Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ndeki tutsaklar aileleri ile yaptıkları haftalık telefon görüşmesi ve kapalı görüşlerde işkenceye maruz kaldıklarını bildirdi.

Tutsak Bilal Bilir'in kardeşi Nihal Bilir, kapalı görüşte abisinin arkadaşlarıyla selamlaştıklarında gardiyanların hakaretine maruz kaldıklarını ifade etti.

Bilir, tutsak abisinin kendisine, "Havalandırma kapısından karşımızdaki odada bulunan arkadaşlarımızı görmemek için kapı camına karton yerleştirdi. Yaşanan bu hak ihlallere ilişkin savcılık ve müdürlük, ‘baş gardiyanla baş edemiyoruz' şeklinde bilgi veriyor" dediğini aktardı.

Aynı cezaevindeki Hüseyin Işık'ın annesi Emine Işık, oğlunun ağırlaştırılmış müebbet hapis nedeniyle tek kişilik hücrede tutulduğunu ve günün 23 saatini hücrede geçirdiğini belirtti.

Telefon görüşmesinde tutsak Hüseyin Işık’ın bazı odalara baskın düzenlendiğini ve eşyalara el konulduğu bilgisini paylaştığını söyleyen anne Emine Işık, "Gardiyanlar 'elbiselerinizi yıkadıktan sonra battaniye altına girin, elbiseleriniz kurulayana kadar bekleyin' diyor. Gece koğuşların lambalarını sürekli açıyorlar. Bu nedenle akşamları yatamıyorlar" dedi.

Emine Işık, yemeklerin de kötü olduğunu ve tutsakların bu nedenle yeteri kadar yemek yiyemediğini söyledi.

Işık, kantin fiyatlarının çok pahalı olmasından kaynaklı tutsakların ihtiyaçlarını karşılayamadığını sözlerine ekledi.

Tutsak Mehmet Kırık'ın babası Abdulhalik Kırık, haftalık telefon görüşmesinde tutsakların fiziki saldırıya maruz kaldığı bilgisini edindiğini belirtti.

Cezaevindeki baş gardiyanın "İstediğimi yaparım kimse bana karışamaz" şeklinde tutsakları tehdit ettiğini ifade eden baba Kırık, tepkisini şöyle dile getirdi:

"Havalandırma pencereleri kartonla kapatılıyor. Buna karşı çıkan tutuklu hücreye atılıyor. Bu baskılar suç olduğunu bilmelerine rağmen hala buna devam ediyorlar. Bu sistematik baskı ve tecrit sadece Diyarbakır 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli’de değil, tüm cezaevlerinde yayılmış durumda. Tutuklular üzerindeki bu baskıları kabul etmiyoruz.”

Kırık, tutsakların ihlallere karşı Adalet Bakanlığı’na da dilekçe yazdığını ancak herhangi bir cevap alamadığını belirterek, şunları ifade etti:

"Sadece kanunların uygulamasını istiyoruz. Yaşanan hak ihlallerin araştırılması için Meclis'te bir komisyon kurulsun. Baskıların önü alınmazsa cezaevinde cenazeler çıkmaya devam edecek. Artık cezaevinden cenaze çıkmasını istemiyoruz. Bu konuda tüm kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz.”