Halk Kurdistan ve Türkiye’de işgale karşı alanlara çıktı

Türk devletinin KDP ortaklığıyla yaptığı işgal saldırıları birçok kentte protesto edildi.

Türk devletinin işgal saldırıları ve KDP’nin ihaneti birçok kentte düzenlenen eylemlerde protesto edildi. 

İSTANBUL

Türkiye’nin KDP ortaklığı ile Federe Kurdistan dönük başlattığı saldırılara ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)ve birçok sivil toplum örgütü “İşgale ve ihanete hayır” şiarıyla Beyoğlu ilçesinde bulunan Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) ve Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri (MATUHAYDER)  ile birçok sivil toplum örgütü de yoğun bir katılım gösterdi. DEM Parti bayraklarını taşıyan halk, sık sık “Bijî Berxwedana Rojava”, “Direne direne kazanacağız”, “Kahrolsun AKP işbirlikçi KDP”, "Bimre Xiyanet, Bijî Berxwedan”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”  sloganları attı.

Eylemde ilk olarak ortak basın metnini DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz okudu. Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasıyla birlikte hızlanan Kürt soykırımının kapsam ve siyasal yelpazesinin genişletilmeye çalışıldığını belirten Gonca Yangöz, “Bunun son halkası da, geçmişi ‘90’lı yıllara dayanan Güney Kurdistan yönetimiyle yapılan savaş ortaklığıdır. Özellikle Barzani Ailesi’nin yönetiminde olan ve Büyük Güney olarak bilinen Hewler, Duhok, Zaxo, Barzan ve Amediyê bölgelerine yapılan saldırılarılardır. Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarının öncelik olarak Kürdistan’ın statü sorununun ve demokratik çözümü önündeki büyük bir engeldir. Bu saldırılar aynı zamanda Musul ve Kerkük’ü kapsayan neo-osmancılık Misak-ı Milli hayallerin bir ürünüdür. Son başlatılan saldırılar ve yapılan hazırlıklar da köylerin boşaltılması, sivillerin yerinden göçertilmeleri ve Irak devlet sınırları içerisinde kimlik kontrolü yapılması izlenen politikaların kanıtı niteliğindedir” ifadelerine yer verdi. 

KDP, Kürt halkına hesabını veremeyeceği bir sürecin örgütleyici gücü olduğunu aktaran Gonca Yangöz, Federe Kurdistan Bölgesi’nde büyük bedellerle kazanılan toprakların küçük çıkarlar için heba edildiğini hatırlattı. 

Gonca Yangöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kürdün ulusal demokratik çıkarlarına aykırı olan KDP yönetiminin bu gerici siyasetinin, hiçbir vadede toplumsal bir karşılığı olmayacaktır.  Kürdistan halkları toprağını işgale açanları yurtsever olarak değil, sömürgeciliğin yerli işbirlikçileri olarak hatırlayacaktır. Ne Türkiye’nin ne de KDP’nin Rojava’daki özerk yönetimi tanımaması yaklaşımı, bugün Güney Kürdistan işgali ile nasıl bir politikanın ürünü olduğunu tüm Kürtlere ispatlamıştır. Bugün doğru tanımı koyarak mücadele etme zamanıdır. Kürt halkının onurlu mücadelesi hiçbir zaman tekelleşmeyecektir. Kolektif, örgütlü ve politik duruşu asla gerilemeyecektir.”

HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, “Buraya bu toprakların özgürlüğüne dair bir derdimiz olduğu için geliyoruz. Bu eyleme gönül verenler ile emek verenler bu ülkenin en onurlu insanlarıdır. Özgürlüğümüz için gerekirse yolları aşındıracağız. Rojava Devrimi topraklarını işgalcilerine karşı Kürt halkının öncülüğünde kadın devrimidir. Kurdistan topraklarını işgal etmek isteyenlere karşı inatla direneceğiz” dedi.

AKP iktidarının sürdürdüğü savaşa dair  “Güney Kurdistan’da ne işiniz var?” sözleriyle tepki gösteren Çiçek, “Biz bu ülkenin vatandaşları, emekçileri, kadınları, gençleriyiz. Kardeşlerimizi katletmenize asla izin vermeyeceğiz. Savaşa her zaman karşı olduk. Nerede bir sömürü varsa buna karşı çıktık. Biz Kürtler dünyada Kürtlerin statüsü için işgalcilere karşı birleşeceğiz. İhanette karşı mücadele ederek yıkacağız. Kahrolsun işbirlikçiler ve kahrolsun ihanet.”  

