Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü ödülleri İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan törenle sahipleri buldu. Barış temasıyla yapılan bu yılki ödüllere layık görünler isimler arasında HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, "Çocuklar ölmesin" diyen öğretmen Ayşe Çelik, gazeteci Murat Sabuncu, Onur Hamzaoğlu ile Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de vardı.

İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleşen ödül töreninde, insan hakları savunucusu Ayşenur Zarakolu’ nun oğulları Deniz ve Sinan Zarakolu, HDP milletvekili Hüda Kaya, CHP milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Sinema Sanatçısı Nur Sürer, Tiyatrocu Deniz Türkali, Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Kemal Aytaş, Barış Anneleri inisiyatifi, Cumartesi Anneleri, Özgür basın çalışanları, Barış Akademisyenleri, Boğaziçi öğrencileri, hukukçular ile çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri katıldı.

ÖDÜLÜN BU YILKİ TEMASI 'BARIŞ'

Zarakolu’nun yaşam ve insan hakları mücadelesini anlatan sinevizyon gösterisiyle başlayan törende açılış konuşması İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri tarafından yapıldı. Türkiye’de barış talep etmenin bile suç olarak kabul edilmesine bir itiraz olarak ödülün bu yılki temasını "Barış" olarak belirlendiğini ifade eden Yoleri, "Birkaç yıl önce bir gün barış demek yasaklanacak, diyenler hapse girecek, haklarında ağır cezalar verilecek denseydi, "çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın" diyen hapsedilecek denseydi, işi yaşatmak olan hekimler, "barışı savundu diye gözaltına alınacak ve tutuklanacaklar" denseydi, pek az kişi inanırdı” dedi. İktidar barış söylemlerini medet umduğu savaş politikalarına tehdit olarak algıladığını vurgulayan Yoleri, OHAL’in bu inanılmaz tahammülsüzlüğü ve baskıyı sadece ortaya çıkartmadığını aynı zamanda süreklileştirdiğine dikkat çekti.

AYŞE ÖĞRETMEN ÖDÜLÜNÜ BÜTÜN BERAN BEBEKLERE VE ANNELERİNE ADADI

"Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın" diyenler adına ilk ödül, öğretmen Ayşe Çelik’e verildi. Nur Sürer tarafından takdim edilen ödülü alan Ayşe öğretmen, çocuklar ölmesin demenin vardığı noktanın bir akıl tutulması olduğunu vurguladı.

Yaklaşık 2 yıldır çok zor bir süreç yaşadığını belirten Çelik, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: "Öncellikle her gün aynı heyecan ve aşkla severek yaptığım işimden oldum; daha sonra ailemden, sevdiklerimden, memleketimden ayrılmak zorunda kaldım. Deran’a hamileyken çocuğumu hangi koşullarda, nerede doğuracağım konusunda büyük bir stres yaşadım ve bundan ötürü erken doğum yapmak zorunda kaldım. Doğum sonrasında da bebeğimle nasıl cezaevinde kalacağım korkusuyla yaşadım. Çok kötü günler yaşadım ama her şeye rağmen cümlelerimin arkasındayım. Dünyanın neresinde olursa olsun, dini, dili, ırkı ne olursa olsun, hiçbir çocuk ölmesin; hiçbir anne ağlamasın. Ben ödülümü içerde ve dışarıda bütün Beran bebekler ve annelerine adına alıyorum.”

DEMİRTAŞ’IN ÖDÜLÜNÜ BARIŞ ANNELERİ ALDI

Tutuklu milletvekilleri ve seçilmişler adına ikinci ödül rehin tutulan HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’a verildi. Tutsak olduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden teşekkür mesajı gönderen Demirtaş’ın istemi üzerine ödülünü Barış Anneleri aldı. Alkış ve ıslıklar eşliğinde ödülü alan anneler, Türkiye’de barış demenin kendilerine bir kurşun olarak dönme anlamına geldiğine dikkat çeken Barış Anneleri, ödülü devlet ablukası altında Cizre'de katledilen Taybet ana ve acı çeken tüm annelere adadılar.

