Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi için Meclis Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanlığı’na yürüyüş başlattı. HDP Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri Feleknas Uca, Necdet İpekyüz, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Muazzez Orhan, Abdullah Koç ve Kemal Peköz, Meclis Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanlığı’na yürüyüşe geçti. Meclis kapısında Ankara Emniyeti tarafından engellenen HDP milletvekilleri, burada açıklama yaptı.

'ABDULLAH ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK DEMOKRASİYE HİZMET EDER'

HDP Sözcüsü Ebru Günay, İmralı tecridine karşı Adalet Bakanlığı önünde nöbet eyleminde olduklarını belirterek, ancak Ankara Emniyeti tarafından engellendiklerini söyledi. Günay, şunları söyledi: “Tam da itiraz ettiğimiz tecrit, işte bu. Meclis kapısında milletvekillerinin, yani halk iradesinin engellendiği, Adalet Bakanlığı’nın, adaletin tesisindeki asıl sorumluya sorumluluğunu hatırlatmak istemek, engellenmenin gerekçesi. Adaletin olmadığı, halkın iradesinin engellendiği, bir Türkiye gerçeği fotoğrafıyla karşı karşıyayız. Halkın iradesini engellemek, adaletsizliği sürdürmek tecrit politikalarında ısrardır.”
İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle daha önce birçok kez başvuruda bulunduklarını anımsatan Günay, “Biz 6 gündür buradayız, daha önce Eş Genel Başkanlarımızın başkanlığında bir heyet başvuru yaptı, daha önce Saliha Aydeniz’in başkanlığında bir heyet tekrar başvuru yaptı. İki hafta sonra da milletvekillerimizin olduğu gruplar halinde Adalet Bakanlığı’na İmralı Adası’na gidip, Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirmek için başvuru gerçekleştirdik. Bizler başvurularımızı gerçekleştirirken, CPT görüşmesinden sonra avukatlar da ısrarlı bir şekilde İmralı Adası’na gidip müvekkilleriyle görüşmek için başvurularını sürdürüyor. Bizler ısrarcıyız, avukatlar ısrarlı ama Adalet Bakanlığı da hukuksuzlukta ısrarcı. Hala hiç bir talebimize cevap verilmiş değil. Hala avukatların hiç bir görüş başvurusuna cevap vermemiş bir Adalet Bakanlığı söz konusu. Buradan bir kez daha Meclis’in Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sesleniyoruz: Türkiye’deki her bir cezaevinin sorumluluğu sizin yetki alanındadır. Bir cezaevindeki her hukuksuzluktan başta siz olmak üzere bakanlığın her bürokratı sorumludur” şeklinde konuştu.

Günay, avukat-müvekkil görüşmesinin engellenmesiyle Anayasa’nın ayaklar altına alındığını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bu ülkede adaleti tesis edecek makamın başındaki kişi olarak, adaletsizlikte, tecritte ısrar ederek suç işliyorsunuz. Bir kez daha buradan sesleniyoruz: Bu suçta ısrarcı olmayın. Sayın Öcalan ile yapılacak her görüşme, tecrit politikalarından ve savaş politikalarından vazgeçmektir. Sayın Öcalan ile gerçekleşecek olan her görüşme, bu ülkede barışa, demokrasiye ve özgürlüğe hizmet edecektir. Biz bunun için buradayız. Bu sorumluluğu size de hatırlatıyoruz. Barışı, özgürlüğü, demokrasiyi tesis etmek hepimizin sorumluluğudur. Bunun yolu da açık nettir: İmralı’da Sayın Öcalan’ın başta avukatlarıyla olmak üzere dış dünya ile bağlantısının sağlanması ve tecridin ortadan kaldırılmasıdır. Bizler tecrit kaldırıldığında ülkede nasıl bir demokratik ve barışçıl ortamın tesis edildiğini geçmişte deneyimleyerek gördük. Bunu yeniden deneyimlemek istiyoruz. Yeniden kalıcı barış ve demokrasiyi inşa etmek istiyoruz.

 Talep çok açık ve basit. Hukukun uygulanması. Bugün Türkiye’nin 3’üncü büyük partisi olarak hukukun uygulanması için Adalet Bakanlığı’na yürüyoruz ve maalesef Meclis Dikmen Kapısı’nda engellendik. Bu engel halkın iradesine engeldir, hukukun tesisine engeldir, Anayasa’nın uygulanmasına engeldir. Buradan bir kez daha çağrımızı tekrar ediyoruz, hukuksuzlukta, adaletsizlikte ısrar etmeyin, İmralı’da aile ve avukat görüşlerinin gerçekleşmesi için bir an önce adım atın. Bizler sonuç alıncaya kadar mücadeleye ve Adalet Nöbeti’ne devam edeceğiz.”