Cumartesi Anneleri, kayıp yakınlarını sormak ve faillerinin yargılanmasını talep etmek amacıyla 700’üncü hafta eylemi AKP rejiminin engeliyle karşılaştı. Eylemciler sabah saatlerinde İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) bir araya geldi.

Kırmızı güller ve karanfillerle derneğe gelen eylemciler, üzerinde Cumartesi Anneleri yazan tişörtleri giydi. Buradaki görev dağılımının ardından hazırlanan pankart ve fotoğraflar Galatasaray Meydanı'na taşındı.

Polis meydanın etrafını sararken, Cumartesi İnsanlarının meydana girişlerini engelledi. Meydandaki Yapı Kredi Kültür Merkezi de polis ve güvenlik elemanları tarafından kapatılarak fotoğraf çekmek yasaklandı.

Polis, alana girmek isteyenlere izin verilmeyeceğini belirterek, eylemin İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandığını duyurdu. İstiklal Caddesi’nin toplanma alanı olmadığını savunan polis, “kapalı alanda” eylem yapılmasını dayattı.

Ancak meydana gitmek isteyen anneler ve insan hakları savunucuları polis saldırısıyla karşılaştı.

Polisin bu durumuna tepki gösteren gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, “Biz 23 yıldır bu meydana geliyoruz. Bu meydanda babamı arıyorum. Bu meydan bizimdir” dedi.

Bir diğer kayıp yakını da, “Bu meydan sizin aynanız bu meydana iyi bakın” dedi. Kayıp yakınlarından bir diğeri ise tepkisini şu sözler ile gösterdi: “Bizi siz öldürdünüz. Şimdi bizi buradan kovuyorsunuz yarın bize bunu yapan devlet size de aynısını yapacak.”

Tepkilerin ardından kayıp yakınları İstiklal Caddesi’nde bekleyeceklerini dile getirdi. Kayıp yakınlarının orada da kalmasına izin vermeyen polis müdahale etti. Polis çok sayıda kayıp yakınını darp ederek, yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Saldırıda 11 kişi gözaltına alındı. Ters kelepçe ile gözaltına alınanlar arasında Maside Ocak, Ali Ocak, Hasan Karakoç, Sebla Arcan, Faruk Eren’in de olduğu öğrenildi.

Besna Tosun ve gözaltına kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak da darp edilerek gözaltına alınmak istendi. Ancak tepkiler üzerine her ikisi serbest bırakıldı.

Emine Ocak, “Ne istiyorlar bizim çocuklarımızdan” diyerek tepki gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bu zulümdür” diyerek polise tepki gösterirken kayıp yakınları daha sonra meydana yakın bir kafeye geçerek bekleyişini sürdürdü.