HAMZAOĞLU ÖDÜLÜNÜ DERAN VE MİRAZ BEBEKLERE ADADI

Barış talep ettiği için tutuklanan ve baskı gören tüm hekimler adına üçüncü ödül HDK Eşsözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na verildi. Hamzaoğlu’nun ödülünü Doç. Dr. Özlem Özkan aldı. Hamzaoğlu gönderdiği mesajda, ödülü Miraz bebek ve Deran bebek gibi adlarını bilmediğim ve zindanda büyümek zorunda kalan çocuklar adına aldığını belirtti. Mesaj sonrası bir konuşma yapan Doktor Ümit Biçer, "Hekim yaraya dokunur; yarayı onarır, Onur Hamzaoğlu da böyle bir akademisyendir" dedi.

SABUNCU: BASKILARIN KARŞISINDA DEĞİL ANNELERİN ÖNÜNDE EĞİLİRİZ

Baskı altındaki gazeteciler adına Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun ödülünü de İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin verdi. Ödülü tüm gazeteciler adına aldığını belirten Sabuncu, konuşulmayanların sesi ve gösterilmeyenleri göstermek için kararlı olduklarını kaydetti. Sabuncu,"Biz hiç kimsenin önüne boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz. Ama Cumartesi Anneleri, Ayşe öğretmen, Barış Anneleri tüm annelerin karşısında saygıyla eğiliyorum" diye konuştu. Murat Sabuncu ödülünü tüm tutsak gazeteciler ve öğrenciler adadı.

SAVUNMA SUSMAYACAK!

Tutuklu avukatlar adına ise ödül tutuklu bulunan avukat Sezin Uçar’a verildi. Uçar’ın ödülü, avukat Kemal Aytaç tarafından avukat Gülhan Kaya’ya verildi. Avukatlar üzerindeki baskıya dikkat çeken Aytaç ve Kaya, savunmanın susmayacağını vurguladı.

Kapatılan özgür basın kurumları adına ise ödül kayyum atanan Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanlarına verildi. Ödülü, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Sadiye Eser aldı. Eser’e ödülü, gazeteci Turabi Kişin verdi. Bu dönemde en çok özgür basının hak ihlallerine maruz kaldığını hatırlatan Eser, "Özgür basın bu saldırılara yabancı değil. 90’lı yıllardan beri baskılara maruz kalan bir alandır. Ama hiçbir zaman hakikati yansıtmaktan vazgeçmedi. Bundan sonra da Apê Musa’nın mirasını devralanlar olarak bu geleneği sürdüreceğiz" dedi.

'CEYLAN BURADA OLSAYDI ÖDÜLÜ BODRUMLARDA KATLEDİLENLERE ADARDI'

Tüm tutuklu ve baskı altındaki insan hakları savunucuları adına ise İHD Bitlis Şube Başkanı Hasan Ceylan’a verildi. Ceylan’ın ödülünü akrabası Maşallah Aysan aldı. Aysan, "Eminim Hasan Ceylan dışarıda olsaydı bu ödülü aynı zamanda Silopi, Cizre, Nusaybin’de başta Taybet Ana olmak üzere, bodrumlarda katledilen çocuklara adayacaktı. Ben de onları buradan saygıyla anıyorum" dedi.

ÖĞRENCİLER: SUSARAK BU SUÇA ORTAK OLMAYACAĞIZ

Tutuklu öğrenciler adına ise ödül Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine verildi. Tutuklu arkadaşlarının isminin yazılı olduğu tişörtlerle ödülü alan öğrenciler, "Silahlarla, şehirlerin bombalanmasına, ölümlere ve yüz binlerce insanın göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız. Susarak bu suça ortak olmayacağız. Yükselen şovenist ve savaş çığırtkanlığına teslim olmayacağız" ifadelerini kullandı.