KCK Eğitim Komitesi: Anadili olmayanın geleceği de olamaz

ENKS’nin yaptığı Kürtçe eğitime ilişkin yaptığı açıklamaya tepki gösteren KCK Eğitim Komitesi, “ENKS de çok iyi bilmektedir ki, anadiline sahiplik edemeyen bir ulusun varlık, kimlik ve özgür bir geleceğe sahip olma şansı da yoktur” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCK Eğitim Komitesi, “ENKS de çok iyi bilmektedir ki, anadiline sahiplik edemeyen bir ulusun varlık, kimlik ve özgür bir geleceğe sahip olma şansı da yoktur. Bulduğu her fırsatta Rojava devrimini Şam hükümeti ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle suçlayan bu anti-Kürt, anti-demokratik yapılanma bugün anadilde eğitim ve rejim müfredatına geri dönülmesi konusunda içine girdiği tutumla iki gerçeği birden göz önüne sermiştir” dedi.

KCK Eğitim Komitesi açıklamasında şunları belirtti: “Rojava devrim değerlerini korumak, sahiplenmek ve geliştirmek, yurtsever her Kürdün ve özgürlük yanlısı herkesin öncelikli görevidir.

Sömürgeciler yüzyıllar boyunca Kürt halkının varlığını ortadan kaldırabilmek için, dilimize, kimliğimize, kültürümüze, gelenek ve değerlerimize yönelik vahşi saldırılar yürüttüler, yürütüyorlar. İşkence, infaz, diri-diri yakma, panzerler arkasında sürükleme de dahil, vahşi yöntemlerle öldürülmemizde hiçbir sınır tanımadılar. Kürdistan'ın tüm parçalarında sadece resmi kurumlar ve okullarda değil, evlerimizde dahi kendi dilimizle konuşabilmemizi yasakladılar. Diline ve kültürüne sahip çıkan binlerce Kürt kızı ve oğlunu, kadın ve çocuğu, genç ve yaşlıyı Efrîn'de, Serêkaniyê ve Qamişlo'da, Cizre ve Nusaybin'de, Mahabad, Sine ve Sur'da hunharca katlettiler.

Gençlerimiz yurt dışında ırkçı sömürgeciler eliyle Kürt oldukları ve Kürtçe konuştukları için öldürüldüler. Sadece Kürtçe şarkı söyledikleri için öldürülen insanlarımız defalarca gazete ve televizyonlarda gündem oldular.

Ancak dost-düşman herkes şunu iyi biliyor ki; bugün karşılarında haklarını arayan, bunun için mücadeleden ve en ağır bedeli ödemekten geri durmayan bir Kürt gerçeği var. Yine el konulan ulusal demokratik haklarımızı elde etmenin olanakları bugün her zamankinden fazladır ve bunun en somut ifadesi de Rojava devrimidir. Bu nedenle kendi varlığını Kürtlerin yok oluşunda gören düşmanlarımız; yaşadığımız tüm coğrafyalarda elde ettiğimiz kazanımları hedeflemekte, Rojava'da büyük bedeller pahasına özgürleştirilen şehir, kasaba ve köylerimize yönelik saldırılar gerçekleştirmektedirler. Böylesi bir durumda yapılması gereken, siyasi çizgisi ne olursa olsun tüm Kürtlerin ulusal hakların savunulması temelinde ortak bir tutuma sahip olmalarıdır. Açık ki bugünün koşullarında ulusal birlik bir tercih olmaktan öte, vazgeçilmez bir gerekliliktir.

ANADİLE SAHİP ÇIKMAK ULUSAL VARLIK, KİMLİK VE ÖZGÜRLÜĞE SAHİP ÇIKMAKTIR

Ancak geçtiğimiz günlerde ENKS'nin Özerk Yönetime bağlı okullarda Suriye rejiminin eğitim müfredatına geri dönülmesi ve eşbaşkanlık sisteminin kaldırılması yönündeki açıklaması Kürt değer ve kazanımlarına karşı düşmandan fazla düşmanlık yapmaktır. ENKS'nin en son faşist Türk devlet yetkilileriyle gerçekleştirdiği görüşme sonrası; ‘Özerk Yönetime bağlı okulların dipomaları uluslararası alanda resmi değil’ biçimindeki açıklamaları, somut bir biçimde okullarımız şahsında anadilde eğitim sistemimizin hedef gösterilmesidir.

