Kobanê Davası'nda mahkeme ve polis tepki çekti

Kobanê Davası’nın duruşmasında polisler, mahkeme heyetine tepki gösterenlerin videosunu çekti. Duruşmada tanıklara psikolojik işkence yapıldı.

21’i tutsak 108 isim hakkında açılan ve Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Kobanê Davası’nın 13’üncü duruşması ikinci gününde, Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görüldü.

Polis ve jandarmanın yanı sıra Ankara Güvenlik Şube ekiplerinin de duruşma salonu önünde bulunması, önceki günlere oranla polis sayısındaki fazlalık ve çevik kuvvet ekiplerinin duruşma koridorlarını kalkanlarla doldurması tepki çekti.

Duruşmaya izleyici olarak girmek isteyen siyasetçi yakınları ve halkın “mahkeme başkanının kararı” denilerek duruşma salonuna girmelerine engel olunurken, polisler izleyiciler için başka salon açıldığını belirtti. İzleyiciler ise bu uygulamayı kabul etmeyerek gösterilen salona girmedi. Dün görülen duruşmada salonda izleyiciler için ayrılan bölümün dolmasının ardından böyle bir karar verilmesi ise dikkati çekti.

Avukat Cahit Kırkazak, gelen-giden belgelere dair konuşulmasını talep etti, mahkeme başkanı reddetti.

Avukatlara söz verilmeyeceğini ifade eden mahkeme başkanına tepki gösteren avukatlardan Ruken Gülağacı, konuşma talebinin reddedilmesine dair kurulan ara karara dair konuştu.

Gülağacı’nın sözünü kesen mahkeme başkanı, avukatın mikrofonunu kapatarak konuşmalarını engelledi.

Mahkeme başkanı ısrarla Çorum’dan davaya SEGBİS ile bağlanan tanık Menderes Öner’i dinlemeye başlarken, mikrofonu açılmayan ve söz hakkı verilmeyen avukatlara ise sesini yükseltti.

Avukatlar mahkeme başkanına tepki gösterirken polislerin duruşma salonundan çekim alması dikkati çekti.

TANIK: BASINDAN TANIYORUM, O TARİHTE BÖLGEDE DEĞİLDİM

Tanık Menderes Öner, kimseyi tanımadığını ifade ederek, “Saydığınız isimlerin çoğu siyasetçiler. Benim bunların tamamını tanımam mümkün değil. Örneğin Ahmet Türk bölgemizin önde gelenlerinden bir şahsiyet. Altan Tan yine aynı şekilde milletvekilliği yapmış şahsiyetler. Bunları basından ve konumlarından dolayı tanırım” dedi.

Mahkeme başkanının 2014 Kobanê eylemlerini sorması üzerine tanık Öner, “Ben o tarihlerde bölgede bile değildim. Hastane işlemleri için İzmir ve Ankara’da bulunuyordum” yanıtını verdi.

'İFADEMİ HATIRLAMIYORUM'

Ardından mahkeme başkanı tanığın önceden emniyette verdiği ifadeleri okuyarak, beyanlarının doğru olup olmadığını sordu. Tanık Öner, “3-4 günlük bir soruşturma sürecim oldu ama bu şekilde bir ifade verdiğimi hatırlamıyorum” diye belirtti.

Mahkeme başkanının ısrarla tanığa PKK hakkında sorular sorması dikkat çekti.

Tutsak Siyasetçi Nazmi Gür de soruya itiraz ederek, “Bir savcı ve mahkemenin kendi tanığına kumpas kurduğuna tanıklık ettik" dedi.

Avukat Cahit Kırkazak ise “Dicle Haber Ajansı’na dair sorular soruyorsunuz. Bunun davayla ne alakası var?” diye sorarak sorunun sorulmasına itiraz etti. Ardından avukat Zeynep Sedef Özdoğan da sorulan soruya itiraz ederek, “Tanığın yeminsiz olarak dinlenmesi gerekirdi ancak siz yeminli dinlediniz. Bu bir usul hatasıdır” dedi.

TUNCEL: BİZ MİLYONLARIN OYUNU ALMIŞ İNSANLARIZ

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Başta sabahki yaklaşımınıza dair söz kurmak istiyorum. Biz ısrarla ‘Bize bağıramazsınız’ dedik. Bunu yapmayın. Uygulamanız nedeniyle burada kaos yarattınız ve emniyet görevlileri çekim yaptı. Bundan sonra lütfen avukatlarımıza bize saygılı davranın. Saygı bekliyorsanız saygı göstereceksiniz. Biz sıradan insanlar değiliz, 6 milyon insanın oyunu almış insanlarız. Saygı göstermek zorundasınız. Savcı bey tanık üzerinde baskı uyguluyor. Yapmayın. Bırakın insanlar kendini özgür şekilde ifade etsin. Eskiden gözaltına alınması bir şey değiştirmez. Türkiye’de gözaltına alınmayan Kürt mü var? Bu soruların sorulmamasını talep ediyorum” diye konuştu.

Aynur Aşan da Kürtçe konuştu. Aşan, "Emniyet memurları kamera çekimi yaptı. MOBESE’den çekim yapan kişi tespit edilebilir. Çeken onu bir saniyede silebilir ancak ben buradan MOBESE kayıtlarından çekim alan kişinin tespit edilmesini talep ediyorum. O memurla ilgili suç duyurusunda bulunuyorum. Buna dair karar kurulmasını istiyorum. Avukatlarımız da tehdit altında" diye belirtti.

Ardından konuşan Ayla Akat Ata, çok sağlıksız bir yargılama yapıldığını ifade etti.

KIŞANAK'IN KONUŞMASINA ENGELLEME

Ardından Gültan Kışanak'ın mikrofonu, sözünü tamamlamadan mahkeme tarafından kapatıldı.

Avukat ve siyasetçilerin mikrofonunun kapatılmasına tepki gösteren HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’na mahkeme başkanı, “Milletvekiliyseniz sessizce oturup dinleyeceksiniz” dedi.

Selahattin Demirtaş da Gültan Kışanak’ın mikrofonunun kapatılmasına tepki gösterdi.

'TANIĞA PSİKOLOJİK İŞKENCE YAPILIYOR'

Figen Yüksekdağ, “Tanığa çok açık bir şekilde psikolojik işkence yapılıyor. İddia makamının tavrına baştan sona itiraz ediyorum. Gözaltılarda yapılan işkenceler burada yapılıyor" diye belirtti.