Beştaş: Her şeye rağmen kaybediyorlar; paniklediler!

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AKP-MHP'nin her türlü baskıya rağmen kaybetmeye ve paniklemeye başladığını belirtti.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Beştaş, AKP'nin dün açıkladığı 'seçim manifestosu'na dikkat çekerek, "Yeni bir şey duymadık. Kürtlere ve muhaliflere ölüm gözyaşı ve kan, temel mottolardan biriydi. Ayrıca sanırım anketleri çok kötü ve bu nedenle vaatler var. Türkiye’yi tekrar gündeme getirdiler yolsuzluklar yasaklar konusunda yeni vaatte bulundular" dedi.

AKP DÖNEMİNDE NELER ARTTI?

Beştaş, AKP dönemine değinerek, "Yasaklar hiç olmadığı kadar yürürlüktedir. Yoksulluk hiç olmadığı kadar artmıştır. Yolsuzluklar da Avrupa’ya ABD’ye ihraç edilmiştir" diye ekledi.

Türk ekonomisinin çöküşüne dikkat çeken Beştaş, "2002’de devletin borcu 3 kattan fazla büyüdü, 876.5 milyar dolar oldu. 2017’de borç üç kattan fazla büyüdü, 876.5 milyor oldu. Dış ticaret açığı 966 milyon dolara fırladı. Karşılıksız çek arttı. 2002’de işsizlik yüzde 8.3'tü, şimdi 10.3" diye belirtti.

Beştaş, kesilen zeytin ağaçları, HES’ler, nükleer, atanamayan öğretmenler, KHK mağdurları, Cizre bodrumlarını, indirilen Kürtçe tabelaları, çocukların, kadınların zırhlı araçlarla yaşamlarını kaybetmesini unutmadıklarını vurguladı.

AKP seçmenlerine seslenen Beştaş, "Muhalefet partilerine terörist diyen iktidar garip bir telaş içinde Cumhurbaşkanlığı’nda oy verip parlamento seçimlerinde oy vermeyenleri münafık ilan etti. AKP seçmenleri, size münafık diyenlere artık destek vermeyin. Bugün münafıksınız yarın terörist" diye konuştu.

'ÇOCUKLARA BOMBA YAĞDIRANDAN MERHAMETLİ OLMAZ!'

AKP'nin merhametten yana olduğunu iddia etmesine de tepki gösteren Beştaş, şöyle devam etti:

"Sizin Kürtlere Efrîn'e çoluk çocuk demeden bomba yağdırdığınızı hala hissediyoruz. Daha koku burnumuzda, ses kulaklarımızda. Berkin Elvan’ın annesini yuhalatmasını kim unutturabilir? Bosna’da katliamlara karşıymış ama burada Roboski’nin de hesabını sormadınız. Kürtler olunca tabi ki 'one minute' olmuyor. Bu çelişkiyi Türkiye yurttaşlarının görmesi gerekiyor.

F16’lardan söz ediyor. Kürt meselesini çözmeyen iktidar Kürtlere ölüm vadediyor. 'Ben sizi öldürmeye devam edeceğim, F16’larla tepenize bineceğim ama siz yine bana oy vereceksiniz' diyor."

Beştaş, AKP'nin şehirleri talan ettiğini ve beton yığınına dönüştürdüğünü de söyledi.

Beştaş, "Vatandaşı tehdit eden bir dil var sürekli. Her gün vatandaş psikolojik şiddet görüyor. Bu psikolojik şiddettir. Afra tafra tam da budur" dedi.

Beştaş, AKP'nin üniversiteleri teslim almak istemesine de tepki göstererek, "Üniversiteler özerk olmalıdır" dedi.

'BÜTÜN MEMURLAR KARŞI ÇIKMALI'

Emekçilerin haklarının gasp edildiğini vurgulayan Beştaş, şunları ekledi:

"Türkiye’de 3.8 milyon memur var. Efendim tembellik yapıyorlarmış diye kadro güvencesini kaldırıp hepsini sözleşmeli yapacaklarmış. Bütün memurlar buna karşı çıkmalıdır. Çünkü var olan güvenceleri ortadan kaldırılıyor. Bunun en önemli tarafı Erdoğan-AKP hükumetinin seçim sonrasında güvencesiz iş vaat etmesidir.

