Avukatlar Rezan Sarıca, Ali Maden, Baran Doğan, Cengiz Yürekli, İnan Akmeşe, Mahmut Taşçı ve Mehmet Selim Okçuoğlu hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın 2’nci duruşması Çağlayan’daki İstanbul 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada Ali Maden, Baran Doğan, Cengiz Yürekli, İnan Akmeşe ile müdafileri hazır bulundu.

Av. İnan Akmeşe, yaptığı savunmada, suçlamaları reddederek, avukat-müvekkil görüşmelerinin daha önce özel yetkili mahkemelerde beraat ettiğini hatırlattı.

Akmeşe, hakkındaki tanık beyanının tamamen uydurma olduğunu belirterek, “Gizli tanığın beyanlarını zaten hiç kabul etmiyorum” dedi.

Avukat Faik Özgür Erol, “Bu dava kumpas niteliğindedir. 10 yıl sonra bazı şeyleri etrafında dönerek bir yargılama yapılmaya çalışılıyor. Bunlar yargılama konusu olmayacak şeylerdir” diye belirtti.  

Avukat Baran Doğan, yaklaşık 15 yıldır soruşturma konusu olduklarını ve sürekli savcıların değiştiğini ifade ederek, “Türkiye’nin adaletsizlik sistemi budur (…) Bize açılan davalarla Sayın Abdullah Öcalan’ın savunma hakkı ihlal ediliyor. Öcalan’ın politik bir şahsiyettir. Avukatları gidip görüşüyor, çoğu defa ise avukat hakkı çeşitli gerekçelerle engelleniyor” şeklinde savunma yaptı.

Savunma hakkının kişiye göre değişemeyeceğini belirten Doğan, “Bu nedenle savunma hakkı mutlaka korunmalıdır. İmralı’ya gidiş gelişlerin engellenmesi müvekkilimizin savunma hakkına doğrudan bir müdahaledir” dedi.

Doğan, “Felaket bir zulüm ile karşı karşıya” oldukları tepkisinde bulunurken, “Bizler hakkında bir suç olup olmadığını mahkeme istemiş. Bu durum engizisyon mahkemeleri döneminde yaşanıyordu. Sizin yazınız böyle bir şeye davet çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

İzmir 4 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan tanık Erol Tiryaki ise, SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı.  Mahkeme heyeti, Tiryaki’ye sanıklardan kimleri tanıdığını sorduğunda Tiryaki, hiç kimseyi tanımadığını söyledi.

Olaya ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu belirten Tiryaki, “Bu emniyet komplosudur. Suç duyurusunda bulundum” dedi.

Tiryaki’nin konuşmasının tercüman tarafından düzgün çevrilmemesi nedeniyle avukatlar itirazda bulundu. Ancak mahkeme yeminli tercüman talebini reddederek, Tiryaki’nin sonraki celsede dinlenmesine karar verdi.

Daha sonra gizli tanık dinlenmek istendi ancak teknik aksaklıklar gerekçesiyle mümkün olmadı.

Mahkeme heyeti tanıklar Erol Tiryaki ve Recep Sade’nin dinlenmesi için  duruşmayı 17 Mart’a erteledi.