Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararıyla 24 Haziran'da gerçekleşecek baskın seçimi ANF’ye değerlendiren HDP milletvekili ve Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, bu kritik seçimlerde ya kalıcı diktatörlük ya da demokrasinin oylanacağının altını çizdi. Gerçek demokrasiyi ve kalıcı barışı, özgürlükleri, halkların eşitliğini savunan tek partinin HDP olduğunu belirten Sancar, diğer partilerin aynı devlet blokunda buluştuğunu söyledi. Seçim güvenliğinin önemine de dikkat çeken Sancar, HDP’yi dışlayarak dörtlü ittifak yapanlara hiç değilse seçim güvenliği için tüm muhalefetle işbirliği yapmaları çağrısında bulundu.

Demokratik siyasetin tüm alanlarında kendini kanıtlamış olan Demirtaş’ın 2. tura kalma şansının olduğunu vurgulayan Sancar, haksız ve hukuksuz bir şekilde zindanda tutulan Demirtaş’ın başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarının, demokrasi güçlerinin temsilcisi konumunda olduğunu belirterek, "Demokrasiden yana en ufak bir kaygısı olan insanların Demirtaş’a oy vereceklerini düşünüyorum. Dolayısıyla en kötü ihtimal yüzde 15 ama ben ikinci tura kalabileceğini düşünüyorum" dedi.

'8 HAZİRAN’DA VERİLECEK KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR'

Sancar, Demirtaş’ın 2013 tarihli Newroz’da yaptığı bir konuşma nedeniyle yargılanmasına, "Ortada tamamen iktidarın sopası olarak hareket eden bir yargı var" diye tepki gösterdi. Bu yaşanan hukuksuzluğun iktidarın Kürt meselesine yönelik yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayan Sancar, "Kürt meselesinde ne yaptıklarına baktığımızda Selahattin başkana yaptıkları teferruattır" ifadelerini kullandı. İktidarın kendi amacına ulaşmak için "her şeyi mubah sayan" bir siyasi anlayışı olduğuna işaret eden Sancar, AKP’nin Kürt meselesini de aynı biçimde ele aldığını belirtti.

Bu yaklaşımın tutarsızlıktan öte ahlak sorunu da barındırdığını kaydeden Sancar, "İktidar ben işime geleni yaparım; bu hangi kurallara aykırıdır ona bakmam anlayışında" diye konuştu. Demirtaş hakkında 8 Haziran’da verilecek kararın yok hükmünde olduğunu vurgulayan Sancar, Demirtaş’ın aday olduktan sonra adaylığının düşürülemeyeceğinin altını çizdi.

'HDP’Yİ DIŞLAYARAK ERDOĞAN’IN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜYORLAR'

HDP’yi dışlayarak yapılan sıfır baraj ittifakını da değerlendiren Sancar, bunun ittifak değil devlet bloku olduğuna dikkat çekti. "Karşımızda iki ayrı ittifak ama tek blok var o da devlet bloku" diyen Sancar, "Seçime ayrı ayrı ittifaklarla girseler de anlaştıkları tek konu var; o da HDP’yi ve esasen Kürtleri siyasetin dışında bırakmak. Bu konuda iki ayrı ittifak arasında bu ortaklığın olduğu görüyoruz" dedi.

HDP’ye bu yaklaşımın Türkiye’ye büyük maliyeti olacağı uyarısında bulunan Sancar, "Biz barajı aşarız. Ancak çok büyük hırsızlıklar, hileler ve baskılar yapılırsa baraj altında bırakılırız. Baraj altında da kalırsak şu an bizi dışlayan sıfır baraj ittifakı Erdoğan’a hem kendi eliyle başkanlığı hem meclisi sunmuş olacak. Dolayısıyla CHP, SP, İyi Parti ve DP ittifakı bizi dışlamakla Erdoğan’ın ekmeğine sonuna kadar yağ sürmüş oluyor" diye konuştu.

'YA KALICI DİKTATÖRLÜK YA DEMOKRASİ'

24 Haziran seçimlerinin önemine de değinen Sancar, bu seçimde ya kalıcı diktatörlük ya da demokrasinin oylanacağının altını çizdi. Her şeyin artık çok çıplak ve açık olduğunu hatırlatan Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Karşımızda her türlü baskıyı mubah gören, her türlü sömürüyü, zulmü uygulayan bir iktidar var ve bu zulmün en ağır bedelini de HDP ve Kürtler ödüyor. Gerçek demokrasiyi ve kalıcı barışı, özgürlükleri, halkların eşitliğini savunan tek parti kaldı ortada; diğerleri aynı çizgide buluşuyorlar. Bu seçimlerde kalıcı diktatörlük ya da demokrasi oylanacak. Demokrasinin tek adresi de Cumhurbaşkanı adayı olarak Demirtaş, parti olarak da HDP’dir."

SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSUNDA İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Seçim güvenliğinin önemine de dikkat çeken Sancar, tüm muhalefet partilerinin seçim güvenliği konusunda samimiyetle bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. HDP’yi dışlayarak dörtlü ittifak yapanların telafi olarak seçim güvenliği konusunda birlikte çalışmayı kabul etmeleri durumunda bunun olumlu bir adım olacağını belirten Sancar, "Eğer bu dörtlü ittifak Erdoğan’a karşı samimi bir mücadele vermek istediğini kanıtlamaya niyetliyse, o zaman seçim güvenliğinde her türlü işbirliğini samimi bir şekilde yapmalıdır" dedi.