Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısı, AKP-MHP iktidarı tarafından Meclis'e sunuldu. Özel sektörde çalışan öğretmenlere dair taban maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesine dair herhangi bir maddenin yer almaması eğitimcilerin tepkisine neden oldu. Eğitim emekçilerinin bütün itirazlarına rağmen 8 madde komisyondan geçti.

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısına dair ANF’ye değerlendirmede bulunan Eğitim-Sen Amed 1 No’lu Şube Eş Başkanı Saliha Zorlu, "Biz Eğitim-Sen olarak bu tasarının bir an önce geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu meslek kanununda öğretmeni görmeyen bir anlayış var. Öğretmenin ihtiyaçlarını öncelemeyen, kadrolaşmayı öne çıkaran, ekonomik sorunları görmeyen, eğitimin bir ekip işi olduğu gerçeğinden uzak bir meslek kanunu tasarısı var önümüzde.

Yine ırkçı ve milliyetçi saiklerle oluşturulmuş, özel okullarda çalışan özel sektör öğretmenlerinin ihtiyaçlarını ve taleplerini görmeyen, ataması yapılmayan bir milyona yakın arkadaşımızın atamalarını yapmayan bir meslek tasarısıdır. Bu anlamıyla bizler, meslek tasarısının bir an önce geri çekilmesi ve meclisten geçmemesini istiyoruz" dedi.

IRKÇI VE MİLLİYETÇİ SAİKLERLE HAZIRLANMIŞ BİR TASARI

Eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlara değinen Saliha Zorlu, şöyle devam etti: "Son yıllarda özellikle mevcut bakanın eliyle neredeyse tarikat ve cemaatlerin sözcüsü haline gelmiş Milli Eğitim Bakanlığı’nın, eğitim emekçilerinin ihtiyaçlarını öncelemesi gerektiğini düşünüyoruz. Biliyorsunuz, bu tasarının içinde var olan eğitim akademileri yeni bir uygulama olarak önümüzde duruyor. Çok tehlikeli bir uygulama olarak görüyoruz. Nedir bu uygulama? Eğitim fakültelerinin niteliksiz olduğu üzerinden fakülteyi bitirenler için bir eğitim akademisi programı var. Eğer eğitim fakültelerinde niteliksizlik varsa bu hükümetin sorumluluğundadır. Eğitim fakültesi öğrencileri ciddi bir baskı ve haksızlık içinde, biz Eğitim-Sen emekçileri olarak her platformda en yüksek sesle şunu söylüyoruz; güvenceli ve kadrolu iş hakkı tüm öğretmen arkadaşlarımızın hakkıdır. Kadrolu öğretmen olmak artık neredeyse arkadaşlarımızın on yılını alıyor. Bu tasarıda yine şu var; kadro alma hakkı kazanmış öğretmen arkadaşlarımız, sadece iki müfettişin soruşturmasıyla kadrolu öğretmenlik hakkından uzaklaştırılıp geri hizmete alınabilecekler. Bizler burada kendilerine benzemeyen eğitim emekçilerini eğitim alanının dışına atma risklerini çokça görüyoruz. Mülakatlarla liyakatsiz atamaların, idareci atamalarının önünün nasıl açıldığını biliyoruz. Bu meslek kanunu tasarısının bunları derinleştireceğine inanıyoruz. Eğitim, iktidar için özel bir alan. İktidar, kendi hegemonyasını genişletmek için eğitim alanını kullanıyor. Irkçı ve milliyetçi saiklerle oluşturulmuş eğitim alanında yeni bir hegemonya oluşturmaya çalışıyorlar" dedi.

EĞİTİMDEKİ NİTELİKSİZLİĞİN SEBEBİ AKP-MHP İKTİDARIDIR

Tasarıda öğretmenlerin itibarlarının da yok sayıldığına dikkat çeken Saliha Zorlu, "Eğitimdeki tehlikenin sebebi iktidarın kendisidir. AKP-MHP koalisyonunun kendisidir. Eğitim fakültelerini niteliksiz hale getiren kendileridir. Eğitim alanına ayrılan bütçenin komik rakamlarda bırakılmasının sebebi kendileridir. Önce kendilerini düzeltsinler. Bizler güvenceli, insan onuruna yaraşır bir ücretlendirme, kadrolu ve güvenceli iş talep ediyoruz. Ataması yapılmayan arkadaşlarımızın atamalarının bir an önce yapılmasını istiyoruz. Ücretli öğretmenlik sisteminin kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kamuda tasarruf adı altında atamalar düşürüldü. Bu, ihtiyacın çok altında. Bizler, eğitim emekçilerinin dile getirdiği taleplerin karşılanmasını istiyoruz" diye belirtti.