Antalya’da 19 Aralık Katliamı anması

19 Aralık Katliamı’nın 21’inci yıl dönümüne ilişkin açıklama yapan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, başta cezaevleri olmak üzere her türlü hak ihlaline karşı mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, 19 Aralık Katliamı’nın 21’inci yıl dönümüne ilişkin basın açıklaması düzenledi. 

Attalos Heykeli önünde yapılan açıklamada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi Eşbaşkanı Semra Çağlar Gökalp, 19 Aralık’ta yaşananları hatırlatarak, cezaevlerinden süren ihlallere biran önce son verilmesini istedi.

Yıllarca aynı uygulamaların devam ettiğine dikkat çeken Gökalp, son bu ay içerisinde hapishanelerde tedavi edilmedikleri için hayatlarını kaybeden 5 tutsağı hatırlattı.

19 Aralık Katliamı’nın 21. yılında devlet yetkililerine ve kamuoyuna çağrı yapan Gökalp, şunları belirtti:

* “Ağır hasta mahpuslar derhal tahliye edilmelidir. Ceza ve tutukevlerinde kalanların sağlık durumu öncelikli olarak kabul edilmeli, tıbbi tedaviye erişim hakları hiçbir biçimde engellenmemeli, hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin ceza ve tutukevleri dışında yapılması temin edilmelidir.

* Tüm mahpusların insan onuruna saygı gösterilmelidir.

*   Hiçbir mahpus tecrit ve izolasyon koşullarında tutulmamalıdır.

*   19 Aralık katliamı davası sorumluları yargılanmalıdır. Zaman aşımı usulü ile uygulanan cezasızlık politikasına son verilmelidir.

*  Adalet Bakanlığı kendisinin hazırlayıp yayınladığı 45/1 nolu Genelge’yi, hiçbir mazeret ileri sürmeden derhal uygulamalıdır.

*  Tutuklu ve hükümlülerin haklarını ihlal eden, onlara işkence yapan, yaralayan ve öldüren kamu görevlileri hakkında davalar açılmalı, açılmış davalar bir an önce sonuca bağlanarak failler hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır.

*  Cezaevleri sivil izlemeye açık olmalıdır.

*  Cezaevlerindeki mahpusların savunma, şiddete maruz kalmama, sağlık, eğitim, beslenme, aileleriyle, avukatlarıyla ve genel olarak dış dünya ile iletişim haklarına saygı gösterilmelidir.

*  Yaklaşık 12 yıldır uygulanan tecrit koşulları insan haklarına aykırı olduğu için özel mevzuatla yönetilen tek kişilik İmralı Kapalı Cezaevi kapatılmalıdır.

*   Yeni İnfaz Yasası, ilgili uzmanlık örgütleri ve insan hakları örgütlerinin görüşleri alınarak insan hakları hukukuna uygun değişikliklere uğratılmalıdır.

*  Kadın Cezaevleri ve Çocuk Islahevleri, insan onurunun korunması bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.

*Başta hapishaneler olmak üzere her türlü hak ihlaline karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”