Bazı aileler Dîlok’un Güzelvadi mahallesindeki bir oyun alanında kurdukları, derme çatma çadırlarda yaşıyor. Halime Taştan isimli depremzede, “Perişan haldeyiz” diyor.

HALİME TAŞTAN: EKMEK BİLE BULAMIYORUZ

Elleriyle, kaldıkları yeri gösteren Taştan, depremin ilk gününden bu yana ekmek bile bulamadıklarını ifade ediyor.

Aile bireyleri olarak 15 kişi olduklarını söyleyen Taştan, “Kimse yardıma gelmedi” diyor.

En azından çadır gibi barınabilecekleri bir yardıma ihtiyaçlarının olduğunu belirten Taştan, “Rezalet bir durum. İçecek su bile yok” diye ekliyor.

MERYEM XAN: KENDİ BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKIYORUZ

Aynı alanda, bir başka kadın kucağında çocuğu ile kurdukları çadırın yanında oturuyor.

Adının Meryem Xan olduğunu söyleyen anne, Efrînli olduğunu ve yaklaşık altı yıldır burada yaşadıklarını sözlerine ekliyor.

Meryem Xan, “Kimseden yardım gelmedi. Kendi başımızın çaresine bakıyoruz” diye konuşuyor.

Naylon, torba ve tahtalarla kurdukları çadırda ayakta kalmaya çalışan Xan, “Çocuklar çok küçük. Yiyecek yemek yok. İçecek su yok” diyor.

METİN GÜLTEKİN: 16 ÇOCUK ZEHİRLENDİ, AMBULANS GELMEDİ

Metin Gültekin isimli depremzede, karşıdaki bir dükkanı işaret ederek, “Bu dükkanda 16 çocuk kömürden çıkan dumandan zehirlendi. Ambulans çağırdık. Gelmedi. Çocukların durumu şu an iyi. Kendi imkanlarımızla tedavi ettik” diye anlattı.