GÖRÜNTÜLÜ

'Kadın özgürlük mücadelesi tüm toplumun mücadelesidir'

Önder Apo’nun “Kadın özgürleşmeden toplum da özgürleşmez” sözünü hatırlatan HPG gerilaları Mazlum Çiyager ve Kurtay Dêrazor, bu mücadelenin yalnızca kadınların değil, tüm toplumun ortak mücadelesi olduğunu vurguladı.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

HPG gerillaları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yaklaşmasıyla birlikte kadınların özgürlük mücadelesine dair görüşlerini paylaştı.

Gerillalardan Mazlum Çiyager, kadının tarihten bu yana toplumsal yaşamda “ikincil konuma” itildiğine dikkat çekerek, devrimci ideolojinin temelinde kadının özgürleşmesi olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Sistem kadını sürekli baskı altına alıyor. Oysa özgür bir toplum inşa etmek istiyorsak önce kadın özgürlüğünü sağlamalıyız. Çünkü kadın kurtulmadıkça toplum da gerçek anlamda özgürleşemez.”


BU MÜCADELE ORTAK SORUMLULUĞUMUZ

Çiyager, genç gerillaların da kadın özgürlük mücadelesine dâhil olduğunu vurgulayarak “Kadınların mücadelesiyle dayanışmak, genç gerillaların da görevidir. Bu dava yalnızca kadınlara bırakılmayacak kadar önemli. Kadınların hak mücadelesi, aslında hepimizin özgürlük mücadelesidir (…) Zihinsel dönüşüm olmadan özgürleşme mümkün değil. Hem kadınlar hem de erkekler, baskıcı ve ayrımcı fikirleri aşmak için sürekli kendini eğitmeli, yeniden inşa etmelidir. Kadınların mücadele sahnesinde öncü olmaları, özgür bir topluma giden en önemli aşamalardan biridir.”

Çiyager, kadın özgürlük mücadelesinin toplumsal hiyerarşilere ve her türlü egemenlik ilişkisine de karşı olduğunu ifade ederek, “Yoldaşlık hukuku temelinde yaşıyoruz. Üstünlük ve boyun eğme anlayışlarına karşıyız. Özgürlük, eşitlik ve dayanışma, mücadelemizin özünü oluşturuyor. Kadınlar sadece evde ya da dar bir çevrede sıkışıp kalmamalı; hem özgürlük hem de direniş kavramının en güçlü taşıyıcısı konumunda yer almalıdır” şeklinde konuştu.

MART AYI KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SEMBOLÜ

Gerilla Kurtay Dêrazor ise, 8 Mart’ın tarihi önemine değinerek, bu günün kadınların direnişle sembolleşmiş özgürlük arayışının sonucu olduğunu şu sözlerle ifade etti: “8 Mart, kadınların yıllardır süren mücadelesini temsil ediyor. Kadınlar, evin ve toplumun sınırları içinde görünmez kılınmaya çalışıldı. Ancak bu sınırlara ve baskılara rağmen direnerek kendi özgürlük alanlarını yarattılar. Bu nedenle 8 Mart, yalnızca kadınların değil, toplumsal özgürlüğün de sesi.”