Ocak: Annemin vücudunun her yerinde morluklar var

Cumartesi Anneleri eyleminde darp edilerek gözaltında alınan Maside Ocak, polis işkencesinden dolayı annesi Emine Ocak’ın vücudunun her yerinde morluklar olduğunu aktardı.

Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki 700’üncü hafta eyleminin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yasaklanması üzerine polis kayıp yakınlarına saldırarak onlarca kişiyi gözaltına almıştı. Eyleme damgasını vuran polis saldırısında hafızalara kazınan ise, Emine Ocak’ın gözaltında alındığı sırada gazeteci Hayri Tunç’un çektiği fotoğraf karesi oldu.

Gözaltında kayıplarının simge ismi Hasan Ocak’ın annesi 82 yaşındaki Emine Ocak’ın tıpkı 22 yıl önceki gibi polis tarafından iki kolundan tutulup sürüklenmesi, ülkede devlet zulmünün nasıl işlediğinin en büyük göstergesi oldu. 25 Ağustos günü Cumartesi Anneleri’nin tarihinin en şiddetli saldırısıyla karşılaştıklarını vurgulayan Ocak, yaşananları ANF’ye anlattı.

CUMARTESİ ANNELERİ’NE TARİHİNİN EN ŞİDDETLİ SALDIRISI

Gözaltında alınan kızı Maside Ocak, yaşanan zulümden çok annesinin bu şekilde sürüklenmesinin kendisini yaralandığını vurguladı. Cumartesi Anneleri'nin tarihinin en şiddetli saldırısıyla karşılaştıklarına dikkat çeken Ocak, polis darbından dolayı her yerinin ağrıdığını söyledi.

9 saat süren eziyetli bir gözaltı sürecinin ardından Bayrampaşa Hastanesi’nden serbest bırakılan Ocak, yaşananları şöyle anlattı: "700’üncü hafta dolayısıyla Galatasaray Meydanı’na geldiğimizde polisler yazılı tebligat dahi göstermeden sözlü olarak eylemimizin yasaklandığını belirti. Neden yasaklandığını sorunca çevik kuvvet kalkanlarla etrafımızı sardı. Annelerimizin zarar görmemesi için onları alandan uzaklaştırmaya çalıştık ama alanı yaratan kadınlar olarak bizim ısrarımıza rağmen oturdukları yerden kalkıp yanımıza geldiler. Biz o sırada İstanbul Valiliği ve kaymakamıyla görüşmeye çalışıyorduk. Ailelerimizin yanımıza gelmesiyle polis kalkanlarla hepimizi itmeye başladı."

EMİNE ANNENİN FERYADI: ÇOCUKLARIMIZI ALDINIZ BENİ DE ALIN

82 yaşındaki annesi Emine Ocak’ın çok fazla hırpalandığını ve polis şiddetinden dolayı vücudunun her yerinde morluklar oluştuğunu söyleyen Ocak, "Annemle birlikte alındık. Gözaltı aracına götürülürken yeğenim Adil Can Ocak’ın dövüldüğünü gördüm. O da bu darp esnasında burnundan ve boynundan yaralandı. Gözaltı aracının önüne geldiğimizde ise annemi araca bindirmediler. Buna karşı çıkan annem ‘Benim çocuklarımızı aldınız beni de alın’ diyerek araca bindi ama zorla indirdiler" diye konuştu.

ÜÇ KUŞAK BİRLİKTE GÖZALTINDA ALINDI

Gözaltına araçlarında saat sabah 10.00'dan akşam 18.00'a kadar kelepçeli bir şekilde bekletilen Ocak, bu defa anneler, çocukları ve torunları şeklinde üç kuşak gözaltına alındıklarını belirtti. Kelepçelerinin sadece sağlık kontrolleri için hastaneye gittiklerinde araçtan çıkartılırken çözdüklerine dikkat çeken Ocak, neden araç içinde kelepçelenip, araç dışında kelepçelendiklerini anlamadığını ifade etti.

İstanbul’da yasaklanan basın açıklamasının eş zamanlı olarak ülkenin dört bir yanında 30 merkezde sorunsuz bir şekilde okunduğunu hatırlatan Ocak, neden İstanbul’da böyle bir uygulama tabi tutulduklarının İçişleri Bakanı Soylu tarafından açıklanması gerektiğini kaydetti.

BU ZULMÜ TÜM DÜNYA GÖRDÜ!

82 yaşındaki annesinin sürüklenip götürülmesinin Türkiye’nin en büyük ayıbı olduğunu vurgulayan Ocak, "Biz o gün kayıplarımıza olan özlemlerimizi; 700 haftadır dilimizden düşürmediğimiz adaleti sağlayın çağrımızı dillendirecek ve yasaların işletilmesini isteyecektik.

Bize saldırmaları yetmiyormuş gibi destek olmaya gelenlere de plastik mermi, gaz sıktılar. Gözaltına alınan bir kadın arkadaşımızın parmağını kırdılar. 25 Ağustos günü bize bunu yaşatanlar bir insanlık suçuna daha imza attılar. 1990’lı yılları da aşan bu zulmü tüm dünya gördü. Bize affedilemeyecek bir gün yaşattılar. Bunu bize yaşatanları lanetliyorum" dedi.

ALİ OCAK: HER UYGULAMA BİR İŞKENCEYDİ

Polis saldırısında darp edilerek gözaltına alınanla arasında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak ve Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç da vardı. Yüzde 57 engelli raporu olan ağabey Ocak, yere yatırılarak ve kolları arkadan bükülerek gözaltına alındığını belirterek yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı: "Öyle bir şiddetle vurdular ki kulağımdaki işitme cihazı yere düştü. Derdimi anlatmama bile izin vermediler ağzımı kapattılar."

Kelepçeli bir şekilde saatlerce gözaltı aracında bekletildiklerini aktaran Ocak, su ve tuvalet ihtiyaçlarının karşılanmasına bile izin verilmediğine dikkat çekti. İfadeleri alındıktan sonrası serbest bırakılacakları bildirilmesine rağmen kelepçelerinin çıkartılmadığına işaret eden Ocak, "Ben 1996 ve 1999 yıllarında da gözaltına alındım ama böyle bir eziyete maruz bırakılmadım. Her uygulama bir işkenceydi" diye konuştu.

KARAKOÇ: KAFAMI YERE VURUP, AYAKKABILARLA ÇİĞNEDİLER

Gözaltı sırasında başından yaralanan Hasan Karakoç ise, üzerine çullanan polislerin kendisini yere yatırıp kafasını defalarca yere vurarak, ayakkabılarla bastıklarını anlattı. Zorla bükülmekten hala omuz, kol ve bilekleri ağrıyan Karakoç, mücadeleye başladıklarında henüz doğmayan 20’li yaşlardaki polisler tarafından darp edilmenin çok ağrına gittiğini ifade etti.

"Bizi gözaltına alanların yaşı kadar biz Galatasaray Meydanı’nda eylem yaptık" diyen Karakoç, 1990’lı yıllarda gördükleri zulmün aynısını yaşadıklarını vurgulayarak şöyle tepki gösterdi: "Biz yine eylemimize devam edeceğiz ama onlar yaptıkları rezaletle kaldı."