Suruç Katliamı'nın 6. duruşması görüldü

Suruç Katliamı Davası'nın duruşmasına Urfa'da devam edildi. Aileler, kendilerine gönderilen eşya listesinde, yakınlarının bedenlerinden çıkan bilyelerin de yer aldığını açıkladı.

Suruç Katliamı Davası'nın 6. duruşması, Hilvan'daki hapishane kampüsünde Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görüldü. Duruşmaya Suruç Aileleri İnisiyatifi ve katliam tanıklarının yanı sıra HDP Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Nusrettin Maçi, ESP Genel Başkanvekili Fadime Çelebi, SKM MYK Üyesi Ezgi Bahçeci, SGDF MYK üyeleri Emine Kaya ve Alev Özkiraz, HDP Urfa İl Eş Başkanı Rıdvan Yavuz ile ÖTSP'liler katıldı.

10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın da sanığı olan ve Ankara Sincan Cezaevinde tutuklu bulunan Yakup Şahin duruşmaya yine getirilmedi. Şahin, duruşmaya SEGBİS ile katıldı.

Katliamda hayatını kaybeden Uğur Özkan'ın babası Mehmet Özkan, "Yakup Şahin'e soruyorum: Bu kadar insan öldürdüler, vicdanı rahat mı, rahat uyuyor mu" dedi. Şahin ise "Vicdanım rahat, rahat uyuyorum" sözleriyle yanıt verdi. Baba Özkan, devletin de kendilerine zulmettiğibi, kendilerine selam veren herkesin tutuklandığını söylerken, tutuklu Suruç avukatlarını da hatırlattı.

"BU DAVADAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Suruç şehidi Çağdaş Aydın'ın babası Feti Aydın da Yakup Şahin'in baba Özkan'ın sözünü kesmesine tepki göstererek "Bu katliamın katili bu şahıs bir piyondur. Bu piyonu gönderenler bilsin ki davadan vazgeçmeyeceğiz. Bu katliamın mağdurları olarak taleplerimiz reddediliyor. Ama katil burada bizim sözümüzü kesme cesareti gösterebiliyor. Bu devran böyle gitmez bağımsız adalet sizden de bunun hesabını sorar" diye konuştu.

Yaralananlardan Erkan Keskin ise adalet talebinde bulundu.

Suruç şehitlerinden Cemil Yıldız'ın eşi Sultan Yıldız ise "6 duruşmadadır hiçbir ilerleme olmadı. Yakup Şahin mahkemeye gelecek ve avukatlarımızın sorularına cevap verecek" diyerek, yaralılara saldıran polislerin yargılanmamasına tepki gösterdi. Saldırıyı düzenleyen Abdurrahman Alagöz'ün üzerinde bomba ile Suruç'ta serbestçe dolaştığını hatırlatan Yıldız, "Sadece bu olay bile, katliamın iki katil tarafından planlanmadığını gösteriyor" dedi.

Murat Yurtgül'ün annesi Şemsa Yurtgül, "Katilin cezalandırılmasını istiyorum. Ana dilim yasak ve Türkçeyi iyi bilmiyorum. Sadece bunu söylüyorum" dedi.

Babası Nimet Yurtgül, duruşmalarda ilerleme olmamasını eleştirerek suçluların sadece Yakup Şahin ile sınırlı olmadığını söyledi.

VÜCUDUNDAN ÇIKAN BİLYEYİ DE AİLESİNE GÖNDERDİLER!

Sunay Saadet, Suruç şehitlerinin eşya listesinin kendilerine gönderildiğini ve kızının üstündeki elbiseler ile birlikte vücudundan çıkan bilyenin de o listede yer aldığını söyledi.

İsmet Şeker'in kızı Yağmur Şeker, Polen Ünlü'nün annesi Şennur Ünlü'yü anarak konuşmasına başladı. Babasının eşyaları arasında yer alan bilyeleri hatırlattı. Yağmur Şeker, sanık Yakup Şahin'e "katil" diye seslenince, Şahin tarafından "Haddini bil" diyerek tehdit edildi. Suruç anmalarının yasaklanmasını eleştiren Şeker, polisin katliamı neden engellemediğini sordu.

Katliamda yaralanan Volkan Uyar ise, "Yakup Şahin, mahkemenin tek sanığı olmasına rağmen tek sandığın Şahin olmadığını söyledik. Emniyet amirlerinden siyasi sorumlularına kadar tüm sorumlular yargılanıncaya kadar adalet istemeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Çağdaş Aydın'ın kardeşi Yoldaş Aydın ise şöyle konuştu: "Sadece biz değil milyonlarca insan bu davanın takipçisi. Suruç'ta bu ülkenin halklarına savaş açıldı."

'SANIK KİMDEN CESARET ALIYOR?'

