İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Konak Eski Sümerbank önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemin 515’inci haftasında "Hasta mahpuslar ölüyor. Susma, suça ortak olma" pankartı açıldı. Kentteki siyasi parti ve kurum temsilcileri de eyleme destek verdi.

İHD İzmir Şubesi, Bodrum S Tipi Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak Kutbettin Menteş'in yaşamsal risk altında olduğunu belirterek tahliye edilmesi gerektiği yönünde çağrı yaptı. Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen eylemde, hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi.

İHD İzmir yöneticilerinden Gökhan Aygün, 67 yaşındaki Menteş'in yüzde 40 oranında görme yetisini kaybettiğini, şeker ve tansiyon hastalıklarının olduğunu belirtti. Nisan ayında kalp krizi geçiren Menteş'in Bodrum Acıbadem Hastanesi'ne kaldırıldığı ve kalbine iki stent takıldığı belirtildi. Aygün, Menteş’in yaşamsal risk taşıyan ağır hastalıkları nedeniyle tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti.

İSTANBUL

İHD İstanbul Şubesi, 75 yaşındaki tutsak Hatice Yıldız’ın sağlık durumunun cezaevi koşullarında tehlikede olduğunu belirterek tahliye edilmesi gerektiği çağrısı yaptı. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan Hatice Yıldız, demans, yüksek tansiyon, kemik erimesi, bel fıtığı, omurga eğriliği, mide rahatsızlığı ve görme bozukluğu gibi ciddi sağlık sorunları

İHD Cezaevi Komisyonu üyesi Hatice Onaran, "Yıldız'ın ileri yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde tutulması yaşamını tehdit ediyor. Hatice Yıldız ve tüm ağır hasta, engelli, yaşlı tutsakların serbest bırakılmasını ve sağlık haklarının korunmasını talep ediyoruz" dedi.

ANKARA

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de, İHD Ankara Şube binası önünde yaptığı açıklamada hasta tutsak Fevzi Arslan’ın durumunu gündeme getirdi.

İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi Nuray Çevirmen, Adana Suluca Y Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Fevzi Arslan’ın ağır işkenceler gördüğünü ve beyin kanaması geçirdiğini belirtti. Arslan’ın yemek yemekte ve nesneleri ayırt etmekte zorlandığını belirten Nuray Çevirmen, uygun tedavi yapılmazsa Arslan’ın yalnızca iki yıl daha yaşayabileceğini, hayati tehlikesinin bulunduğunu ve mevcut sağlık durumunun hapishanede kalmasına elverişli olmadığını vurguladı.