Binlerce üyesi ile İsviçre’nin en büyük gençlik yapılanmasına sahip olan Sosyalist Gençlik (JUSO) Örgütü Başkanı Tamarra Funiciello ve Başkan Yardımcısı Bertil Munk, Erdoğan rejimine karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek, İsviçre ve Avrupa halklarına Türk Turizmini boykot etme çağrısında bulundu. ANF’ye konuşan Funiciello ve Munk, “Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü hukuksuz savaşa karşı herkesin yapması gereken illa ki bir şey vardır” diyerek, İsviçre’nin Türk devletine karşı net bir tavır alması gerektiğine vurgu yaptı.

İsviçre Sosyalist Gençlik örgütünün daha öncede Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olduğunu deklare ettiğini hatırlatan JUSO Başkan Yardımcısı Bertil Munk, “Özellikle Türk devletinin askeri anlamda Rojava’yı hedef almaya başlaması ile birlikte biz sosyalist gençlik olarak artık bu duruma çok sessiz kalamayacağımızın kararına varmıştık. Bu durumu kabul etmeyeceğimizi eylemlerle ortaya koymuştuk, koymaya da devam edeceğiz” dedi.

MUNK: İSVİÇRE FEDERAL KONSEYİ HAREKETE GEÇMELİ

JUSO’nun geçtiğimiz günlerde Türk devletinin hukuksuz uygulamalarına karşı İsviçre Federal Konseyi’nin sessiz kalmaması gerektiğine yönelik yaptığı çağrıyı hatırlatan Munk, İsviçre’nin Federal Konseyi’nin yapması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

“

• Türk devleti, Kürtlere karşı yürüttüğü savaşla uluslararası hukuku yok sayıyor. İsviçre, acilen Türk devletine savaş malzemesi satışını yasaklamalı.
• İsviçre, Türkiye’nin terörist gruplardan alarak daha sonra Avrupa’ya pazarladığı petrol ve gazı almaya son vermelidir. Çünkü biz iyi biliyoruz ki; Türkiye DAİŞ’in petrolünü dünya pazarına sokuyor. Bu kirli ittifaka doğrudan veya dolaylı yönden ortak olmaya son verilmelidir.
• İsviçre, savaş bölgesinden özellikle DAİŞ eliyle dünyaya pazarlanmak istenen sanat ve kültür eserlerinin alışını yasaklamalı.
• İsviçre, 1999 beridir Türkiye devam ettirdiği ticaret antlaşmasına son vermelidir.
• Erdoğan’ın Avrupa ve İsviçre’ye karşı sık sık kullandığı mülteci şantajına karşı İsviçre 100 bin Suriyeli göçmeni kabul etmeli.
• Uluslararası hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle Erdoğan ve Erdoğan çevresinin İsviçre’deki hesapları araştırılarak bunlar dondurulmalıdır.
• İsviçre Federal Konseyi, Türk Turizmini boykot etme çağrısı yapmalıdır.”

‘JUSO OLARAK TÜRK TURİZMİNİ BOYKOT ÇAĞRISI YAPIYORUZ’

JUSO olarak İsviçre ve Avrupa halklarına Türk Turizmini boykot etme çağrısı da yapan Munk, “Turizm Erdoğan rejimini ayakta tutan önemli alanlardan birisidir. Türk turizmine destek hukuksuz yöntemlerle devleti ele geçiren Erdoğan rejiminin daha da güçlendiriyor. İsviçre halkları Erdoğan rejimine destek olmamak için kesinlikle Türk turizmini boykot etmeliler” dedi.

‘KÜRTLERE KARŞI YÜRÜTÜLEN SAVAŞA ORTAK OLMAYIN’

Türki turizmine desteğin bir anlamda Erdoğan rejiminin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşa da ortak olma anlamına geleceğinin altını çizen Munk, “Aktüel olarak uluslararası yasaları ve insan haklarını yok sayarak Suriye’de Kürtlere karşı savaş yürüten bir Türk devleti var. Bu süreçte Türk devletine yapılacak ekonomik destek doğrudan bu savaşı desteklemek anlamına gelecek. Unutmamak gerekir, bizlerin parasıyla alınacak silahlar Kürt halkına karşı kullanılacak, paramızla Erdoğan rejimini daha da güçlendirmeyelim. Bu nedenle biz bir kez yine tekrarlıyoruz bu savaşa ortak olmamak için İsviçre Federal Konseyi, Türk Turizmini boykot çağrısı yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘ROJAVA’YI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

“Erdoğan’ın yok etmeğe çalıştığı Rojava sistemini sahiplenmeye ve Kürt halkıyla dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz” diyen Munk, “İnsanlık için alternatif bir sistem olan Rojava’ya karşı yürütülen savaşı kabul etmeyeceğiz. Ekoloji, sosyal adalet, feminizme, özgürlükçülük vb üzerine kurulmuş bu önemli sistemi korumak hepimiz için görev olmalı” dedi. İsviçre halklarına Kürt halkı ve Rojava ile dayanışmayı büyütme çağrısı da yapan Munk, “Kürt halkıyla dayanışmamız devem edecek” diye ekledi.

FUNİCİELLO: KÜRTLERİN YANINDA DURUN, DİKTATÖRE DESTEK OLMAYIN

JUSO Başkanı Tamarra Funiciello ise Türk Turizmini boykot çağrısı yaparak şunları ifade etti: “Antalya, Bodrum sahillerine gidenler iyi bilsinler ki; Rojava’da veya Efrîn’i işgal ederek Kürtlere karşı savaş yürüten Erdoğan rejimine yardım ediyorlar” dedi.

Erdoğan agresif bir şekilde ülke topraklarını genişletme politikası içerisinde olduğunu söyleyen Funiciello, şöyle devam etti: “Unutmamız gerekir ki; Türkiye’ye turist olarak gitmeniz bir anlamda ülkeyi bir diktatör gibi yöneten ve Kürtlere karşı açıktan bir savaş yürütenleri desteklemek anlamına gelir. Kürt halkı katlediliyor. Uluslararası toplum tıpkı İsviçre Federal Konseyi gibi sessiz çünkü Erdoğan’ın mültecileri Avrupa’ya göndermesini istemiyor. Ama bizler Türk turizmini protesto ederek bireysel olarak bu sessizliğe karşı çıkabiliriz.”