Hapishanelerdeki zulme karşı İstanbul’da yürüyüş

Demokratik Kurumlar Platformu, cezaevindeki işkence uygulamalarına karşı Taksim Tünel'den HDP binasına kadar yürüdü. Polis eyleme saldırdı ve çok sayıda kişiyi gözaltına alındı.

Demokratik Kurumlar Platformu’nun son dönemlerde cezaevlerinde yaşanan ölümler ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla, "Tecrit ve adaletsizlik öldürür, hasta tutsaklara özgürlük" şiarıyla, Taksim Tünel Meydanı’nda yapmak istediği açıklamaya polis izin vermedi.

Eyleme Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, İstanbul il eşbaşkanları İlknur Birol, Ferhat Encü, il ve ilçe örgüt yöneticileri, Barış Anneleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve çok sayıda kişi katıldı.

Gerekçe olarak Beyoğlu kaymakamı yasağını gösteren polisler eylemcilere saldırdı. Henüz açıklama başlamadan HDP Milletvekilleri Musa Piroğlu ve Oysa Ersoy’u ablukaya aldı, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü’nün de aralarında bulunduğu kitleyi dağıtmaya çalıştı.

Gazetecilerin görüntü çekmesi kalkanlarla engellenirken, kitleye saldıran polis, 8 kişiyi gözaltına aldı.

'İKTİDAR BU ÜLKEDEN DEFOLACAK'

Bu keyfi uygulamayı protesto etmek için eylemciler, İstiklal Caddesi ve Şişhane'den HDP İstanbul İl Örgütü'ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca kitle "Direne direne kazanacağız", "Biji berxwedana zindanan", "siyasi tutsaklar onurunuzdur" sloganları atıldı.
Ara ara yürüyen kitlenin önünü kapatan polis, burada da 3 kişiyi gözaltına aldı.

Burada "Zindanlarda direnen yoldaşlara bin selam" sloganını atan kitle açıklama yapmak istedi. Fakat polis burada da kitleyi ablukaya aldı.
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü, yapılanların hukuk dışı olduğunu söyledi. Bunu kabul etmeyeceklerini ifade eden Encü, "Şunu bilin ki AKP-MHP faşizmi bu ülkeden defolup gidecek” dedi.

HAPİSHANELERDE ZULÜM VARSA, SOKAKLARDA DA ZULÜM VARDIR!

HDP İstanbul İl Binasına doğru tekrar yürüyüşe geçen HDP milletvekillerinin önü bir kez daha polis tarafından kesildi. Çevik kuvvet tarafından etrafları çevrilen vekiller, araç trafiğinin yoğun olduğu caddede bir saatte kadar ablukada tutuldu. Tüm engellemelere rağmen Galatasaray Meydanı’na giden milletvekilleri burada açıklama yaptı.

İlk konuşmayı yapan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, hapishanelerin cehenneme çevrildiğini ve son 1 haftada 7 tutsağın ölüm haberinin geldiğini vurguladı. Tedavi edilmeyen hasta tutsakların ölüme terk edildiğini kaydeden Piroğlu, “Hapishanelerde zulüm varsa, sokaklarda da zulüm vardır. Hapishaneler ölüm evlerine çevrildi. Yüzlerce bebek hastanelerde büyümeye zorlanıyor, hasta tutsaklar hapishanelerde tutuluyor ama uyuşturucu baronları, kadın katilleri serbest bırakılıyor” dedi.

Hapishanelere zulüm edenlerin, dışarıya buradan gözdağı vermeye çalıştığında dikkat çeken Piroğlu, “ Biz ne zaman dışarıya çıkıp, sesimizi yükseltmek istesek engellerle karşılaşıyoruz. Bu zulüm, ses ekmek kuyruklarına karşı ses çıkartmayalım diye yapılıyor, çöplerden ekmek toplanmasına ses çıkartmayalım diye yapılıyor. Ve bilinsin duyulsun ki; eninde sonunda bu abluka dağıtılacak, bu iktidar yıkılacak, hapishanedeki direnen tüm siyasi tutsaklar özgür kalacak” dedi.

BU KADAR KÖTÜLÜKLE NASIL YAŞIYORSUNUZ?

HDP Milletvekili Oya Ersoy ise, bugün yapmak istedikleri basın açıklamasının “ suç” denilerek kaymakam tarafından yasakladığına dikkat çekti. “Evet bu ülkede bir suç var. Yaşamından sorumlu oldukları mahpusları ölüme terk edenler suç işliyor” diye konuştu.

Bir dönem milletvekili olan Aysel Tuğluk’un hafızasını kaybetmesine rağmen tek kişilik hücrede tutulduğuna işaret eden Ersoy, “ Hatırlatırım size, bir dönem annesinin cenazesine yapılan ırkçı saldırı sonrası hafızasını kaybetti ama hasta olmasına rağmen tek kişilik hücrede tutulmasına göz yumuyorlar. Bu ne hınçtır, ne öfke, ne intikamdır? Buradan soruyorum size, bu kadar kötülükle nasıl yaşıyorsunuz? Bugün ailelerle birlikte ses çıkarmamızı engelleyenler cezaevlerinde hasta tutsakları ölüme terk edenlerdir. Bir suç şebekesiyle karşı karşıyayız. Bunun adı faşizmdir. Ama bilinsin ki bu ülkenin tarihi, cezaevlerinde ve dışarda zulümlere karşı direnişin tarihidir. Cezaevlerinde zulüm uygulayanlar, tarihin çöplüğünde yerini almıştır, direnenler kazanmıştır” dedi.