Özgür Din Alimleri, 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Halkların Demokratik Kongresi’nde (HDK) yapılan toplantıda konuşan Din Alimi Yusuf İnal, AKP ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan’ın dini siyasete alet ettiği tepkisinde bulundu.
Müslümanlığın bu olmadığını belirten İnal “Saray diktatörünü sandık ile gönderelim” çağrısında bulundu.
Özgür Din Alimleri adına konuşan Mele Bedrettin Günay, siyasal İslamcılığa dikkat çekerek “Ortadoğu ve Müslümanların coğrafyasındaki devlet ve milletlerin kontrolünü sağlamakta kullandıkları en temel anlayış, her yönü ile revize edilmiş ve özünden koparılarak, işbirlikçi temsilcileri aracılığıyla baskı ve şiddet ile uyguladıkları bir Emevi zihniyeti olan siyasal İslam'dır” şeklinde konuştu.
Günay, siyasal İslam’ın gelişimi için Müslümanların akli dengesinin yok edildiğine vurgu yaparak şunları ifade etti: “Böylece kendilerini cehalet karanlığından zihni aydınlığa ulaştıracak olan Allah'ın kelamını anlayacak akli melekelerini yitirdiler ve siyasal İslam ile küresel sistemin aklına ve projelerine bağımlı hale getirdiler. İslam adına yapmakta oldukları amel ve ibadetlerin gerçek İslam anlayışına aykırı olduğunun farkında bile değiller. Değerli halklarımız; işte tam bu hakikatler çerçevesinde Türkiye siyasetine bakılırsa, insanlık ve İslam düşmanları, gerçekte idealleri insana faydalı olma yerine, kendi dünyasal hırs ve tahayyüllerini gerçekleştirmek üzere sisteme entegre olan bölge idarecileri, insani ve manevi değerlerimizi istismar ederek bizleri de bu emperyalist sisteme entegre etmektedirler.”
28 Mayıs seçimlerine işaret eden Günay, yeni bir yaşamın inşasının mümkün olduğunu belirterek, “Bu ceberut zihniyeti hep birlikte yok edebiliriz. Adil bir yaşamı inşa etmek için, bu fırsat aynı zamanda her onurlu insan için, insani, vicdani bir görev ve sorumluluktur. Müslümanlar için ise kutsal bir görevdir” dedi.
Günay, 28 Mayıs’ın son fırsat olduğu uyarısında bulunarak şu çağrıları yaptı: “Bu tek adam düzenine son verelim. Aynı zamanda bu iktidardan cesaret alarak her türlü kirli işlerini yürüten suç şebekelerini sandığa gömelim. Adaleti, hak ve özgürlükleri savunan biz din alimleri olarak hak ve özgürlükler için başka bir seçeneğin olmadığı gerçeğinden yola çıkarak sandığa gidilmesini bir vazife olarak görüyoruz.”