Calıhan: Hak verilmez, biz alacağız!

Kadıköy’de yapılmak istenilen Adalet Nöbeti’nin final buluşmasında işkenceyle gözaltına alınan tutsak yakını annelerden Zeynep Calıhan, “Hak verilmez, biz alacağız ve adalet gelene kadar adalet nöbetimiz devam edecek” dedi.

Türkiye cezaevlerinde giderek artan ölümlere ve hak ihlallerine dikkat çekmek için Kadıköy’de yapılmak istenilen Adalet Nöbeti’nin final buluşmasında işkenceyle gözaltına alınan hasta ve infazı yakılan tutsak yakını annelerden biri 60 yaşındaki Zeynep Calıhan’dı. Polis şiddeti nedeniyle her yeri moraran ve suç duyurusunda bulunan Calıhan ANF’ye konuştu.

ÜÇ ANNENİN BİR ARAYA GELMESİNE DAHİ TAHAMMÜL EDEMEDİLER

Tutsak yakını anneler olarak 11 aydır İstanbul’un çeşitli noktalarında cezaevlerine ses olmaya çalıştıklarını ama her seferinde gözaltına alındıklarını hatırlatan Calıhan, “Cezaevindeki çocuklarımıza, hasta tutsaklara ses olmak ve adalet çağrısı yapmak istedik ama üç annenin bir araya gelmesine dahi tahammül edemediler, her hafta ters kelepçelerle gözaltına alındık” dedi.

İKİ KERE YERE YATIRIP İŞKENCE ETTİLER

Bu tahammülsüzlüğün açık göstergesinin Kadıköy’de yapılmak istenilen final buluşmasında yaşandığını belirten Calıhan, 10 erkek sivil polis tarafından yere yatırıldığını, gözlüklerinin kırıldığını ve darp edildiğini anlattı. Polis şiddetinden sol gözü, kolları ve bacakları mosmor olan Calıhan, “Yapacağımız bir açıklamaydı. Ama birden abluka altına alınıp darp edildik. İki kere beni yere yatırdılar ve kalkanlarla darp ettiler. Ters kelepçeyle gözaltına alındık. Götürüldüğümüz araçta da tekme ve tokatlarla işkenceye devam ettiler. Ters kelepçelenen annelerden bayılanlardan da oldu” diye konuştu.

DOKTORLAR TERS KELEPÇEYİ SAVUNDU

Götürüldükleri Seyrantepe’deki Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kelepçeli muayene dayatmasına maruz kaldıklarına dikkat çeken Calıhan, “Kelepçelerin çıkarılmasını istediğimizde orada bulunan biri kadın iki doktor, ‘Peki bizi kim koruyacak’ diye karşı çıktılar. Doktorlara insan olduğumuzu hatırlatarak ters kelepçeli bir şekilde muayene olmayı kabul etmedik” dedi.

SADECE ADI ADALET BAKANI

Vatan Emniyet Müdürlüğü önünde saatlerce araçta bekletildiklerini ve ifadeleri alındıktan sonra hastanelerden serbest bırakıldıklarını anlatan Calıhan, polis şiddetine karşı suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu. Bir kızı yeni tahliye edilen ve diğer kızı hâlâ cezaevinde olan Calıhan, şunları kaydetti: “Cezaevlerinden peş peşe tabutlar çıkıyor ama kimseden ses çıkmıyor. İktidar üç maymunu oynuyor. Biz annelerin bu duruma karşı vicdanımız rahat değildi; her telefon çaldığında kötü bir haber alacağız diye korkuyorduk ve bu sessizliğe karşı adalet nöbetlerine başladık. Ama bir açıklama yapmak yerine bizi susturmaya çalıştılar. Bunu kabul etmiyoruz. Çocuklarımız cezaevlerinde hasta, tedavileri engelleniyor, infazlarını yakıyorlar; biz de bu keyfi ve hukuksuz uygulamalara karşı adalet istiyoruz. Adalet Bakanı’nın eğer çocuğu varsa ve ona cezaevinde bu işkenceler yapılsaydı ne yapardı? Bir Adalet Bakanı’nın bunu yapmaması gerekiyor, adı Adalet Bakanı ama duyarlılığı hiç yok.”

ADALET GELENE KADAR ADALET NÖBETİNE DEVAM EDECEĞİZ

İki kızının da sırf HDP’de siyaset yaptıkları gerekçesiyle tutuklandığını belirten Calıhan, 11 sene cezaevinde kalan büyük kızının yeni tahliye edildiğini, diğerinin ise hâlâ tutsak olduğunu söyledi. Cezaevlerine adalet gelene kadar mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizen Calıhan, duyarlılık çağrısını yineledi. Calıhan şöyle konuştu: “Hani sözde kardeşiz diyorlar ya, biz kardeş değiliz. Eğer kardeş olsaydık bizim çocuklarımız da özgür bir biçimde kendilerini ifade edebilirdi. Ne yapmış çocuklarımız? Birisine tecavüz etmiş, hırsızlık mı yapmış? Yok sadece siyaset yapmışlar, hakları için mücadele etmişler. Ben de hakkımı savunurum ve savunmak zorundayım. Çünkü bana kimse hak vermez, biz alacağız ve sonuna kadar da mücadele edeceğiz. Tıpkı Emine Şenyaşar gibi adalet gelene kadar adalet nöbetimiz devam edecek.”