Aydoğdu: Öcalan'ın özgürlüğü ortak hedeftir

Kürt halkının ulusal birliği ve özgürlüğü ile Öcalan arasındaki bağa dikkat çeken DTK Eşbaşkanlık Divanı Üyesi Aydoğdu, "Öcalan'ın özgürlüğü Kürt halkının ortak hedefidir" dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanlık Divanı Üyesi Hilmi Aydoğdu, Kürt halkını bu seçimde baraj altında tutmak için iktidar ve muhalefet adeta işbirliği halinde olduğunu belirterek, HDP'nin başarıyla çıkmasının, Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılıp özgürlüğüne kavuşması için de önemli bir hamle olacağını vurguladı.

Öcalan üzerindeki tecridin, aslında Kürt halkına uygulandığını; Kürt Özgürlük Hareket’ini tamamen tasfiye etmenin ve Kürt halkını önderliksiz bırakmanın hedeflendiğini belirten Aydoğdu, "Kürt halkının ulusal birliği ve özgürlüğü ile Sayın Öcalan arasında direkt bir bağ var. Bu bağı koparmak da mümkün değil. Dolayısıyla Kürdistan’da özgürlükten, Kürt halkının demokratik kazanımlarından bahsedeceksek, bunun Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmadan gerçekleşmeyeceğini hepimiz bilmeliyiz. Bu sadece Kürt halkı için değil, Türkiye’deki demokrasi güçleri için de geçerlidir. Bunun için DTK genel kurullarında en temel kararlarımızın başında Sayın Öcalan’ın özgürlüğü geliyor. Bu, esasında tüm Kürt halkının ortak hedefidir" dedi.

ÖCALAN'I BİLİYOR VE KORKUYORLAR

Erdoğan’ın dağınık, örgütlülük ve öngörüden uzak, geleceği tahlil edemeyen bir ortamda hayat bulmaya çalıştığını ifade eden Aydoğdu, şöyle devam etti: "Eğer Sayın Öcalan’ın tecridi söz konusu olmamış ve sürece müdahale edebilme imkanları olsaydı hem Türkiye’deki demokrasi güçleriyle ittifakların önünü açma hem de geliştirdiği düşünce ve politikalarla bütün toplumsal kesimlere yön verme ve onları etkileme gücü olacaktı. Sayın Öcalan’ın ulusal ve uluslararası zemindeki gücünü en iyi Türk devleti, onu bugün yöneten AKP hükümeti ve Erdoğan biliyor. Erdoğan’ın en büyük korkusu da budur."

ÖZGÜRLÜĞÜ ÖRGÜTLÜ MACEDELEDEN GEÇER

AKP hükümeti Kürt sorununa inkarcı yaklaştığı sürece tecrit gibi politikalarından vazgeçmeyeceğini kaydeden Aydoğdu, “AKP hükümetini vazgeçirtmek ise toplumun bu konuda ciddi bir muhalefet geliştirerek Önderliği sahiplenmesi ve özgürlüğü için örgütlü mücadele etmesinden geçiyor. Önderlik üzerindeki esaret, ancak bu yolla ortadan kalkabilir. İktidarların daha demokratik adımlar atmaya zorlayan temel güç, toplumsal mücadelelerdir. Tecridin devam etmesi halinde Kürt halkının özgürleşmesinin çok zor olduğunu iyi okumamız lazım. Bu nedenle tüm çalışmalarımızın odağına bu konuyu yerleştiriyoruz" şeklinde konuştu.

CPT TÜRKİYE'YE HİZMET EDİYOR

CPT’nin Öcalan ile görüşme sağlandıktan iki yıl sonra açıkladığı raporuna da değinen Aydoğdu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu durum hem ciddiyetten uzak hem de CPT’nin varlık nedenlerine aykırıdır. CPT daha şeffaf olmalı ve evrensel kurallara bağlı olarak çalışmaların sonucunu zamanında paylaşmalı. CPT’nin yaptığı demokratik şeffaflığı ve evrensel hukuk değerleri ayaklar altına alan bir yaklaşımdır. Türk devletinin yürüttüğü bu tecrit politikalarını aklamaya ve uluslararası kamuoyuna kabul ettirmeye dönük bir amaç var. Milyonlarca Kürt sokaklar dökülerek imzalar topladı ve CPT’nin kendi varlık nedenlerine uyacak bir çalışma yürütmesini istedi. Bunun için burada ve Avrupa’da defalarca açlık grevleri yapıldı. Çünkü ne ailelerle ne de avukatlarla görüşme yok. Orada ne olup bittiğini de kimse bilmiyor. Hatta zaman zaman Sayın Öcalan’ın can güvenliği ile ilgili ciddi iddialar ortaya atıldı. Bu iddiaların araştırılması gerekiyordu ve bunu yapacak olan da CPT idi. CPT bu süreçlerin hiçbir yerinde var olmadı. CPT gerçekten Türkiye devleti ile zımni bir anlaşma içerisine mi girdi? CPT, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir tarafı olarak objektif açıdan Ortadoğu’daki savaş cenderesine katkı sağlamış oluyor."

BARAJ ALTI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPTILAR

DTK Eşbaşkanlık Divanı Üyesi Hilmi Aydoğdu, 24 Haziran'daki seçimlerde diktatörlüğün kazanması durumunda Kürdistan ve Türkiye halklarının onlarca yıllık geleceğinin ipotek altına alınacağını belirterek, şunların altını çizdi: "Kürt halkını bu seçimde baraj altında tutmak için iktidar ve muhalefet adeta işbirliği halindeler. Kürtlerin bu işbirliğini iyi görmesi ve okuması gerekiyor. Kürtler, bir seferberlik ruhuyla HDP’yi başarılı bir biçimde çıkaracaklardır. Bu aynı zamanda Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılıp özgürlüğüne kavuşması için de önemli bir hamle olacaktır. Bunları yapmak zorundayız. Kürt halkının geleceği açısından hayati önemdedir.”