Öztorun: Sansür yasasıyla toplum tecrit altına alınmak isteniyor

KESK Basın Yayın Sekreteri Varol Öztorun, Meclis’te görüşülecek olan “dezenformasyon yasası” adı altında gazeteciler başta olmak üzere tüm topluma uygulanmak istenen sansür yasasını, tecrit yasası olarak değerlendirdi.

Amed’de gazetecilerin tutuklanmasına işaret eden Öztorun, gerçek gazetecilerin baskı altına alınarak cezalandırıldığını ve halkın gerçek habere ulaşmasının engellenmek istendiğini söyledi. Öztorun, görüşülecek olan yasanın sadece gazetecileri değil tüm toplumu ilgilendirdiğini vurgulayarak, "Hapishanelerde uygulanan tecrit, toplumun tamamına yayılacak bir tecride dönecektir" dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Basın Yayın Sekreteri Varol Öztorun, faşist iktidarın meclise sunduğu sansür yasasını değerlendirdi.

‘SEÇİM YASASI’

“Dezenformasyon yasası dediğimiz şey, aslında seçim yasasıdır” diyen Öztorun, şunları belirtti: “AKP’nin seçime giderken kendi medyası dışında kalan medyaya ve sosyal medyaya hakim olmak gibi bir derdi var. Seçim erken de olsa geç de olsa seçim sathına girdik. AKP de bu yasal değişikliklerle seçime hazırlık yapıyor.

Diyelim ki, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yıllık yüzde 73.5 gibi bir enflasyon rakamı açıklıyor. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) diyor ki, yüzde 160 enflasyon var. ENAG yüzde 160 dediği için dezenformasyon yaptığını söyleyecek ve ceza verecekler. Aynısını bize de uygulayacaklar. Biz sosyal medyada bunu paylaştığımızda ‘siz devletin kurumlarına güvenmiyorsunuz’ diyerek, aslında bireysel olarak da cezalandıracaklar. Bu yasayla toplum tecrit altına alınmış oluyor. Hapishanelerde uygulanan tecrit, toplumun tamamına yayılacak bir tecride dönecektir.”

‘SÜRTÜK’ DİYEN ERDOĞAN’INKİ  BU KAPSAMA GİRMEYECEK AMA

Amed’de 16 gazetecinin haksız bir şekilde tutuklandığını ifade eden Öztorun, halkın gerçek habere ulaşma özgürlüğünün elinden alındığını söyledi.

Öztorun, “Halkı galeyana getiren kişi, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Erdoğan çıkıp Gezi direnişçilerine ‘çürük’, ‘sürtük’ diyecek ve bu galeyana getirmek veya dezenformasyon olmayacak ama bizim ve sizin gibi gerçek gazetecileri zan altında bırakacak. Dezenformasyon dediğimiz şeyi halk zaten kendi süzgecinden geçirecektir. Havuz medyasını izlediğimiz, AKP’nin ve Erdoğan’ın propagandasını yapan, orman yangınında bile başka bir şeye evrilten bir anlayışı kabul etmemizi bekliyorlar. En son Diyarbakır’da gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilere baktığımızda gerçek gazetecilik yapan arkadaşlarımızdır. Sadece onların istediği şekilde gazetecilik yapmadıkları için tutuklandılar. Şimdi bu yasayla tam da bizim özgür ve objektif haber alma hakkımızın önüne geçmeye çalışan bir yasadır bu” diye konuştu.

BASIN KARTI YANDAŞA VERİLECEK

Öztorun, görüşülecek yasanın maddelerinin yanıltıcı olduğunu da, “Basın kartını internet haberciliği yapanlara da vereceklerini söylüyorlar ama, zaten 20 yıldır uygulanan bir şeydi bu. Basın kartı alabilmek için 9 üye var, bunların 5’i İletişim Başkanlığında. Peki kimlere verilecek bunlar? Yine kendi yandaşı olan, kendi haberlerini yapan gazetecilere. Onlara gazeteci demek bile istemiyorum; çünkü yandaşlık üzerine haber yapmaya çalışıyorlar“ sözleriyle anlattı.

TÜM TOPLUM, MUHALEFET KARŞI ÇIKMAK ZORUNDA

Kürt gazeteciliğinin faşist AKP iktidarından önce de sonra da hep baskı altında olduğunu hatırlatan Öztorun, artık bu baskının sadece Kürt medyası üzerinde olmayacağına işaret etti ve ekledi: “Kürt basınında kaç gazete toplatıldı, kaç gazete yasaklandı? Kürt gazeteciler, bütün baskıları zaten  yaşıyordu. Yasayla bu baskı biraz daha çoğalacak, büyüyecek ama bu kez bütün yayın organlarına yayılacak. Sizin haber yapma hakkınızı elinizden alıyor, benim de kendi özgür düşüncemi söyleme hakkımı elimden alıyor. Bu yüzden tek karşı çıkması gereken sadece basın değildir; bütün toplum, bütün muhalefet buna karşı çıkmak zorundadır. Yoksa kırıntıları kalmış özgür alanlarımız da elimizden alınacak. Mecliste onaylanmasını beklemeden engellemek gerekiyor. Köprüden önceki son çıkış diyoruz ve bu yasanın meclisten geçmesini engelleyeceğiz.”