Torpil ve mülakat AKP iktidarının işe almadaki en önemli göstergesidir. Liyakatı sıfıra indirdiler. Varsa bir tembellik sebebi onlardır. Hiçbir bilimsel yaklaşım söz konusu değil. Tümüyle kendi çıkarları öncelenmektedir. Bir projeleri var; vurgun.

Önümüzdeki hafta meclise bir torba yasa geliyor. Geçen hafta komisyondan geçti ve bu hafta gelecek. Bu yasa ne? Seçim rüşveti. Vatandaşa rüşvet veriyor. 16 yıllık iktidarında emekliye ikramiye vermeyen iktidar seçime 50 kala bütün emeklilere bin lira verdi. Emeklilerden 50 kişi aradı dünden beri HDP’ye bağışlayacağız dediler. HDP’ye yönelik öyle bir baskı var ki dayanışma nişanıdır bu."

'HER ŞEYE RAĞMEN ANKETLER KÖTÜ; PANİKLEDİLER'

Beştaş, OHAL eliyle yaptığı tüm baskılara, medyanın AKP propagandasına rağmen anketlerin kötü gittiğini dile getirerek, "Çok paniklemişler. Nasıl yöntemler kullanacaklar hep birlikte göreceğiz" dedi.

'EŞİT VE ÖZGÜR BİRLİKTELİĞİN YERİ HDP'DİR'

Selahattin Demirtaş'ın adaylığının demokratik siyaset açısından da çok değerli olduğunu belirten Beştaş, şunları söyledi:

"Bu seçim ilk turda bitmeyecek. İkinci turda yarışa Demirtaş’la devam edeceğiz. AKP MHP koalisyonu HDP’yi sandığa gömün derken her türlü hukuksuzluk meşrudur demek istiyor. Ama HDP halkın ta kendisidir. Onlar devletin tüm gücüne güvensin hiçbir güç halkın gücünün üstünde değildir. Halk Demirtaş ve HDP’yi en iyi yere getirecektir.

HDP baraj altında bırakılırsa bunun AKP - MHP koalisyonuna 70-75 vekil hediye etmek demektir. Bu nedenle demokrasiden yana olan Türkiye’de yaşayan herkesin eşit ve özgür birlikteliğinde olanların yeri HDP’dir.

Biz son hızla çalışıyoruz. Demirtaş’ın özgür olması gerekiyor. Biz hem YSK’ya hem yargılandığı yerel mahkemeye hem AİHM’e hem de AYM’ye en kısa sürede serbest kalması için başvurularımızı yapacağız. Bir aday içeride 4 duvar arasında diğer aday bütün kanallarda. İşte adil seçimin fotoğrafı. Böyle bir seçimle 24 Haziran’a gidemeyiz. Demirtaş bırakın televizyona çıkmayı fotoğraf gönderebilmek için bile bir çok bürokratik yolu aşmak zorunda."

SORULARI YANITLADI

Beştaş, basın mensuplarının şu sorularını da yanıtladı.

Soru: Demirtaş’ın serbest kalması için atacağınız adımlar neler?

Demirtaş’ın kampanyayı bizzat yürütmesi için serbest kalması için AYM’ye, AİHM’e, yargılandığı mahkemeye başvuracağız, talepte bulunacağız. YSK’ya da seçimin adil özgür koşullarda yapılması için taleplerimizi sunacağız.

Soru: Muharrem İnce, Demirtaş’ı ziyaret edeceğini söyledi. Bazı milletvekilleriniz samimiyetsiz bulduklarını açıkladılar. Nasıl değerlendirirsiniz?

Sayın Muharrem İnce’nin Demirtaş’ı ziyaretini anlamlı ve değerli buluyoruz. Takıldığımız başka bir nokta var, Demirtaş’ın da iade - i ziyarette bulunması lazım, geleneklerimizde böyledir. Demokratik bir ortamda, eşit yarış yürütmelerinden yanayız. Milletvekillerimizin de kişisel twitter paylaşımlarıdır. Bu tartışmalar bitmelidir. Asıl hedef AKP - MHP faşist koalisyonudur. Bu düzen değişmelidir. Temel yaklaşımımız yerinden yönetimin güçlendiği bir parlamenter sistemdir."