ENKS de çok iyi bilmektedir ki, anadiline sahiplik edemeyen bir ulusun varlık, kimlik ve özgür bir geleceğe sahip olma şansı da yoktur. Bulduğu her fırsatta Rojava devrimini Şam hükümeti ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle suçlayan bu anti-Kürt, anti-demokratik yapılanma bugün anadilde eğitim ve rejim müfredatına geri dönülmesi konusunda içine girdiği tutumla iki gerçeği birden göz önüne sermiştir. Birincisi; ENKS hiçbir biçimde devrim mücadelesine katılmadığı, hiçbir bedel vermediği için, devrim değerlerine sahiplenmeyi de aklına dahi getirmemekte ve kazanımları pazarlık konusu yapmada hiçbir sakınca görmemektedir. İkincisi; kendisi de başta Kürt halkı olmak üzere Bakur-Rojhılatê Suriye halklarının hiçbir biçimde rejim müfredatına dönülmesini ve eşbaşkanlık sisteminin kaldırılmasını kabul etmeyeceklerini bilmekte, böylesi suni bir gündem yoluyla ulusal birlik görüşmelerini elinden geldiğince uzatarak sonuçsuz kılmayı, içinden çıkılmaz bir durumda tutmayı ve sonuç olarak da PYNK'yi görüşmeleri tıkamakla suçlamayı planlamaktadır.

ENKS bu tutumuyla bir kez daha salt Rojava devrimi karşıtı değil, Kürt dil ve kültürü karşıtı olduğunu da bir kez daha ispatlamış ve bir kez daha kırım ve asimilasyon politikalarını sürdürmede Türk, Arap ve Fars milliyetçiliğine kapı aralamıştır.

EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ BİR KAZANIMDIR…

Eşbaşkanlık sisteminin bazı çevreleri kızdırdığına yer verilen açıklama tam anlamıyla Kürt düşmanlarının gönüllü sözcülüğünü yapmak ve onların diliyle konuşmaktan öte anlam ifade etmemektedir. Unutulmamalıdır ki Kürtler devrimi düşmanları kızdırmamak adına yapmadılar. Eşbaşkanlık sistemi Özerk Yönetime bağlı tüm alanlarda eşit temsiliyetin temel ölçüsüdür ve bu yolla kadın da tüm yaşam alanlarına ve yönetim erkine eşit katılabilmektedir. ENKS'nin bu demokratik katılım ilke ve ölçüsüne karşıtlığı, özünde cins eşitliğine ve özgür kadın çizgisine karşıtlıktır.

ENKS de dahil herkes çok iyi bilmektedir ki; halkımız ENKS'nin Rojava devrimine karşıtlığı, ulusal bilinç ve ahlaktan yoksun duruşuna rağmen, kendisiyle başlatılan görüşmeleri, ulusal birliğin geliştirilmesine katkı sağlayabilmek, devrim kazanımlarını güçlendirebilmek ve ENKS'yi de birlik çatısı altına alabilmek amacıyla onaylamıştır. Ancak görünen o ki; bu oluşum halkımızın kazanımlarına düşmanlık etmeyi sürdürmekte ısrarlıdır.

Bu nedenle KCK Eğitim Komitesi olarak birkez daha belirtiyoruz ki; anaokuldan üniversiteye kadar tüm süreçlerinde anadilde eğitim Rojava devriminin en değerli kazanımı ve Kürdün yüzyıllardır gördüğü düşün Rojava şahsında ete, kemiğe bürünmesidir. Tam da bu yüzden bugün Bakur-Rojhilatê Suriye'nin tüm alanlarından Halep’e kadar her yerde ENKS'nin açıklamasına dönük tepki ve eylemsellikler giderek büyümektedir. Bu temelde birkez daha yurtsever halkımızı, özgürlük yanlısı tüm çevreleri ve demokratik kamuyonu bu düşmanca açıklamalar karşısında daha fazla duyarlı olmaya ve tepkilerini daha güçlü dillendirmeye çağırıyoruz. Bu vesileyle ENKS'yi de bir an önce Kürt kazanımlarını hedef alan bu düşmanca dilden uzaklaşmaya, anadilinde özgür bir yaşam uğruna canlarını feda eden şehitler gerçeğinden, şehit ailelerinden, kadın özgürlük çizgisi ve tüm Kürt halkından özür dilemeye çağırıyoruz.”