HDP'li vekillerin tecride karşı nöbeti üçüncü gününde

HDP'li vekillerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı nöbeti üçüncü gününde. Vekiller, "Tecrit bu ülkede zulüm düzeninin devamı için uygulanmaktadır" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde devam eden mutlak tecride ilişkin HDP'li milletvekillerinin Adalet Bakanlığı önünde başlattığı eylem üçünce gününde devam etti. Bugünkü eyleme milletvekilleri Murat Çepni, Kemal Bülbül, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Nuran İmir, Şevin Coşkun, Dilan Dirayet Taşdemir, Erdal Aydemir, Sait Dede, Celadet Gaydalı ve Muazzez Orhan katıldı.

'MİLYONLARIN TALEBİDİR'

Nöbetteki vekiller adına konuşan İzmir Milletvekili Murat Çepni, şunları söyledi:
"Adalet Bakanlığı önündeki nöbetimiz bugün üçüncü gününde. Buradan Kürt sorununun çözümsüzlüğü üzerinden kendisine beka kuranlara bir kez daha seslenmek istiyoruz. Milyonlarca Kürdün ve halklarımızın taleplerini, isteklerini Bakanlığa ve hükümet yetkililerine iletmek için buradayız. Başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik olmak üzere, İmralı’da 21 aydır tümüyle mutlak bir tecrit yaşanıyor. Bu tecridin hukuksuzluğunu, insan haklarına aykırılığını, ulusal ve uluslararası işleyişe aykırılığını bir kez daha belirtmek istiyoruz.

Bizler bir sorumluluk alarak, milyonlarca insanın geleceğini belirleyecek bir soruna, tecrit sorununa parmak basmak istiyoruz. Tecrit, bu ülkede yaşanan çürümüşlüğün, zulüm düzeninin sürgit devamı içindir. Birileri Kürt sorununun çözümsüzlüğünden besleniyor, savaş politikalarından besleniyor. Bizler ise bu yalanı, bu çürümüş politikaların yanlışlığını anlatmaya ve tutum almaya çağırıyoruz.

'SALDIRILARA KARŞI HALKLAR TUTUM ALMALI'

Bugün Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün bir yeni uygulamasıyla karşı karşıya kaldık. Bileşenimiz Demokratik Bölgeler Partisi'nin Eş Genel Başkanı da dahil olmak üzere çok sayıda yöneticisi sabahın köründe gözaltına alındı. Gerekçe yine aynı. Nerede baş eğmeyen, boyun eğmeyen, çözüm konusunda ısrarlı, demokrasi ve özgürlük konusunda kararlı biri varsa susturulmaya çalışılıyor. DBP’ye yönelik bu operasyon Kürt halkının siyasi iradesine yönelik doğrudan bir saldırıdır. Bu saldırılar karşısında elbette başta Kürt halkı olmak üzere bütün halklarımız tutum almalı ve mücadeleyi yükseltmelidir.

Tecrit sadece İmralı’da değil bütün ülkeye yayılmış durumdadır. Tecrit sadece İmralı’da değil tüm toplumu hedeflemektedir derken bunu söylemek istiyoruz. Tecrit her yerde aynı biçimde uygulanıyor. Kazanan bir avuç kan emici, savaş baronudur; kaybeden ise milyonlarca işçi, emekçi ve halklarımızdır. Bir HDP olarak sonuç alınıncaya kadar tecride karşı eylemlerimizi sürdüreceğiz. Tecrit insanlık suçudur, bir an önce son verin. Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bütün iktidara sesleniyoruz: Bu suçtan vazgeçin. Eğer İmralı Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlıysa, Anayasaya bağlıysa o zaman özel hukuk uygulamaktan vazgeçin, mutlak tecridi kaldırın."