HDP Urfa Milletvekili ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın yeğeni olan Ömer Öcalan, Kürtlerin dört parçadaki mücadelesi ve kazanımları, Türk devletinin Sayın Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırmasının temel nedenidir. Bu durum hem Kürtlere hem de Türk devletine zarar vermektedir" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin sürdüğü bugünlerde, avukatlarının ve ailesinin geçtiğimiz hafta yaptığı görüşme talepleri yine her zamanki gerekçelerle reddedildi. 27 Temmuz 2011'den beri avukatlarıyla, 5 Nisan 2015’ten beri İmralı Heyeti’yle, 11 Eylül 2016'dan beri de ailesiyle görüştürülmüyor. Hiçbir şekilde kendisinden haber alınamayan Öcalan'ın sağlık ve güvenlik durumuna ilişkin kaygılar giderek artıyor.

TECRİT SİYASİ BİR KARARDIR

HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, uygulanan tecridin, sağlık durumu ve yaşam koşulları hakkında kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Avukatları aracılığıyla adına her hafta görüş için başvuru yaptıklarını belirten Öcalan, şunları kaydetti: "Yaptığımız başvuruları maalesef elle tutulur mantıklı bir gerekçe göstermeden reddediyorlar. Şimdiye kadar 'koster' ve 'OHAL'i gerekçe gösteriyorlardı. OHAL'den sonra da benzer gerekçeleri göstermeye devam ettiler. Bu mantıksız gerekçelerden de anlaşılıyor ki, tamamen siyasi kararlardır. Kürtlerin ve Sayın Öcalan'ın içerisinde bulunduğu pozisyon paralellik arz ediyor. Kürtler için kritik bir dönemden geçiyoruz. Şu aşamada da Sayın Öcalan'ın kendi halkıyla herhangi bir iletişim kurması istenmiyor."

KÜRTLERİN KAZANIMLARINA KARŞI

Kürtlerin artık statüsüz yaşayamayacağı bilindiğinden bunu engellemek ve mevcut kazanımlarını gasp etmek için her türlü yöntemin uygulandığını belirten Öcalan, "Dolayısıyla Sayın Öcalan üzerindeki tecride buradan bakmak gerekiyor. Kürtlerin dört parçadaki mücadelesi ve kazanımları, Türk devletinin Sayın Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırmasının temel nedenidir. Bu durum hem Kürtlere hem de Türk devletine zarar vermektedir" şeklinde konuştu.

HALKTA ZERRE TEREDDÜT YOK

Kürt halkının, Öcalan'a ve kendi değerlerine bağlılık konusunda zerre kadar tereddüde düşmediğini hem seçim sonuçlarından hem de kitle çalışmalarında gördüklerini vurgulayan Ömer Öcalan, şunları ifade etti: "Bu yaşananlar, sadece çözümsüzlüğü derinleştirecektir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması gerekiyor. 2013-2015 yılları arasındaki ortamın mimarı da Öcalan idi. Bunu da en iyi toplum biliyor. Sayın Öcalan ile ne zamanki diyalog kesildiyse işte o zaman iş çığırından çıkmıştır. Tüm bunları halkımız çok iyi analiz etmiştir."