Bakırköy Cezaevi önünde İmralı tecridi protesto edildi

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Bakırköy Cezaevi önünde Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi protesto etti, zindan direnişçilerini selamladı. Eylemde, iktidarın tutsaklara düşman hukuku uyguladığı belirtildi.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin ve hak ihlallerinin sonlandırılması için cezaevlerinde 216’ncı gününde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de katıldı. Açıklama öncesi “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır”, “Bijî berxwedana zindana”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” sloganları atıldı. “Görüş, iletişim, yayın yasaklarına son” pankartının açıldığı eylem öncesi HDP Milletvekili Gülüm, kısa bir konuşma yaptı.

‘ÖLÜME YAKLAŞANLAR BİLE TAHLİYE EDİLMİYOR'

Gülüm, “Uzun süredir cezaevleri katliam evlerine dönüştürüldü. İktidar tarafından herkese uygulanan düşman siyasetin parçası olarak cezaevlerinde de bu politikalar sürüyor. Cezaevleri açısından infaz yasasında ağırlaştırılmış koşullar getirilirken ve hukukta yer bulmayan uygulamalarla ağır koşullarda ölüm ile sonuçlanan koşullara mahkum ediliyor. İnsanlar artık ölüme yaklaştı, bu hallerde bile maalesef tahliye edilmiyor. Adli tıp raporları düşmanlık hukuku ile bakıldığı için insanlar vedalaşma hakkını kullanmadan bile ölüme yollanıyor” dedi.

'SAYIN ÖCALAN'A TECRİT TÜM ÜLKEYE TECRİTTİR'

İmralı tecridine vurgu yapan Gülüm, şunları söyledi: “Tecride, hak gasplarına karşı cezaevlerinde ses yükseliyor. İktidar ve cezaevi idareleri bu sesi duymak yerine yeni soruşturma açmakla meşguller. Ölmemek için cezaevlerindekiler açlık grevine girmek zorunda kalıyor. Cezaevlerinde tecrit de uygulanıyor. F tipleri ile başlayan İmralı’da derinleşen ve tüm toplumun tecrit altına alındığı bir süreçten geçiyoruz. Cezaevlerinde ne zaman baskılar artsa dışarıya yönelik de yoğun baskı saldırıları başlar. Sayın Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit bu ülkenin barış kanallarına yönelik tecrittir. Çözüm sürecinde nasıl bir ortam olduğunu çok iyi biliyoruz. Umutların yeşerdiğini, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülebileceğini, tüm toplumun bunu doğru yerden görerek umutlandığını biliyoruz. Bugün savaş politikalarının yanında yer alanlar, Kürt halkına düşman tutumunu alanlar bu ülkenin geleceğini karartmaya çalışmaktadır. Tecrit kaldırılsın artık. Düşman hukuku ile bir yere varamazsınız çünkü direnenler var.”

'TUTSAKLARIN DIŞARIDAKİ SESİ OLACAĞIZ'

Ardından açıklamayı inisiyatif üyesi Fatma Yıldırım okudu. Yıldırım, cezaevlerindeki baskıları hatırlatarak, “Hapishaneler ilk kurulduğu günden bu güne kadar iktidarların toplumu hizaya sokmak için kullandığı zor aygıtlarından biridir. İnsanları tecrit etme ve biat ettirmeye yönelik uygulamaları ile insanı kendine ve içinden çıktığı topluma yabancılaştırmayı hedefler. Bu hedefine ulaşmak için çeşitli yasaklamalar ve kısıtlamalara başvurur. Bu yasakların başında iletişim yasakları gelmektedir. Hapishanelerde mektup hakkı, telefon hakkı, ziyaret hakkı, gazete, kitap ve yayınlara ulaşma hakkı, yakınlarının gönderdiği eşyaları alma hakkı, sohbet, spor ve kültürel faaliyetler, müzik kurslarına çıkarılma, üretim atölyelerine çıkarılma gibi faaliyetlerin tümü iletişim faaliyetleridir. Temel insani haklardır ve yasaklanması insanlık dışıdır” dedi.
Son çıkan infaz kanunu ile basın ilan kurumunca ilan verilmeyen gazetelerin hapishanelere alınmadığını belirten Yıldırım, "1 Temmuz’dan itibaren yasakların kaldırılacağı ve normalleşmenin başlayacağı açıklamaları yapılırken hapishanelerde normalleşmeye dair hiçbir açıklamanın yapılmaması şaşırtıcı değildir. Açıktır ki pandemi bahanesi ile devreye konulan yasaklar kalıcı hale getirilmek isteniyor. Hapishanelerde uygulanan başta iletişim yasakları olmak üzere her türlü hak gaspına son verilsin. Biz tutsak aileleri ve yakınları bu yasakların devam etmesine izin vermeyeceğiz. Toplumun en ileri kesimleri oldukları için hedef haline gelen ve tutuklanan devrimci tutsakların dışardaki sesi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.