ın her yerinde Colemêrg için sürdürüldüğünü söyleyen Kızıldemir, halkın iradesine yönelik kayyum zihniyetinin sömürge politikasından bağımsız olmadığını aktardı.  

Muharrem Ayı nedeniyle Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi aşure pay etti. Ardından söz alan DAD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Fırat Dikmen,  "Kürt halkının iradesine ve Alevi kurumlarına kayyum atayanlar aynı Yezid zihniyettendir. Bu zihniyete karşı Hüseyni duruşu sergileyerek canların yanındayız. Bu lokmalarımızı hem birliğimizin hem de beraberliğimizin yerine getirilmesine vesile olmasını temenni ediyoruz" dedi.

İSTANBUL

Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Beyoğlu'nda başlattığı nöbet 41'inci gününde devam etti. "Kayyum defol" tişörtlerinin giyildiği eylemde, “Taksim Hakkari bizim, 1 Mayıs’a özgürlük, kayyum defol” ve "Hakkari için İstanbul nöbette" pankartları açıldı. Eylemde sık sık “Bijî berxwedana Colemêrgê” ve “Kayyumlar gidecek biz kalacağız” sloganları atıldı.

Emekli öğretmen Hulusi Zeybel, kayyumun demokrasiyi yok saymak olduğunu ifade ederken, DEM Parti Başakşehir İlçe Başkanı Yunus Önal, kayyum zihniyeti gidene kadar direnişe devam edeceklerinin altını çizdi. Önal şunları ekledi: “Kürt olduğum için Türkiye’nin batısında devamlı faşizme maruz kaldım ve şu an geldiğimiz süreçte 2024 yılındayız bu ülkede Kürtlerin seçme ve seçilme hakkı olmadığını görüyoruz. 21’inci yüzyılda, uzay çağında uzaydan, teknolojiden, bilimden, felsefeden, tarihten konuşmamız gerekirken biz şu süreçte Kürtlerin seçme ve seçimi hakkın olmadığını konuşuyoruz. Bu çok büyük bir utançtır, bu utancı faşizmi bu ülkeye getiren AKP ve MHP faşizmi tarihin çöplüğünde kendini bulacaktır.”