Soğuk iklim etkisi yaratan erken seçim tartışmaları sürüyor. Olağan Üstü Hal (OHAL) koşullarında bir kez daha seçime sürüklenen Türkiye’de, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) adayının Selahattin Demirtaş olarak belirlenmesi, halk tarafından yeniden bir umut oluşturdu. Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat hem erken seçim hakkındaki düşüncelerini hem de Selahattin Demirtaş’ın adaylığını ANF’ye değerlendirdi.

AKP CİDDİ BİR SIKIŞMA İÇERİSİNE GİRDİ

Haziran ayında yapılacak olan seçime diğer tüm muhalifler gibi ‘Baskın Seçim’ ifadesini kullanan Polat, ekonomik koşulların gerilediği bir süreçte Türkiye’nin seçime sürüklendiğini söyledi. Metal Sendikası’nın toplu sözleşmesinin gerilemesinden örnek veren Polat, ciddi bir yoksullaşmanın yaşandığını ifade etti. Dolar ve Euro’nın yükselişinden de söz eden Polat, dış borçlarla beraber AKP’nin ciddi bir sıkışma içerisinde girdiğini söyleyerek, "2019’a kadar geçecek süreci kolay taşıyamayacağını hissetti AKP ve Türkiye tam o nedenle baskın erken seçime gitmiş oldu" dedi.

BARAJ SİSTEMİ SADECE HDP İÇİN TUTULUYOR

Seçim ittifakını değerlendiren Polat, "Pek çok açıdan usulsüzlükleri açık bir ittifak yasası, tamamen Erdoğan ve ittifak ortaklarının kazanması üzerine kurulu bir yasa ama bunun da muhalefeti dikkatli olmakla birlikte bir moralsizliğe itmemesi gerekiyor. CHP’nin İYİ Parti’ye 15 milletvekili vermiş olması aslında AKP-MHP ittifakına karşı bir seçenek oluşturma çabasının işareti. Neoliberal politikalara bağlı devlet hassasiyetinde gözetecek olan bir koalisyon. Barajın sadece HDP için tutulduğu bir süreçten söz ediyoruz.

Kamuoyu yoklamaları HDP için bir tehdit oluşturmuyor gibi bir yaklaşım var ama bunun iki türlü okunması lazım; 1 Kasım seçimlerinde oy kaybının da dikkate alındığında bir rehavet yaratabilir. HDP’nin çok sayıda siyasetçisi ve milletvekillerinin tutuklu olması ve çeşitli usulsüzlüklere açık bir seçim olması bir baraj tehdidini gündemde tutabilir. Tam o nedenle aslında HDP’nin barajı aşması için bir çabaya ihtiyaç var. Dolayısıyla HDP açıcısından ve HDP’yi destekleyenler açısından bence kritik bir dönem bu" diye konuştu.

HDP DİKKATE DEĞER BİR OY ALACAKTIR

"Demirtaş’ın iyi bir tercih olduğunu düşünüyorum" diyen Polat, Demirtaş’ın sadece HDP tabanı tarafından değil diğer kesimler tarafından da sevildiğini çünkü Demirtaş’ın kullandığı söylemler ve üslubunun etkileme potansiyelinin bulunduğunu kaydetti. Demirtaş’ın "Seni başkan yaptırmayacağız" söyleminin halkta ciddi bir karşılık bulduğunu da sözlerine ekleyen Polat, bunların 24 Haziran seçiminde de karşılık bulacağını belirtti. Polat, devamında şunları söyledi: "6 milyon civarında oy alan bir partinin eski eş başkanının tutuklu olması gerçekten seçim ve adalet mekanizmasının sorgulanması bakımından önemli bir veridir. Bu hesaplaşmaya da konu olacaktır. Dikkate değer bir oy alacağını düşünüyorum."

DEMİRTAŞ’IN ADAYLIĞI BİLEŞENLERİN ADIYLA AÇIKLANABİLİRDİ

HDP’nin daha önceki seçim deneyimlerinde sol sosyalist kurumlardan destek isteyen bir yerde duruyor olmasından bir sorun olduğunu yorumlayan Polat, eleştirisini de şu sözlerle dile getirdi: "Şu ana kadar ki ilişki kurma biçiminin HDP’nin desteklenmesi ile sınırlı olduğunu anlıyoruz. Dolayısıyla bunun bir handikap olduğunu düşünüyorum.

Örneğin EMEP, HDP’yi destekleyeceğini açıkladı ve hiçbir beklenti içermeyen bir açıklama bu. Burada HDP’nin barajı aşmasına karşı gösterilen bir sorumluluk vardır. Diğer taraftan Kürt halkı açısından bir sorumluluk vardır. AKP ve gelinen siyasete karşı pozisyon alış vardır. HDP açısından ittifak kurduğu güçlerle coşkulu bir seçim çalışmasını aslında engelleyen bir duruş vardır.

Birleşik Haziran Hareketi’nden tutun diğerlerine kadar Gezi’den bugüne kadar gelen bütün farklı muhalif kesimlerin HDP etrafında seçimde daha etkin bir sonuç alma imkanları daha coşkulu ve çalışmaya müsait olan bir ittifak fotoğrafı ile desteklenebilirdi. Örneğin Demirtaş’ın adaylığı bileşen biçiminde açıklanabilirdi. Ama hazırlıkların öyle olmadığını anlıyoruz. Tüm bunlarla birlikte bunları saptırarak çalışmalara ihtiyacımız var."