ÖHD’den hukuk örgütlerine tecrit çağrısı

ÖHD, İmralı Cezaevi’nde rehin tutulan ve 40 aydır hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için hukuk örgütlerine çağrıda bulundu.

TECRİT BAŞVURU

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, 4 yıldır hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş üzerindeki tecride ilişkin İstanbul Barosu’na başvuru yaptı.

Başvuru sonrası Taksim Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Barosu'nda basın açıklaması düzenledi.

Açıklamayı yapan ÖHD Eşbaşkanı Eda Önal, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 4 yıldır haber alamadıklarını belirtti. Haber almak için başvurdukları bütün yöntemlerin hukuka aykırı bir şekilde engellendiğini söyleyen Eda Önal, “Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve  Hamili Yıldırım; İmralı’ya götürüldükleri Ocak 2015’ten beri her hafta yapılan başvurulara rağmen avukatlarıyla bir kez dahi görüştürülmemiş, Sayın Abdullah Öcalan ise avukatlarıyla görüşme hakkından neredeyse 5 yıldır yararlandırılmamaktadır” diye belirtti.

2018’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilli Leyla Güven ve siyasi tutsakların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için cezaevinde başlattığı açlık grevini hatırlatan Eda Önal, “Kamuoyunun da hatırlayacağı üzere Sayın Öcalan 27 Temmuz 2011’deki avukat görüşmesinden sonra,  avukatlarıyla hiçbir şekilde görüştürülmemiş ve 8 Kasım 2018 tarihinde tutuklu HDP milletvekili Leyla Güven ve binlerce siyasi tutsağın süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladı. İmralı’da uygulanan mutlak tecride bir gedik açılmış ve yaklaşık 8 yıl sonra ilki 2 Mayıs 2019, sonuncusu ise 7 Ağustos 2019 tarihleri olmak üzere, Sayın Öcalan ile beş kez avukat görüşü gerçekleştirilmiştir” dedi.

İmralı Cezaevi’nde uygulanan hukuk dışılığın dünyada eşi ve benzerinin olmadığını vurgulayan ÖHD Eşbaşkanı Eda Önal, hukukta kara bir deliğin açıldığını kaydetti. Eda Önal ”Ulusal ve uluslararası mevzuat gereği, mahpusun avukatı ile görüşme hakkının bu denli engellenmesinin hukuki bir izahı olmayıp, bu istisna halinin yasal olmadığı herkesçe bilinmektedir. İmralı’nın mevcut hukuk sisteminde bir kara delik olarak kullanıldığı, mutlak tecrit ile kendini gösteren bu hukuk dışılığın dünyada eşi ve benzerinin olmadığı ortadadır” diye konuştu.

BAŞVURULARIMIZA HİÇBİR CEVAP VERİLMEDİ

İmralı adasında uygulanan tecride ilişkin çalışmaları hakkında bilgi veden ÖHD Eşbaşkanı, şunları dile getirdi:

“Bizler İmralı’da uygulanan hukuk dışı tecridin, aynı zamanda Türkiye’nin en temel sorunu olan Kürt sorununun da çözümsüzlük anlamına geldiğinin bilincinde olan ÖHD’li avukatlar olarak, bu kara deliğin daha fazla büyümemesi ve topluma daha fazla sirayet etmemesi için bugüne kadar çeşitli girişimlerde bulunduk; 2021 yılı Mayıs  ayında tecride karşı kampanya ile içerisinde çeşitli kurum ve farklı barolardan hukukçunun yer aldığı 768 meslektaşımızın imzasıyla basına açıklama yaptık. Bundan kısa bir süre sonra ÇHD, İHD, CİSST, TiHV, TOHAV gibi kurumlarla birlikte tecridin sona erdirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesine (CPT) ortak bir başvuru yaptık. Eş Genel Başkanlarımız, hem tecridi konuşmak hem de İmralı’da avukat görüşmesi gerçekleştirebilmek için Adalet Bakanlığına başvuruda bulundular. Bizim de üyesi olduğumuz ve Avrupa’nın  en büyük üç hukuk örgütü olan ELDH, AED ve Lawyers for Lawyers; 5 Nisan 2022’de avukatlar günü vesilesiyle tecride karşı harekete geçilmesi ve İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirmesi amacıyla CPT’ye başvuru yaparak kamuoyu ile paylaştılar. Son olarak ocak 2024’te 1330 avukat ile Adalet Bakanlığı'na, haksız avukat görüşü engelinin kaldırılması yönünde başvuruda bulunmuştuk. Ancak üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen olumlu hiçbir adım atılmamış ve başvurularımıza herhangi bir cevap verilmemiştir.” 

ORTAK MÜCADELEYİ BÜYÜTME ÇAĞRISI

İmralı’daki tutsaklar için adil yargılama talep ettiklerini söyleyen Eda Önal, Türkiye’deki barolar başta olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarına ortak mücadele hattını büyütme çağrısı yaptı. Eda Önal, “Uzun yıllardır hapishanede tutulan ve avukatlarıyla görüştürülmeyen Sayın Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın,  avukatları tarafından süreç içerisinde yapılan tüm hukuki girişimlerin sonuçsuz kaldığı, yerel ve uluslararası insan hakları kurumları, hukuk örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin girişimlerinden sonuç alınamadığı ve son olarak bin 330 avukat tarafından Adalet Bakanlığı’na yapılan başvuruya da herhangi bir yanıt verilmediği göz önünde bulundurulduğunda, avukatlık görevinin ifasını ve müvekkillerin adil yargılanma haklarını temini amacıyla, Türkiye Barolar Birliği ve tüm baroları tekrar göreve davet ediyoruz” dedi.