Kobanê Davası: Kürtler özgür değilse Türkler de özgür olmaz

Kobanê Davası'nın duruşmasında konuşan HDP'nin eski MYK üyelerinden Bülent Parmaksız, "Kürtler ne kadar özgürse Türkler de o kadar özgürdür. Kadını ezen erkek de özgür olamaz" dedi.

22’si tutsak 108 kişinin yargılandığı Kobanê Kumpas Davası’nın 9’uncu duruşması 3’üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görülmeye devam etti.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP milletvekilleri, MYK üyeleri, Ankara İl Örgütü'nden üye ve yöneticilerin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi'nde rehin tutulan siyasetçiler duruşma salonunda bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

'KÜRT VE ALEVİLER İLE EMEKÇİLERİN MÜCADELESİ BİRLEŞMELİ'

HDP'nin eski MYK üyelerinden Bülent Parmaksız, "Kürtler Kürtçe konuşmaya korkuyor, Aleviler inancını yaşayamıyor. Kürtlük, Alevilik ve kadın sorunu tarihte çözülmüş olsaydı, yarın kuracağımız bir düzende bu sorunlar temel sorunlarımız olmayacaktı. Sınıf siyasetinde iktidarlaşacağız diye her şeyi reddetmek de yanlıştır. İnsan sadece emeğe indirgenemez. Sınıf siyaseti değil sadece kimlik siyaseti yapın diyor bize postmodernizm. Ancak biz sadece tarihsel dinamiklerle yetinmeyeceğiz" dedi.

Parmaksız, şöyle devam etti:

“Kürtler ne kadar özgürse Türkler de o kadar özgürdür. Eğer bir erkek kadını eziyorsa kadının özgür olmadığı apaçık ortadadır ama erkek de özgür olamaz. Dolayısıyla erkeğin özgürlüğü kadının özgürlüğü kadardır. Eğer ilişkinin biçimini gönüllülük değil de zorunluluk oluşturuyorsa o ilişkide özgürlük aranamaz. Tekil anlamda kadın ve erkek arasındaki ilişkiden yola çıkarak göstermeye çalıştım, özgürlüğün halklar arasındaki ilişkisine de değineceğim. İki halk arasında zorunluluklar temelinde değil gönüllülükten yana bir ilişki oluşursa o zaman özgürlükten bahsedilebilir. İki halk arasında gerçek anlamda özgür süren bir ilişki var mıdır, bunlar tartışmalıdır. Önemli olan devletin ne söylediği değil halkın ne söylediği ve hissettiğidir. Kürtler ne kadar özgürse Türkler de o kadar özgürdür. Kürtler ne kadar acı çekiyorsa, Türkler de o kadar acı çekiyordur. Kürtler ne kadar mutluysa Türkler de o kadar mutludur. Birinin özgürlüğü diğerinin özgürlüğü, birinin özgürlük yoksunluğu ise diğerinin özgürlük yoksunluğu anlamına gelir.

Kürtlerin özgür iradeleri kabul edilmiyor ve asimile edilmeye çalışılıyor.

Türkler ve Kürtler arasındaki kutuplaşma arttı ve toplumsal yozlaşma derinleşti."

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.