DEM Parti: Mektuptakileri biz de savunuyoruz!

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını isteyen Nobel ödüllü 69 isme destek veren DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, “Bu mektupta dile getirilenleri biz de savunuyoruz" dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda konuyan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Kürt Halk Önderi Adullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecride  dair değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) oturumlarına katılan Türk bürokratların, İmralı'da görüşmelerin engellenmesine gerekçe yapılan disiplin cezalarına dair sorulara yanıt vermediğine dikkati çeken Temelli, "Bir heyet gidiyor, Türkiye'deki mevcut durumdan bihaber ya da bihaber olmak istiyor, orada yanıt vermiyor. Dolayısıyla aslında biz o yanıtın ne olduğunu biliyoruz. O yanıt, olsa olsa şu olacaktı; ‘Biz yasaları ihlal ediyoruz. Biz hukuk devletini, hukuku tanımıyoruz.’ Çünkü bu verilen disiplin cezaları bir yasa ihlalidir, bir hak ihlalidir, insanlığa dair bir suçtur" dedi.

 

 Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için uluslararası kuruluşlar ve AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mektup gönderen nobel ödüllü 69  kiyinin taleplerine dikkat çeken Temelli, "Öcalan’ın serbest bırakılmasını ve askıya alınan müzakerelerin yeniden başlatılmasını talep ettiler. Evet, bu mektupta dile getirilenleri biz de savunuyoruz. Kürt meselesinin demokratik çözümü için, tüm sorunlarımızdan kurtulmanın belki de en önemli adımının atılması için müzakere sürecinin bir an önce başlatılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Temelli, müzakerelerin bitmesi sonrasında toplumsal barışın da çökmeye başladığını dile getirdi.

Düğünlerde “Bijî Serok Apo” sloganı attıkları gerekçesiyle tutuklanan gençlerin durumuna da dikkat çeken Sezai Temelli,  şunları söyledi: “Ne görüyorsunuz bu fotoğrafta? Bu fotoğrafta düğünde halay çeken kadınlar var. Evet, düğünde halay çeken kadınlara yönelik Siirt Valisi, halkın huzurunun kaçırıldığını söylüyor. Düşünebiliyor musunuz düğünde halay çekiyor diye gözaltına alındılar. Size şu soruyu sorayım: Siz düğüne gittiniz de ne yapıyorsunuz? Gerçekten merak ediyoruz. Düğünde halay çekilir, türküler söylenir, eğlenilir, o umutlu gün düğün sahipleriyle paylaşılır. Ama düğüne, halaya giden kadınlar gözaltına alındılar. Şimdi, bunun nedeni -bu, Mersin de başladı, Ağrı da devam etti, şimdi de Siirt'te yaşanıyor- halkın huzurunu kaçırmaymış.

"Kürtçe tiyatrolar yasaklandı, Türkiye'de Kürtçe şarkı söyleyenlere yönelik saldırılar oldu. Oysa iktidar hep şunu söylüyordu: 'Kürtçenin önündeki engelleri kaldırdık. Kürtçe televizyon var, Kürtçe radyolar var, Kürtçe tiyatrolar var, düğünlerde Kürtçe söyleniyor, hiçbir yasak kalmadı.’ Biz de defalarca yasakları dile getirdik. Artık bu konuda iktidar bir karar vermeli; Demokrasiden, hukuktan, adaletten yana, insan haklarından yana tavrını netleştirmeli. Çünkü bu yasaklar artık tahammül edilebilir yasaklar değil. Yani düğünde halay çeken kadınlar Kürtçe şarkıyla halay çekiyor diye tutuklanır mı ya? Böyle bir şey olabilir mi? O yüzden de bunlara son verilmesini istiyoruz."