Ceylan: İmralı örneği dünyanın hiçbir yerinde yok

İmralı'nın dünyada örneği olmayan insanlık dışı bir sistem olduğunu söyleyen HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, "Bu sistemin amacı sayın Öcalan üzerinden Kürt halkına mesaj vermek" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit devam ediyor. Kürt Halk Önderi Öcalan, 27 Nisan'da ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde ulusal birliğe dikkat çekerek 1982 yılında PKK, YNK ve KDP arasında imzalanan protokolü hatırlattı.

HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, İmralı tecridi, Kürt ulusal birliği ve Zinî Wertê'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İmralı sisteminin dünyada örneği olmayan bir sistemi olduğunu vurgulayan Ceylan, bu sistemle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinden Kürt halkına, Türkiye demokrasi güçlerine ve birlikte yaşamayı savunanlara mesaj verildiğini söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikir, düşünce ve önerileri ile sadece Kürt halkı için değil Ortadoğu halkı için de örnek olduğunu belirten Ceylan, "Sayın Öcalan bütün Kürtleri birlik olmaya davet etti. Ortadoğu'da Kürt halkının söz sahibi olmasının şartı Kürdistan'da demokratik temeller üzerinden ulusal birliğin kurulmasıdır. Kürt Halk Önderi yıllardır birlik için çalışıyor ve çağrılarda bulunuyor. Ulusal kongrenin toplanması için KDP Genel Başkanı Mesud Barzani ve o dönem YNK Genel Başkanı olan Celal Talabani'ye bir mektup yollayarak birliğin önemine dikkat çekmişti.

Kürt halkının kazanımlarını kaybetmesi, Kürtlerin 100 yıl daha kaybedeceği anlamına gelir. Kürt halkının temsil eden hangi parti olursa olsun bu temelde adım atmak zorundadır. Yarın ulusal kongreyi toplayalım demiyoruz ama saldırılar şu an sadece 1 parçada değil Kürtlere yönelik. Her parçada Kürt halkının varlığına yönelik saldırılar sessiz kalınmamalı. Bu yüzden sayın Öcalan 'Eğer birliğimizi kurmazsak sadece Güney Kürdistan hükümeti ve Kuzey-Doğu Suriye değil, Kürdistan'ın tüm kazanımları yok edilecektir" diye konuştu.

HALKIN TALEBİ BİRLİK

Kürt halkının birlik olduğunda sesinin daha gür çıktığını vurgulayan Ceylan, devamla şunları belirtti: "Kürtler birlik olmadığı için katledildiler, öldürüldüler, şehirleri yıkıldı, talan ve işgal edildi. Eğer Kürtler bugün birlik olsaydı, Kerkük'te acı çekmezdik, Efrîn'de katliamlar yaşamazdık. Eğer bugün siyaset ve diğer alanlarda birliğimizi kuramazsak daha zorlu günler yaşayacağız. İşgalci güçler Kürtlerin bu durumundan faydalanıyor. Kimsenin Kürtlere 100 yıl daha kaybettirmeye hakkı yok. Bu yüzden Kürt halkının ortak talebi Kürtlerin birliğidir. Bizlerin de bir an önce birliğimizi kurmamız gerekir."

KDP KORONAVİRÜSÜ BAHANE EDEREK GÜÇLERİNİ ZÎNÎ WERTÊ'YE GÖNDERDİ

Zinî Wertê'de yaşanan duruma dikkat çeken Ceylan, "KDP koronavirüsü bahane ederek peşmerge güçlerini Zinî Wertê'ye göndererek Kürt partileri arasında büyük bir kargaşa çıktı. Kürt kamuoyu her ne kadar şiddetli tepki gösterse de KDP şimdiye kadar bir adım atmadı. Başur hükümeti aklı selim hareket etmeli ve diplomasi yolu ile var olan sorunları çözmelidir. Eğer Kürt güçlerinden herhangi bir taraf işgalciler ile ticaret yaparsa Kürt halkına ve partilerine büyük büyük zarar verir.

Kürtler kaybederse bütün Kürdistan kaybeder. Eğer Kürtler kazanırsa Kürdistan halkı da kazanır. O yüzden Türkiye ve Başur arasında ticaret ve ilişkiler olabilir ama bu ilişkiler Kürt halkının üzerinde olmamalı. AKP-MHP faşist ittifakı düşmanca bir şekilde Kürdistan halkına yaklaşıyor. Başur hükümeti ve halkı bu durumu görmek ve ona göre hareket etmeliler" dedi.

AKP SALGINI FIRSATA ÇEVİRDİ

Koronavirüs salgınından dolayı birçok zorluk yaşandığını söyleyen Ceylan, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "AKP hükümeti bu süreci toplumsal barış ve ülke demokrasisi için bir gerekçe yapabilirdi. Ama maalesef hükümet bunu görmedi ve eski klasik pratiklerini yaptı. Faşist zihniyet ile inkar ve imha politikaları ile Kürtlere yaklaştı. AKP bu süreçte de koronavirüsü bir fırsata olarak gördü ve Kürt halkının kazanımlarına saldırdı. Kürtleri inkar eden zihniyeti ısrarla teşhir edeceğiz. Yine Kürt halkına karşı savaşı dayatan zihniyeti teşhir edeceğiz. Hem savaş hem de inkar siyasetinin önünü alacağız. Yolumuz mücadele ve hakikat yoludur. Mutlaka kazanacağız."