Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex İl Örgütü, Colemêrg Belediyesi'nin gasp edilmesine karşı Cizîr'de yürüyüş gerçekleştirdi. DEM Parti Cizîr İlçe Örgütü binasından belediye binasına kadar yapılan yürüyüşe Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad/TJA), Barış Anneleri, Cizîr Belediye eşbaşkanları ile DEM Parti Şirnex milletvekili Mehmet Zeki İrmez katıldı.  

Türkçe ve Kürtçe, “Belediyeler bizimdir, gasba izin vermeyeceğiz” pankartını açan halk, ilçe binasından belediye binasına kadar alkış ve “Yaşasın Colamêrg’in direnişi" sloganlarıyla yürüdü.

Belediye binası önünde yapılan yürüyüşte konuşan DEM Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, "Buradan diyoruz ki, AKP-MHP iktidarı bu uygulamalara son versin. Kayyuma karşı sonuna kadar direneceğiz. Kayyum uygulamasının hukukta bir yeri yok. Meşru görmüyoruz. Sivil toplum örgütleri ile muhalif partiler de kayyuma karşı tepkilerini ortaya koydular. Kayyumlar talan ve asimilasyondan başka bir şey yapmadı. Sonuna kadar direnerek irademize sahip çıkacağız” dedi.
Açıklamanın ardından halk alkış ve sloganlar ile belediye bahçesine geçerek, düzenlenen konsere katıldı.

ADANA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl Örgütü, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle birlikte Beşocak Meydanı'nda bir araya gelip, gasbı protesto etti.
Polisin çembere aldığı halk, "Belediyeler halkındır, gasba izin vermeyeceğiz" pankartı ile "Kayyum darbedir" dövizlerini taşıdı.

DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, belediyelerin gasp edilmesinin seçme ve seçilme hakkını hiçe sayıp, demokrasiyi rafa kaldırmak olduğunu vurgulayarak, “AKP'nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir" diye niteledi.

"Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, bu sistemin siyasal ahlakını çarpıcı biçimde gözler önüne sermektedir" diyen Aydemir, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "İktidarın, kendi partisinden olmayan tüm yerel yönetimler üzerinden korku ve tehdit unsuru olmasını da hedeflediği bu yöntemi kınıyor ve reddediyoruz. Yaşanan bu demokrasi ayıbından, halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı derhal terk edilmelidir."

İSTANBUL

Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Beyoğlu'nda başlattığı nöbet ise 33’üncü gününde devam etti. 

Eylemde ilk olarak konuşan, DEM Parti Sultangazi İlçe Örgütü Eşbaşkanı Hacı Ekber, gaspa karşı nöbetin adaletsizliğe karşı verilen bir mücadele olduğunu belirtti. Ekber, "İnanıyorum ki, bizim yolculuğumuz Kerbela ile Kürt arasındaki bir katliamla sonuçlanmayacak. Bu ülke, sonunda hak ettiği özgürlüğe kavuşacaktır" dedi. 

Yaşam Derneği üyesi Ali Şahma, kayyumların yasalara aykırı olduğunu vurgulayarak,  "Eğer görevden alacaksanız, neden seçimler yapılıyor? Seçimler, toplumun iradesini yansıtır ve eninde sonunda bu toplum, gerçekleri görecek. Bugün iktidarda olanlar, yalanlarla ve demagojiyle insanları kandırabilir ama eninde sonunda insanlar gerçekleri fark edecek. Vicdani, insani ve adaletli olmayan bir yönetim anlayışının insanlığın geleceğinde yeri yoktur" dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecekler Partisi (Yeşil Sol Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Çiğdem Özbaş, nöbet alanın demokrasi alanına döndüğünü belirterek, "Mücadelemiz, emperyalizmin tüm ilişkilerine karşı yükselerek devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Partizan üyesi Nurgül Uca ise şunları kaydetti: "AKP, önce vesayete karşı iktidara geldi ama bugün gördüğünüz gibi kayyum atamalarıyla demokratik kurumları baskı altına alıyor. Kayyum, özel şirketlere atanır, demokratik seçimle gelen belediyelere değil. AKP ve MHP iktidarı, vesayet sistemini güçlendirerek halkın iradesini yok sayan politikalar uyguluyor. Biz, bu vesayet sistemine karşı demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Dostlarımıza buradan haykırıyoruz: Demokrasi mücadelesine devam edeceğiz."