GÖRÜNTÜLÜ

“Önder Apo’nun paradigması Arap kadınlara derman oldu”

“Önder Apo’nun kadın özgürlükçü paradigması olmasaydı, bugünlere gelemezdik. Önder Apo’nun paradigması, biz Arap kadınlar için derman oldu. Arap bir kadın olarak Önder Apo’nun demokratik ulus felsefesini benimsedim ve halklarla bu doğrultuda yaşıyoruz."

ŞAMİYA XELÎL

Rojava Devrimi, sadece bir coğrafyada değil, dünya kadın hakları ve özgürlüğü mücadelesinin sembollerinden biri haline geldi. 2012’de başlayan bu devrim, kadınların toplumsal, siyasi ve ekonomik anlamda eşitlik mücadelesinin önünü açan bir dönüm noktası oldu. Erkek egemen zihniyetin sorgulanması ve kadınların kendi kimliklerini inşa edebilecekleri bir yaşam alanının yaratılması, Rojava'nın en önemli kazanımlarından biri oldu.

Bu devrimle birlikte kadınlar, toplumun yöneticileri, öncüleri ve değişim sağlayıcıları haline geldi. Kongra Star gibi kadın hareketi aracılığıyla örgütlenen kadınlar, kendi öz güçleriyle hareket etme bilincine vararak hem kendi haklarını savundu hem de toplumsal dönüşümün sağlanmasında kritik bir rol oynadı. Bu kadınlardan biri de Kongra Star’ın Dêrîk kenti yöneticilerinden Samiya Xelîl.


‘EMEĞİMİN SÖMÜRÜLDÜĞÜNÜN FARKINDAYDIM’

Samiya Xelîl (32), Dêrîk’te doğmuş ve küçük yaşlarda ırgatlık yapmaya başlamış Arap bir kadın. Samiya, doğup büyüdüğü toplumu ve aile ortamını şu sözlerle ifade ediyor: “Devrimden önce kadınlar tüm haklarından mahrumdu. Özellikle Arap toplumunda erkek zihniyeti ve zulmü hâkimdi. Bu nedenle, güçlü bir irademiz de hayatımız da yoktu. Kendimizi savunma mekanizmamız da bulunmuyordu. Tarlalarda ırgat olarak çalışırken, erkekler evde oturuyordu. Evin tüm sorumluluğu kadınların üzerine yıkılmıştı. Hem ırgatlık yapıyor hem de eve döndüğümüzde ev işleriyle ilgilenmek zorunda kalıyorduk. Yapmama gibi bir lüksümüz yoktu. Gün boyu yoğun bir tempoda çalışmamıza rağmen emeğimiz hiçe sayılıyor, görmezden geliniyordu. Kadına sadece çocuk yaşta evlilik, şiddet ve emeğinin sömürülmesi reva görülüyordu. Yaşanan en küçük sorunda bile suçlu yine kadın oluyordu. Erkek eliyle kurulan aile yapısı, kadının sırtında büyük bir yük oluşturuyordu ve bu yük altında kadın sürekli ezilen bir konumda yaşıyordu.”

‘ÖNCÜ KADINLARIN HİKAYELERİNİ DİNLİYORDUM’

Samiya Xelîl, Rojava Devrimi'ni "Kadınlara nefes aldıran devrim" olarak değerlendiriyor. Ancak, aile ve toplum baskısından kaynaklı uzun bir süre devrime katılma ve kölelik zincirlerini kırma konusunda kararsız kalıyor. Rojava Devrimi ile başlayan süreci şöyle ifade ediyor: “2012 yılına geldiğimizde yeni bir hayatın başlangıcı olacağı belliydi. Yürütülen mücadele ve ödenen bedelleri duymayan kadın yoktu. Ama ailenin esaretinden kurtulmak da kolay değildi; büyük bir mücadele vermek gerekiyordu. Cesur adımlara ihtiyaç vardı ve egemen zihniyeti değiştirmek kolay olmayacaktı. Arap bir kadının yaşamını şekillendirme konusunda söz hakkı yokken, devrime nasıl katılabilirim diye düşünmeye devam ediyordum. 2017 yılında kardeşim şehit düştü ve bu olay benim için bir dönüm noktası oldu. Cesur çıkışların yapılması açısından büyük bir değer taşıyordu. Yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyordum. Kadınların ve erkeklerin nasıl savaştığını görüyordum ve öncü kadınların hikayelerini dinliyordum.

Savaşmışlardı ve halkı, toprağı uğruna can vermişlerdi. Öncü kadınlar sadece askeri alanda değil, diplomasiden ekonomiye, sağlıktan eğitime kadar her alandaydı. Heyecan ve coşku veren görüntülere şahit oluyordum. 2020’de artık evden çıkmam gerektiğinin farkındaydım. Benim için belirlenen yaşam sınırlarını aşmam ve aileme karşı büyük bir mücadele vermem gerekiyordu."

‘ERKEK ELİYLE ÇİZİLEN YAŞAM SINIRLARINI AŞABİLDİĞİMİ GÖRDÜM’

Samiya Xelîl, 2020’den bu yana Kongra Star’da faaliyet yürütüyor. Kadının, toplumun yaralarını sarmak ve onları örgütlemek için kendisini yeniden yarattığını belirtiyor ve devam ediyor: “Her bir kadına ulaşmak, el uzatmak ve destek olmak biz kadınların görevi. Uzun yıllar kendimle mücadele ettim ve bu kölelik zincirlerinden nasıl kurtulabileceğimi düşündüm. Ben başardım, fakat daha ulaşamadığımız kadınlar olduğunun farkındayım. Kendimi örgütledikçe ve kendimde değişim ile dönüşüm yarattıkça, kadınlara ve topluma daha iyi hizmet ediyorum. Hakkımı savunabildikçe, kadınların hakkını da savunabilme gücümü keşfettim. Kendim olduğum sürece, erkek eliyle çizilen sınırları aşabildiğimin farkına vardım. Öz gücümle hareket etmenin ne denli önemli olduğunu anladım.”

‘ÖNDER APO’NUN DEMOKRATİK ULUS FELSEFESİNİ BENİMSEDİM’

Son dört yıl içinde kendisinde büyük değişimler yaratan Samiya Xelîl, artık yalnızca kendi hakkı için mücadele etmiyor; tüm kadınların sesi olmak istiyor. Kadın hakları için mücadele etmekten heyecan ve mutluluk duyduğunu vurgulayan Samiya Xelîl, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Kongra Star faaliyetlerinde yer aldığım için mutluyum. Kongra Star, demokratik bir ailenin oluşturulması için yıllardır mücadele ediyor. Bu mücadele sayesinde hakları elinden alınan kadınların sesi oldu, haklarını korudu ve güvence altına aldı; şu an kadınlar devrime öncülük ediyor. En önemlisi, bu devrimin mimarı olan Önder Apo’nun kadın özgürlükçü paradigmasıydı; bu paradigma olmasaydı, bugünlere gelemezdik. Önder Apo’nun paradigması, biz Arap kadınlar için derman oldu. Arap bir kadın olarak Önder Apo’nun demokratik ulus felsefesini benimsedim ve şu an halklarla bu doğrultuda yaşıyoruz. Her bir kadın, gücünü açığa çıkarmalıdır; yapamam demeyi kabul etmemelidir. Haklarını korumak, savunmak ve yeni bir toplum inşa etmek için elini taşın altına koymalı ve aktif bir şekilde devrime öncülük etmelidir.”