Aydın, "Yüzleşilmezse ülke daha da kötüye sürüklenecek" dedi. "IŞİD bitti, tarihin çöplüğüne gitti. Sana cennet vadettiler ama orada çürüyeksin" diye sanık Şahin'e seslenen Aydın, "IŞİD'in seninle işi bitti. Seni harcadılar. Bildiğin her şeyi anlatırsan senin için de en hayırlısı olur" diye konuştu.

Hatice Özgen Sadet'in babası Ali Saadet, şimdiye kadar susan sanık Yakup Şahin'in bugün sürekli ailelere sataşmasını ve cesaretini manidar bulduğunu söyledi. Baba Saadet, "Adalet istiyorum. Adaleti Polen için, Büşra için ve 33 düş yolcusu için istiyorum. Şennur'un dediği gibi adalet vicdandadır" diye konuştu.

AVUKATLAR SÖZ ALDI

Ailelerin ve katliam tanıklarının ardından avukatlar söz aldı. Avukat Ruken Gülağcı, 6 duruşmadır hiç bir yol hat etmediklerini söyledi. Çevredeki kamera görüntülerini istediklerini hatırlatan Gülağcı, hala görüntülerin gelmemesini eleştirdi. Gülağcı, sanık için "Yakup Şahin konuşmak istiyor ve biz de buraya gelmesini istiyoruz" dedi.

Avukat Serdil İzol, tek sanık olan Yakup Şahin'in neden mahkemeye getirilmediğini sordu. Polis Ahmet Uğur'un "Olay günü uygulama yaptık. Ben görevimi yaptım" şeklindeki savunmasını hatırlatan İzol, "Bu beyandan, bombayı patlatan Alagöz'e GBT yaptıklarını anlıyoruz. Tıpkı Ankara katliamında olduğu gibi dosyaya GBT kayıtlarının konulmasını istiyoruz" dedi. Olay günü Abdullah Ömer Aslan'ı hatırlatan Avukat İzol, "Söz konusu kişi katliamdan yarım saat sonra olay yerinde halk tarafından yakalanıyor. Çantasında IŞİD bayrağı çıktığı iddia ediliyor. Bu kişinin orada ne işinin olduğunun araştırılmasını istiyoruz" diye konuştu. Avukat İzol, IŞİD'li İlhami Bali'nin eşinin Hülya Bali'nin dinlenmesini, Ankara katliamında verdiği ifadenin dosyaya eklenmesini istedi. Avukat Tuğçe Güllüdağ da aynı talebi tekrarladı.

Avukat Sevda Çelik Özbingöl, "Polisin gazlı saldırısından dolayı yaşamını yitiren insanlar oldu" dedi.

Avukat Gülhan Kaya, Abdullah Ömer Aslan ile ilgili talebin reddedilmesi karşısında kendi tanıkları olarak dinlenmesini istedi. Avukat Kaya, görüntülerin hala mahkemeye gönderilmemesini eleştirdi. Kaya şunları söyledi: "Dosyadaki ifadeler, en büyük sorumlunun MİT olduğunu gösteriyor. Çünkü, canlı bomba Alagöz'ün fotoğrafının konulmaması, üst aramasının detaylı yapılmaması kararını söylüyorlar. Haklarında dava açılınca GBT ve kamera kayıtlarını Urfa TEM'e gönderdiklerini söylüyormar. Buna rağmen dosyaya konulmadılar" dedi.

Polis Ahmet Oğuz Duvarcı'nın ifadesini hatırlatan Kaya, "Polis Duvarcı, istihbarat bilgilerinin Adıyaman'dan geldiğini, bombacının Adıyaman'dan Antep'e, oradan da Urfa'ya geldiğini söylüyor ama bizim dosyamızda bu bilgiler yer almıyor" diye konuştu.

SANIK ŞAHİN: BİR DE HESAP MI VERECEĞİM!

Avukatların ardından sanık Yakup Şahin, suçunu inkâr ederek, "Eğer bu katliamı devlet yaptıysa ben niye buradayım" dedi.

Şahin'in, mahkemeye getirilme talebine ilişkin olarak ise "Oraya gelip bir de hesap mı vereceğim" demesi dikkat çekti.

KARARLAR

Mahkeme, Abdullah Ömer Aslan ve Hülya Bali’nin dinlenmesine ve katliam gününe ait görüntülerin istenmesine karar verdi. GBT kayıtlarının listesi ile telsiz konuşmalarının kaydının istenmesi talebinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verildi. Suruç Asliye Mahkemesi’nde görülen Ahmet Oğuz Davarcı ve Ali Koçak’ın mahkemesinin birleştirilme talebi ise reddedilirken, duruşma 22 Kasım'a ertelendi.

AİLELERE ENGEL

Duruşma sonrasında ailelerin, adliye önünde açıklama yapmak istemesi jandarma tarafından engellendi. Aileler, 22 Kasım'da yeniden Hilvan'da olacaklarını belirterek, adliye önünden ayrıldı.