SEMSÛR  

DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Semsûr il örgütleri ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) Türkiye’nin KDP desteğiyle Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılara karşı basın açıklaması düzenledi. Demokrasi Parkında yapılan açıklamaya parti üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. "İşgale ve ihanete hayır!" pankartının açıldığı açıklamada konuşan DEM Parti Merkez İlçe Eşbaşkanı Yusuf Özperçin, "AKP-MHP iktidarı Kürt soykırımına 2018 yılından beridir kesintisiz bir şekilde devam ediyor" dedi. 

Türkiye'nin Federe Kürdistan’a dönük saldırı ve ilhak politikalarını, yeni yüzyıl tartışmalarında lehine çevirmek istediğini söyleyen Özperçin, "Bunun için de hem Irak Merkezi Hükümeti hem Güney Kürdistan Yönetimi hem de buralarda bulunan halkları manipüle ederek kendince güçlü bir bahaneyi ileri sürmektedir. Tıpkı Cerablus, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal ederken, oluşturdukları algı ve söylemlerin aynısını bugün Güney Kürdistan’daki mevcut sürece de dayanak yapmaktadır" ifadelerini kullandı. 

Özperçin, şunları söyledi: "KDP, Kürt halkına hesabını veremeyeceği bir sürecin örgütleyici gücü olmuştur. Büyük bedellerle kazanılmış Güney Kürdistan topraklarını, küçük çıkarların uğruna heba etmiştir. Kürdün ulusal demokratik çıkarlarına aykırı olan KDP yönetiminin bu gerici siyasetinin, hiçbir vadede toplumsal bir karşılığı olmayacaktır. Kürdistan halkları toprağını işgale açanları yurtsever olarak değil, sömürgeciliğin yerli işbirlikçileri olarak hatırlayacaktır. Tıpkı 2014 yılında DAİŞ’in Şengal’de Ezidi halkına saldırırken, yerel güçlerin bölgesel yönetim tarafından yalnız bırakılarak soykırıma terk edilmesi gibi. O gün, Musul Ovası’na kadar inen fakat yerel birliklerin tarihi direnişiyle püskürtülen DAİŞ işgalciliği bugün, uluslararası NATO politikaları ve yerli işbirlikçilikle Güney Kürdistan topraklarında TSK üniformalarıyla vücut bulmuştur. Ne Türkiye’nin ne de KDP’nin Rojava’daki özerk yönetimi tanımaması yaklaşımı, bugün Güney Kürdistan işgali ile nasıl bir politikanın ürünü olduğunu tüm Kürtlere ispatlamıştır. Bugün doğru tanımı koyarak mücadele etme zamanıdır. KDP'nin içinde bulunduğu durum gerçek anlamda bir ihanettir. Kürt halkının bin bir emekle, amansız ve soluksuz bir direnişle elde ettiği kazanımları yok etmeye programlanmış aklın yanında durmanın ihanetten başka bir tanımı olamaz. Buradan işgalci Türkiye’ye ve politize olmuş sömürge psikolojisinden kurtulamayan KDP’ye çağrımızdır; Kürt halkının onurlu mücadelesi hiçbir zaman tekelleşmeyecektir. Kolektif, örgütlü ve politik duruşu asla gerilemeyecektir. Bu mücadele birkaç ailenin veya ana akım sistem siyasetinin güdümüne girmeyecektir. Her zaman olduğu gibi bugün de halkın çıkarları ve temel değerler üzerinden yürümeye devam edecektir. Fakat bu onurlu mücadeleyi baltalamaya, yozlaştırmaya ve engellemeye çalışanlar tarihin adaleti önünde yok olmaya mahkumdurlar." 

BEDLÎS

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde Türkiye’nin işgal saldırılarını protesto etti. 

Parti binası önünde çok sayıda kişinin katılımıyla yapılan eylemde açıklama metnini DEM Parti adına Bedlîs İl Eşbaşkanı Fikret Birlik okudu.

Birlik, “Bu saldırılar aynı zamanda Musul ve Kerkük’ü kapsayan neo-osmanlıcı Misak-ı Milli hayallerin bir ürünüdür. Ama saldırıların kapsamından da anlıyoruz ki, Misak-ı Milli’ye Büyük Güney parçası da dâhil edilmiştir. Bu parçadaki siyasi yönetim, bunun başat aktörüdür. Son başlatılan saldırılar ve yapılan hazırlıklar da köylerin boşaltılması, sivillerin yerinden göçertilmeleri ve Irak devlet sınırları içerisinde kimlik kontrolü yapılması izlenen politikaların kanıtı niteliğindedir” dedi.

DERSİM

Türkiye’nin işgal saldırıları Dersim’de de protesto edildi DEM Parti Dêrsim İl Örgütü Sanat Sokağı’nda yapmak istediği açıklamayı polis engellemeye çalıştı. Polislerin açıklamaya izin vermemesi kitle tarafından alkışlarla protesto edildi.  

Polisin engellemesine tepki gösteren bir kişi gözaltına alındı.