Temelli: Tecrit varsa güzel bayram yok!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İmralı tecridi son bulmadan güzel bayramlar kutlanamayacağını belirtti. Temelli, AKP'nin düşmanca davranıp orman yangınlarını söndürmediğini de söyledi.

Urfa’da partisinin bayram programına katılarak, “Tecrit kaldırılmadan güzel bayramlar yaşayamayacağız” diyen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bölgedeki orman yangınlarına dikkat çekerek, “Barışın yolu, yangınları söndürmekten geçer” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Urfa’da partisinin bayram programına katıldı. Programda halkın bayramını Kürtçe ve Türkçe olarak kutlayan Temelli, ülkenin her geçen gün daha çok acılarla kavrulduğunu söyledi.

‘TECRİT VARSA BAYRAM YOK'

Urfa’nın ülkede yaşanan acılardan en çok etkilenen şehirlerden olduğunu dile getiren Temelli, şöyle devam etti: “Bir bayram konuşması belki böyle olmamalıydı. Neşe ve umut barındırmalıydı. Ama bu bayramda da ülke kocaman bir tecrit kuşatması altındadır. Tecrit kuşatması kaldırılmadığı müddetçe güzel bayramlar yaşayamayacağız. İmralı tecridi başladığı günden beri insanları birbirinden ayırmış ve karşıya karşıya getirmiştir. Tecrit bitirmeli, Abdullah Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüştürmelidir.”

'ON BİNLERCE KİŞİ HAKSIZ YERE TUTUKLU'

Cezaevlerinde on binlerce siyasi tutsağın bulunduğunu hatırlatan Temelli, cezaevindekilerin suçlu oldukları için değil, barış ve kardeşlik sevdaları oldukları için tutuklu olduklarını ifade etti. Başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Aysel Tuğluk ve Sebahat Tuncel olmak üzere tüm siyasi tutsakların hukuksuz yere tutuklu olduklarını vurgulayan Temelli, siyasetçiler ve halklar özgür olmadan umutlu ve neşeli bayramları kutlayamayacaklarını söyledi.

'SURUÇ'TA DEVLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE KATLİAM OLDU'

Temelli, “Birlikte çok büyük acılar yaşadık. Bu iktidar topraklara acı ve savaştan başka bir şey vermiyor. İki ay önce Suruç’ta Şenyaşar ailesine de bu acıyı yaşattılar. 3 can Suruç Devlet Hastanesinde vali, bakan ve polisin gözü önünde katledildi. Bir kardeşimizin bedeninden 17 farklı silahın mermisi çıkarıldı. Bu 17 kişiden bir kişi bile gözaltına alınmadı. İçişleri Bakanı, Şenyaşar ailesinden yitirdiğimiz 3 arkadaşımızın faillerini yakalayamadığından dolayı istifa etmeli. Suçluları koruyan bir bakansın. Onun için istifa etmelisin” diye konuştu.

‘ARİN BEBEK NEFES ALMAKTA ZORLANIYOR'

Arin Bebek'i cezaevinden ziyaret etmek için başvurduğunu ve talebin Adalet Bakanı tarafından reddedildiğini sözlerine ekleyen Temelli, Arin Bebek'in annesinin adli kontrol şartıyla bırakılabileceğini söyledi. Bebeğin nefes almakta zorlandığını paylaşan Temelli, “Bu bebeğin koşullarını iyileştirilebilecek bir koşul yaratabildikleri halde yaratmıyorlar. Nefret gözlerini bürümüş. Bu bebeğin yaşam koşullarını iyileştirmek konusunda adım atmadıkları gibi görüşmek içinde izin vermiyorlar. Bu iktidar nefret ve ayrımcılıkla iktidarını sürdürüyor. Bunu en çok Kürt halkı üzerinden gerçekleştiriyor. Bu iktidar emeğe, kadına ve halka düşmandır. Her yer acı ve öfke doluyken bayram neyimize gelmiş. Bir bayram kutlanacaksa bu iktidar kurtulduktan sonra kutlanır” dedi.

‘DÜŞMANCA DAVRANIYOR, YANGINI SÖNDÜRMÜYORLAR'

Dersim dağlarındaki ormanların haftalardır yandığını ifade eden Temelli, yangına ısrarla müdahale edilmediğini aktardı. Diğer bölgelerde çıkan yangınlara uçak ve helikopterle müdahale edildiğini söyleyen Temelli, şöyle konuştu: “Bakan beni arıyor, ilgileneceğini söylüyor ama ilgilenmiyor. Müdahale etmemeleri siyasi bir karardır. Bizim vergilerimizle alınmış uçakları bizim yangınlarımızı söndürmek için kullanmıyorlar. Kulp yanıyor, Cudi yanıyor, Dersim yanıyor. Bütün bu yangınlara müdahale etmemelerinin nedeni düşmanlıktır. Barışın yolu, içimizdeki yangını söndürmekten geçer.”

‘SIKIŞINCA HAMASET VE MİLLİYETÇİLİĞE BAŞVURUYOR'

İktidarın savaş politikasıyla ayakta durabildiğini dile getiren Temelli, savaş politikasına karşı durarak barışın gelebileceğini söyledi. İktidarın köşeye sıkıştığı zaman hamaset ve milliyetçiliğe başvurduğunu ifade eden Temelli, “‘Ekonomik savaş var’ diyor. ‘Dış güçler birleşti, ekonomik savaş açtı’ diyor. Meşru olmayan iktidarını devam ettirmek için bu yola başvuruyor. Dış güçler, düşmanlar varmış. Bu düşmanlara karşı yan yana gelinmeliymiş. Biz seninle niye yan yana geleceğiz? Sen de aynı kötülükte iç güçsün. Diyorsun ki ben bu dış güçlere karşı mücadele ediyorum. Sen bu dış güç dediklerinin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanı değil miydin? Sen bu dış güçlerden borç almadın mı? Bu borç bizim borcumuz değildir. O borçlarla kimleri zengin olduysa bu borcu onlar ödesin” diye konuştu.